A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Müteşâbihât

Mânâsı kapalı âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler (Bkz. Âyet) . Müteşâbihâta îmân etmeli, mânâsını Allahü teâlâya bırakmalıdır. Bunlar, Allahü teâlânın sevdiklerine bildirdiği sırların...

Müteşabihat nedir

Ateist diyor ki:
Sual:
Kur’andaki çelişkileri örtmek için şu âyet söylenir hemen:

Mütesavvıf

Gafletten uzak yâni her an Hakk'ı zikreden, kalbini mânevî kirlerden temizleyen ve Allahü teâlâdan başka her şeyi gönlünden çıkaran, rûhunu cenâb-ı Hakk'ın zikri ile (anmakla) süsleyen tasavvuf ehli, velî, mürşid, ahlâk-ı...

Mütevâtî

Bir cins içinde bulunan ferdlerin hepsinde müsâvî, eşit miktarda bulunan sıfat, husûsiyet, özellik.

Mütevâtir Hadîs

Birçok sahâbînin Resûl-i ekremden ve başka birçok kimsenin de bunlardan işittiği ve kitaba yazılıncaya kadar, böyle hep, çok kimselerin haber verdiği hadîs-i şerîfler. (Bkz. Hadîs)

 

Müteveffâ

Vefât etmiş. Ölmüş kimse. (Bkz. Ölüm)
Müteveffânın bıraktığı maldan, önce borçları ödenmelidir. Borçları ödenmedikçe, rûhu iyiler derecesine kavuşamaz. Zevcesine vaktiyle ödemediği mehr yâni nikâh parası da...

Mütevellî

Bir vakfın işlerini şer'î (dînî) hükümler ve vakf şartları dâiresinde idâre etmek üzere, vakfeden veya hâkim tarafından tâyin edilen kimse.
Mahalle câmisinin gelirini toplaması, tâmirini, masraflarını idâre etmesi için...

Mutezile, cebriyeci ve ateist

İmam-ı a’zam hazretlerine bir ateist, bir mutezile, bir de cebriyeci üç kimse gelir. Ateist sorar:
(Allah varsa, var olan görülür. Varsa ispat et.)

Akılcı olan mutezile sorar:
(Cehennemde ateş var. Şeytan ateşten yaratılmıştır. Şeytana...

Mutezile, Cebriyeci ve Ateist

İmam-ı a'zam hazretlerine bir ateist, bir mutezile, bir de cebriyeci üç kimse gelir. Ateist sorar:
(Allah varsa, var olan görülür. Varsa ispat et.)
Akılcı olan mutezile sorar:
(Cehennemde ateş var. Şeytan ateşten yaratılmıştır. Şeytana ceza...

Muti

Hakka itaat eden, boyun eğen.

Mutia

İtaat eden, boyun eğen.

Mutlak

Kayıtsız, şartsız. Teklik, çokluk veya herhangi bir vasıf ile kayıtlı olmayan, delâlet ettiği (gösterdiği) fertlerden (şeylerden) her hangi birini ifâde eden lafız (söz).

Mutlak Adâlet

Bir şeyi yerli yerine koymak. Kendi mülkünde olanı kullanmak. (Bkz. Adâlet)
Âlemleri yaratan Allahü teâlâ hâkimler hâkimi, her şeyin asıl sâhibi ve tek hâlıkı (yaratıcısı)dır. Allahü teâlâ mutlak adâ...

Mutlak Fenâ

Allahü teâlâdan başka her şeyin kalbden çıkıp, isimlerinin bile unutulması. (Bkz. Fenâ)
Mutlak fenâ hâsıl olmadıkça, Hakk'ın şühûdü (yâni Allahü teâlânın kalbe tecellîsi) mümkün değildir. (Ahmed F...

Mutlak Müctehîd

Kur'ân-ı kerîmde ve hadîs-i şerîflerde açıkça bildirilmemiş olan hükümleri ve mes'eleleri, açık olarak bildirilenlere benzeterek meydana çıkarabilen derin âlim. Ehl-i sünnetin ameldeki mezheb imâmlarından her biri. (Bkz. Mü...

Mutlak Nezr

Şarta bağlı olmayan adak. (Bkz. Nezr)

Mutlak Su

Yaratıldıkları hâl (durum) üzere bulunan sular. (Bkz. Mâ-i Mutlak)
Yağmur, kar, deniz, göl, kuyu ve ırmak suları mutlak sular olup, hem temiz hem de temizleyicidir. İçilir, abdest ve gusl alınır. (İbn-i Âbidîn)

Mutlak Vilâyet

Evliyâlık.
Vilâyet, husûsî veya umûmî olur. Umûmî vilâyet, mutlak vilâyettir. Vilâyet-i hâssa (husûsî vilâyet) de vilâyet-i Muhammedîdir ki, tam fenâ ve ekmel (en olgun)bek...

Mutlak Zuhûr

Bir kayda bağlı olmayan zuhûr, akis. Bir şeyin bir başka şeyde görünmesi meselâ insanın aynada, Hakk'ın, velînin kalb aynasında tecellî etmesi böyledir.

Mutlu

Halinden, memnun, mesut, bahtiyar.

Mutmainne

1. İtmînân bulan, rahatlayan, huzur ve sükûna kavuşan.
Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki:
Biliniz ki kalbler ancak Allah'ın zikri ile mutmainne olur. (Ra'd sûresi: 28)

2. İslâmiyet'in emirlerini yapıp, yasaklarından kaçınarak...

Muttalib

Taleb eden, isteyen.

Müttekî

Takvâ sâhibi. Allahü teâlâdan korkup, haramlardan, dinde yasak edilen şeylerden sakınan.
Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyuruyor ki:
Azâbıma dilediğim kimseyi uğratırım. Merhâmetim, her şeyi kaplamıştır. Bu...

Müt’a nikahı haramdır

Sual: Dinimizde müt'a nikahı var mı?
CEVAP
Müt'a nikahı dört mezhepte de haramdır. Müt'a nikahı, şahitsiz olarak bir kadına belli para verip, belli zaman için beraber yaşamayı sözleşmek demektir. Müt'a nikahının haram olduğunda bütün...

Muvâcehe-i Seâdet

Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek kabrinin bulunduğu Hücre-i Seâdetin (odanın) kıble tarafında ziyâret sırasında önünde durulan duvar.

Muvahhid

1.Allahü teâlânın birliğine inanan.
Bir kimse, başkaları görmek için ibâdet eder veya Allahü teâlâ için eder ammâ başkasının görmesi de hoşuna giderse veya ibâdetinde başkasından bir karşılık, meselâ bir âferin s...

Muvahhid

Allahın birliğine inanan.

Muvahhide

Allahın birliğine inanan.

Muvakkat

Geçici belli bir vakte bağlı.

Muvakkat Nikâh

Geçici nikâh. Bir adamın, yüz sene de olsa, belli bir zaman sonra hanımını boşamağı söyleyerek, bütün şartlarına uygun yapılan ve harâm olan nikâh. (Bkz. Müt'a Nikâhı)

Hacca götürecek erkeği olmayan bir kadının, hacca gidebilmek i...

Müvakkit

Eskiden İslâm devletlerinde namaz vakitlerini ve bunlarla ilgili âletleri kullanan, tâmirini ve ayarını yapan vazîfeli kimse.

Müvâlât

1. Abdest alırken her uzvu ara vermeden birbiri ardınca yıkamak.
Müvâlât, Hanefî mezhebinde sünnet, Mâlikî mezhebinde farzdır. (A. Şa'rânî)
2. Dostluk, karşılıklı sevgi. (Bkz. Velî) Tebrik ile terdif ederim arz-ı hulûsu, Kalbimdeki...

Müvâsât

Tanıdıklarını ve arkadaşlarını, kendisinde bulunan nîmetlere ortak etmek, onlarla iyi geçinmek.

Muvattâ

İmâm-ı Mâlik bin Enes hazretlerinin, derlediği (topladığı) hadîs kitâbı.
Kütüb-i sitte denilen, doğru oldukları, bütün İslâm âlimleri tarafından tasdîk edilmiş olan altı hadîs kitâbından biri de Muvattâ'dır. Bu kitâb...

Müveddet

Sevgi, dostluk, muhabbet.

Müvekkel

Birinin yerine vekil tâyin edilmiş kimse.