Sual: Evliyadan Şafii bir zat, (Dişleri kaplama lehinde, âlimler fetva
vermeye cesaret edemiyor. Hâlbuki bu diş meselesi umum-i belva halini almış, her
tarafa yayılmış ki, kaldırılması kabil değil. Ümmeti bu büyük beladan kurtarmak
çaresini düşündüm; birden kalbime bu ilham geldi. Haddim ve hakkım değil ki,
ehl-i ictihadın vazifesine karışayım. Ama, bu umumi belva zaruretine karşı,
fetvalara taraftar olmadığım halde diyorum ki: Eğer Müslüman bir diş hekimi
kaplamaya ihtiyaç var derse, kaplama gusle mani değildir) diyor. Bu Şafii
evliyanın ilhamı senet olmaz mı?
CEVAP
Evet, hiçbir evliyanın ilhamı senet değildir. Evliya ilhamından sorumlu da
olmaz. Hallac-ı Mansur hazretleri enel hak demiş, İbni Arabi ve Bayezid-i
Bistami hazretleri gibi büyük zatların da hatalı ilhamları olmuştur. İlhamların
doğruluğu, İslamiyet bilgilerine uygun olmalarından anlaşılır. İmam-ı Rabbani
hazretleri buyurdu ki:
Edille-i şer’iyyeye yani dindeki dört delile uymaya emrolunduk; ama Evliyanın
ilhamlarına uymaya emrolunmadık. İlham, yalnız sahibi için delildir, başkaları
için senet değildir. (1/ 272)
Evliyanın ilhamında yanılması, müctehidin ictihadda yanılması gibidir; kusur
sayılmaz. Bundan dolayı, Evliyaya dil uzatılmaz. Ancak Evliyanın yanlış
ilhamlarına uymak caiz değildir. Müctehidlerin hata ihtimali olan sözlerine
uymaksa, vacibdir. (1/31)
Tasavvuf büyüklerinden birkaçı, kendilerini hâl kaplayınca, doğru yolun
âlimlerinin bildirdiklerine uymayan bilgiler, marifetler söylemişlerse de, keşf
yoluyla, ilhamla söyledikleri için suçlu sayılmaz. Bunlar ictihadında yanılan
müctehidler gibidir; hatta bunların yanılmalarına da bir sevap verilir. Böyle
farklı bilgilerde, Ehl-i sünnet âlimlerinin bildirdikleri ancak doğrudur; çünkü
bu bilgiler, vahiyle bildirilmiştir. Tasavvuf büyüklerinin marifetleriyse,
ilhamladır. İlhamda kıl ucu kadar uygunsuzluk varsa, yanlış demektir. (1/112)
Umumi belva için çare
Şimdi yukarıda bildirilen ilham hakkında ihtimalleri sıralayalım:
1- Şafii’de gusülde ağzın içini yıkamak farz olmadığı için, Şafii olan
veli böyle söylemiş olabilir.
2- Ulemanın diş dolgusuna fetva vermekten çekindiği bildiriliyor. Elbette
çekinirler. Müslümanları cünüp gezdirmeye hangi âlim cüret edebilir ki? Musa
Kazım gibi ittihatçıların mason şeyh-ül-islamları buna fetva verdiyse de salih
âlimler, buna cesaret edemedi.
3- Evet diş meselesi umumi belva halini almıştır. Mesela açık gezmek,
içki, kumar, çalgı da umumi belva halindedir. Şimdi bir evliya, (Milleti bu
büyük günahlardan kurtarmak için kalbime şöyle bir ilham geldi) dese ve bu
haramlara izin verse, ilhamı senet olur mu? Nitekim aynı mantıkla kızların
başlarını açmaya ve gözle namaz kılmaya ruhsat verenler çıkmıştır.
4- (Müslüman bir diş hekimi, “kaplama ihtiyaçtır” derse, kaplama gusle mani
olmaz) deniyor. Diş hekiminin sözü dinde senet midir? Senetse, başka bir diş
tabibi de, zaruret değil dese, onunla da amel edilir mi? Bu işi diş tabibi mi
çözer, yoksa ulema mı?
5- (Haddim ve hakkım değil ki…) ifadesine rağmen aksine hareket edilmesinin
hikmetini bilemeyiz. Bilmemiz de gerekmez; çünkü sonuçta bu bir ilhamdır.
İlhamsa, senet olmaz.
6- Çare: Dolgu ve kaplaması olanların, Maliki veya Şafii mezhebini taklit
etmeleri yeterlidir.