Sual: Merhum A. Fikri Yavuz, ilmihaline, İmam-ı Serahsi, diş
kaplatmaya fetva verdi diye yazmıştır. İmam-ı Serahsi, miladi 1090’da vefat
ettiğine göre o devirlerde kaplama var mıydı?
CEVAP
O devirde kaplama yoktu. Sallanan diş veya herhangi bir diş, gümüş veya
altın telle birbirine bağlanırdı. Bunu kaplama olarak tercüme etmek büyük
hatadır. Bundan daha büyük hataysa, bu büyük yanlışlığı bilip de susmaktır.
Hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Yalanlar yazılır, âdetler ibadetlere karıştırılır ve Eshabıma dil uzatılırsa,
doğruyu bilen herkese bildirsin! Doğruyu bilip de, gücü yeterken bildirmeyene,
Allah lanet etsin!) [Deylemi]
Diş yapımının tarihçesi hakkında Prof.Dr. Gazanfer Zembilci’nin (Tam
Protezler) kitabının Tarihçe kısmında (Protez yapımının başlangıcı, 18.
yüzyıla tesadüf eder. Bu yüzyılda çoğunlukla kuron [kaplama] ve köprü
protezlerinin yapıldığı görülmektedir. Modern diş hekimliğinin kurucusu Fauchard,
1761 yılında ölmüştür. 1825’te Paris’te ilk suni diş yapılmıştır) deniyor.
Görüldüğü gibi, İmam-ı Serahsi hazretleri, modern diş hekimliğinin kurulmasından
7 asır kadar önce yaşamış, tadbib kelimesini kullanmıştır. Tadbib
etmek, telle şeritle bağlamak demektir. Mesela Bezzâziyye’de, (Mushafın
cildini tadbib etmek caizse de, altın ve gümüş yerine dokunmamak gerekir)
buyuruluyor. Tadbib kelimesi, bütün yüzeyi kaplama demek olsaydı, Mushafı hiç
ele almak caiz olmazdı. Demek ki etrafına metal şerit çevirmek demektir. Fıkıh
kitaplarındaki, (Sallanan dişi altınla tadbib etmek caizdir) demek, sallanan diş,
altın tel veya şeritle bağlanabilir demektir. Dişleri kaplatmak diye bir ifade
yoktur.
Nasbur-raye’den alınan iki hadis, yanlış tercüme edilerek diş kaplatmaya
caiz deniyor. Sahabeden bir zat, (Uhudda dişim kırılınca Resulullah, kırılan
dişimin yerine, altın bir diş edinmemi emretti) ve (Hazret-i Osman da,
sallanan dişlerini altınla tadbib ettirdi) diyor. Yanlışlık, tadbib
kelimesinin kaplatma diye tercüme edilmesinden ve altın diş edinmeyi de kaplama
sanılmasından ileri gelmektedir.