Sual: Cuma gününün önemi nedir?
CEVAP
Cuma, müminlerin bayramıdır. Cuma günü yapılan ibadetlere iki kat sevap
verilir. Bugün işlenen günahlar da iki kat yazılır. Bilhassa Cuma gününü,
günahlardan kaçarak ibadetle geçirmeye çalışmalıdır! Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Cuma günü günah işlemeden selametle geçerse, diğer günler de selametle
geçer.) [İmam-ı Gazali]
(Sevaplar içinde Cuma günü ve gecesinde yapılandan daha kıymetlisi, günahlar
içinde de Cuma günü ve gecesinde işlenilenden kötüsü yoktur.) [Ramüz]
(Cumadan faziletli bayram yoktur ve o günkü iki rekat namaz, Cuma günü dışındaki
bin rekattan efdaldır.) [Deylemi]
(Cuma, fakirlerin haccıdır ve müminlerin bayramıdır ve gök ehlinin bayramıdır
ve Cennette de bayram günüdür. Günlerin en iyisi, en şereflisi Cumadır.) [Ey
Oğul İlmihali]
(Cuma günü iyiliklerin hazinesidir ve güzel şeylerin menbaıdır.) [Ey Oğul
İlmihali]
(Cuma günü geldiği için sevinen bir mümine, kıyamete kadar her gün, o kadar
sevap verilir ki, adedini Allahü teâlâ bilir.) [Ey Oğul İlmihali]
(Cuma günü veya gecesi Duhan suresini okuyana Cennette bir köşk ihsan
edilir.) [Taberani]
(Cuma gecesi Kehf suresi okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla
aydınlanır. İki Cuma arasında işlediği günahlar da affolur.) [Tergib]
(Cuma gecesi iki rekat namaz kılıp, her rekatta bir Fatiha, bir Âyet-el Kürsi,
15 İhlas okuyup selam verdikten sonra bana bin salevat okuyan, beni rüyada
görür.) [Şir’a]
(Cuma günü sabah namazından önce, üç kere Estağfirullah elazim ellezi la ilahe
illa hüvel hayyel kayyume ve etubü ileyh okuyanın, kendinin ve anasının ve
babasının bütün günahları af olur.) [Tergib-üs-salat] (Kul haklarını ve
kazaya kalan farzları ödemek ve haramlardan vazgeçmek şarttır.)
(Allahü teâlâ, bugünden itibaren kıyamete kadar size Cumayı farz kıldı. Adil
veya zalim bir imam, başkan zamanında küçümseyerek veya inkâr ederek Cumayı terk
edenin iki yakası bir araya gelmesin! Böyle bir kimse tevbe etmezse, onun
namazı, zekatı, haccı, orucu ve hiçbir ibadeti kabul olmaz.) [İbni Mace]
(Cuma namazı kılmak; köle, kadın, çocuk, hasta hariç, her müslümana farzdır.)
[Ebu Davud, Hakim]
(Bir Müslüman, Cuma günü gusül abdesti alıp, Cuma namazına giderse, bir haftalık
günahları af olur ve her adımı için sevap verilir.) [Riyadun-nasıhin]
(Özürsüz üç Cumayı kılmayanın kalbi mühürlenir, yani iyilik yapamaz olur.)
[Hakim]
(Cuma namazı kılmayanın kalbi mühürlenir, gafil olur.) [Müslim]
(Cuma namazı yolunda ayakları tozlanana Cehennem ateşi haramdır.)
[Tirmizi]
(Cuma namazından sonra, yedi defa ihlas ve muavvizeteyn okuyanı, Allahü teâlâ,
bir hafta, kazadan, beladan, kötü işlerden korur.) [İbni Sünni]
[İhlas, Kul hüvallahü ehaddır. Muavvizeteyn, kul euzülerdir.]
Allahü teâlâ, Cuma gününü Müslümanlara mahsus kılmıştır. Cuma suresi
sonundaki âyet-i kerimede mealen; (Ey iman etmekle şereflenen kullarım! Cuma
günü, öğle ezanı okunduğu zaman, hutbe dinlemek ve Cuma namazı kılmak için
camiye koşunuz. Alış verişi bırakınız! Cuma namazı ve hutbe, size, başka
işlerinizden daha faydalıdır. Cuma namazını kıldıktan sonra, camiden çıkar,
dünya işlerinizi yapmak için dağılabilirsiniz. Allahü teâlâdan rızk bekleyerek
çalışırsınız. Allahü teâlâyı çok hatırlayınız ki, kurtulabilesiniz!)
buyuruldu. Namazdan sonra, isteyen işine gider çalışır. İsteyen camide kalıp,
namaz, Kur'an-ı kerim, dua ile meşgul olur. (Riyadun-nasıhin)
Cuma günleri duanın kabul olacağı bir an vardır. Bu an, hutbe ile Cuma namazı
içindedir diyenler çoktur. Hutbe dinlerken, dua kalbden olur. Ses çıkarmak caiz
değildir. Bu an her şehir için başkadır. Cuma günü, gecesinden daha kıymetlidir.
Gecesinde veya gündüzünde (Kehf suresini) okumak çok sevaptır. (Tefsir-i
Mazheri)
Bir hadis-i şerifte, (Cuma günlerinde bir an vardır ki, müminin o anda ettiği
dua red olmaz) buyuruldu. Bazıları, bu an, ikindi ile akşam ezanları
arasındadır, dedi. (Riyadun-nasıhin)
Cuma günü, ruhlar toplanır ve birbirleri ile tanışırlar. Kabirler ziyaret
edilir. Bugün kabir azapları durdurulur. Bazı âlimlere göre, müminin azabı artık
başlamaz. Kâfirin Cuma ve Ramazanda yapılmamak üzere, kıyamete kadar sürer.
Bugün ve gecesinde ölen müminler kabir azabı hiç görmez. Cehennem, Cuma günü çok
sıcak olmaz. Âdem aleyhisselam Cuma günü yaratıldı. Cuma günü, Cennetten
çıkarıldı. Cennettekiler, Allahü teâlâyı Cuma günleri göreceklerdir.
(Seadet-i Ebediyye)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Cumartesi günleri Yahudilere, pazar günleri nasaraya verildiği gibi, Cuma
günü, Müslümanlara verildi. Bugün, Müslümanlara hayır, bereket, iyilik vardır.)
[Riyadun-nasıhin]
(Musa aleyhisselam dedi ki: Ya Rabbi! Bana cumartesi gününü verdin, Muhammed
aleyhisselamın ümmetine hangi günü vereceksin? Onlara Cuma gününü vereceğim,
buyuruldu. İlahi! Cuma gününün kıymeti ve sevabı ne kadardır diye sordu. Ey
Musa! Cuma günü yapılan bir ibadete, cumartesi günü yapılan yüz bin ibadet
sevabı vardır, buyuruldu. Bunun üzerine Musa aleyhisselam, ya Rabbi! Beni
Muhammed aleyhisselamın ümmetinden eyle diye dua eyledi.) [Ey Oğul İlmihali]
Kur'an-ı kerimde Cuma gününü bildiren âyet-i kerimeyi getirince, Cebrail
aleyhisselam dedi ki, ya Muhammed “aleyhissalatü vesselam”! Musa aleyhisselamın
ümmeti eğer Cuma gününün kıymetini bilselerdi buzağıya tapmaktan, Yahudi
olmaktan kurtulurlardı. İsa aleyhisselamın ümmeti de bilselerdi Hıristiyan
olmaktan korunurlardı. (Ey Oğul İlmihali)
Cuma bayramı
Sual: Cuma günü için, Cuma bayramı demek caiz midir?
CEVAP
Evet caizdir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Günlerin en kıymetlisi Cumadır. Cuma günü, bayram günlerinden ve aşure gününden
daha kıymetlidir. Cuma, dünyada ve Cennette müminlerin bayramıdır.)
[Riyadun-nasıhin]
(Ümmetinin bayramları içinde Cumadan daha kıymetli bayram yoktur ve o günkü
iki rekat namaz, Cuma günü dışındaki bin rekattan efdaldir.) [Deylemi]
(Allah indinde günlerin seyyidi Cumadır. O, kurban ve Ramazan bayramı
gününden de kıymetlidir.) [Buhari]
(Günlerin efendisi Cuma,
Ayların efendisi Muharrem,
Ağaçların efendisi sedir ağacı,
Dağların efendisi Tur-i Sina,
Habeşlilerin efendisi Bilal,
İranlıların efendisi Selman,
Sözlerin efendisi Kur’ân,
Kur’ânın efendisi Bekara,
Bekara Suresinin seyyidi, yani efendisi Âyet-el-Kürsi’dir.) [Deylemi]