Resulullah efendimiz, hadis uyduran ve uydurma hadisi nakleden için ağır
tehditlerde bulunmuştur. Mesela (Hadis uyduran Cehennemdeki yerine
hazırlansın) hadis-i şerifi din kitaplarında var. Böyle bir hadis-i şerif
olmasa bile, hangi İslam âlimi kitabına uydurma hadis alır? Mezhepsizler, (Uydurma
hadisi kitabına almak, ya ihmallik, ya gafillik ya cahillik veya hainlikten
ileri gelir) diyorlar. Gayet doğrudur. Peki Kütüb-i sittede, diğer hadis ve
tefsir kitaplarında veya İhya’da uydurma hadis var denirse, bu büyük zatlar
ihmallik, gafillik, cahillik veya hainlikle suçlanmış olmuyor mu? O mübarek
zatlara bunlar nasıl yakıştırılabilir? Bir İslam âlimi uydurma hadisi kitabına
alır mı hiç? Cahillik denirse hâşâ İslam âlimi cahil olursa kim âlim olur ki?
Gafillik de öyle. Onlar gafil ise biz nasıl müteyakkız [uyanık] oluruz?
Müctehid, bir hadis için uydurma diyebilir, bu da ancak kendisi için geçerlidir.
Bir muhaddis, İhya’da uydurma hadis var dedi diye bizim de var dememiz caiz
olmaz, bu haddini bilmemekten, cahillikten, hatta hainlikten ileri gelen bir söz
olur. Kur'an-ı kerimde mealen, (Âlimlere sorun) buyuruluyor. Hadis-i
şerifte ise, (Âlimler, Peygamberlerin vârisleridir), (Âlim, Allahü
teâlânın güvendiği kimsedir) buyuruluyor.
Allahü teâlânın güvendiği ve kendilerine sorun dediği âlimler kimdir? Kütüb-i
sitte sahipleri veya Hüccet-ül İslam İmam-ı Gazali hazretleri bu âlimlere dahil
değil mi? Resulullah efendimizin (Vârislerim) dediği âlimler bunlar değil
ise kimlerdir? Abduh mu? Şevkani mi? Sehavi mi, Kardavi mi? Acluni mi? Mezhep
imamları veya bir imam-ı Gazali, bir imam-ı Rabbani eğer Resulullahın vârisi
değil ise, başka bir tane vâris gösterilemez.
Mısırlı Suriyeli mezhepsizler çıkıp, (Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında
uydurma hadis çoktur) diyorlar.
Mezhepsizlerin sözleri delil oluyor da, mezhep imamlarının, imam-ı Gazalinin,
imam-ı Rabbaninin sözü neden delil olmuyor? Mezhepsizlerin anladığı din oluyor
da, bu büyüklerin anladığı neden din olmuyor? Onlardan öğrendiğimiz bilgilerle,
onları mı sorgu suale çekeceğiz?
Bu nasıl mantık, bu nasıl ilim, bu nasıl edep böyle? Din düşmanlarına alet
olanlara, onların tuzaklarına düşenlere yazıklar olsun.
Allah’ın güvendiği, Peygamberin vârisi olan âlimlere güvenmeyen, hâşâ onların
yalan söyleyeceğini veya Kur'an-ı kerime aykırı uydurma hadis nakledebileceğini
sanmak ne kadar yanlıştır.
Biz, imam-ı Gazali hazretlerinin kitabından bir hadis-i şerif alıyoruz.
Mezhepsizler, (Bunun Kur'ana uygun olup olmadığına bak) diyorlar. Hâşâ imam-ı
Gazali hazretleri bir hadisin Kur'an-ı kerime aykırı olduğunu bilemiyorsa, o
kadar cahil ise, biz nasıl bilelim? Yahut O, (Bu hadis Kur'an-ı kerime uygundur)
diyorsa, biz nasıl o hadisin zıt olabileceğini düşünelim? İslam âlimlerinin
kitaplarında uydurma hadis olabileceğini düşünen cahillere ve sapıklara yazıklar
olsun!
Acluni veya benzeri birisi, bir hadise uydurma demişse, mezhepsizlere göre
artık o hadis uydurmadır. Bir yazar da, İbni Mace’deki bir hadis-i
şerif için, (Hintli Muhammed Abdürreşid en-Numâni, hadis imamlarının
görüşünü bildiriyor, bu hadisin uydurma olduğunu söylüyor) diyor. (İlim
Çin’de ise de alınız) hadis-i şerifi için, istisnasız bütün mezhepsizler
uydurma diyor. Halbuki hadis âlimlerinden imam-ı Deylemi, imam-ı
Taberani, imam-ı Beyheki, imam-ı ibni Adiy, imam-ı ibni
Abdilber gibi hadis âlimleri ve Hüccet-ül islam ünvanı ile meşhur
olan imam-ı Gazali hazretleri sahih olduğunu bildirmektedir. Bu büyük
imamların naklettiği bu hadis-i şerife uydurma diyenin dili kurur. Peki imam-ı
Süyuti, imam-ı Buhari gibi bir âlim bir hadise uydurma dese, bu
hadis uydurma olur mu? Ancak o muhaddise göre uydurma olur, fakat öteki âlimlere
göre yine sahihtir.
Uydurma hadisi nakletmenin vebali
Sual: Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında niçin uydurma hadis yoktur?
CEVAP
Çünkü, hadis uydurmanın ve uydurulmuş hadisi nakletmenin vebalinin
büyüklüğünü bildikleri için, Allahü teâlâdan çok korktukları için, tek kelime
ile salih âlim oldukları için kitaplarına uydurma hadis almazlar. (Uydurma
hadis), bu sözü Allah Resulü söyledi diye iftira etmektir. Sıradan
bir müslümanın bile hayalinden dahi geçiremiyeceği bu iftirayı, bir ehl-i sünnet
âlimi hiç yapabilir mi? Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Benden sonra gelecek kavim, size hadislerimi soracaklar. Kim kasten bana
yalan isnat ederse, Cehennemdeki yerine hazırlansın!) [Ebu Nuaym]
(Benden duyduğunuz âyet ve hadisi tebliğ edin! Beni İsrail’den bildirdiklerimi
de söyleyin! Yalnız bana bilerek yalan isnat eden Cehennemdeki yerine
hazırlansın!) [Buhari]
(Benden bir şey nakleden hakkı, doğruyu söylesin! Söylemediğim şeyi, bana isnat
eden gireceği ateşe hazırlansın!) [İbni Mace, Hakim]
(İftiracıların en büyüğü, söylemediğim bir sözü, bana isnat edip nakledendir.)
[Beyheki]
(Yalan bir sözü, hadis diye rivayet eden de yalancıdır.) [Müslim]
(Uydurma olduğunu bilerek, hadis diye rivayet eden, onu uyduran gibi
Cehennemdeki yerine hazırlansın!) [Bezzar]
(Söylemediğimi hadis diye bildiren Cehennemdeki yerine hazırlansın!)
[Ukayli]
(Söylemediğim sözü, hadis olarak bildiren veya Kur’anı kendi reyi [görüşü]
ile tefsir eden, Cehennemde azap görecektir.) [Tirmizi]
Bu hadis-i şerifleri bilen bir âlimin kitabına uydurma hadis alması mümkün mü?
Bırakın âlimi, herhangi bir müslüman, uydurma bir sözü hadis diye nakledebilir
mi, Allah Resulüne bu iftirayı yapması, söylemesi mümkün mü? Mezhepsizlere,
misyonerlere aldanmamalı, ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarında uydurma hadis
var zannetmemeli. Allahü teâlânın, dinini, soysuzlara karşı bu mübarek zatlar
vasıtasıyla koruduğunu, yaydığını unutmamalı.