Sual: Selefi bir genç, “(Kabrimi bayram yeri yapmayın) hadisi,
Resulullahın kabrini ziyaret etmenin caiz olmadığını gösterir” dedi. Doğru mudur?
CEVAP
Hadis-i şerif şöyledir:
(Evlerinizi [ibadet etmeyerek] kabre çevirmeyin ve kabrimi bayram yeri
yapmayın! Bana salevat getirin. Nerede salevat getirirseniz, bana bildirilir.)
[Ebu Davud]
Bu hadis-i şerif, Peygamberlerin kabirlerinde diri olduklarını göstermektedir.
Çünkü, selam, diri olana bildirilir. Hadis âlimlerinden Abdülazim-i Münziri
hazretleri (Kabrimi bayram yeri yapmayın) hadis-i şerifini açıklarken,
(Kabrimi bayram gibi yılda bir ziyaret etmekle bırakmayın! Her zaman ziyaret
etmeye gayret edin) demektir, buyuruyor. Hadis-i şerifin manası (Kabrimi
ziyaret için, bayram gibi belli gün tayin etmeyin) demektir. Yahudiler ve
Hıristiyanlar, Peygamberlerinin mezarlarını ziyaret için toplanıp çalgı çalar,
şarkı söyler, bayram yaparlardı. Siz böyle yapmayın, ziyaret için, bayramda
haram şeylerle eğlenir gibi, ney, dümbelek çalmayın, toplanıp, tören yapmayın
demektir. İmam-ı azam Ebu Hanife hazretleri buyurdu ki:
(Kabri şerifi ziyaret etmek en kıymetli sünnettir.)
Vacib diyen âlimler de vardır. Şafii mezhebinde Kabri saadeti ziyaret etmek adak
edilir. Bu vesikalar gösteriyor ki, Resulullahın kabri şerifini ziyaret önemli
bir sünnettir.
Sual: Selefi bir siteden aldığım aşağıdaki hadislere uydurma deniyor.
Uydurma olmayanların karşısına kaynaklarını yazar mısınız?
CEVAP
(Uydurma hadis), bu sözü Allah Resulü söyledi diye iftira etmektir.
Sıradan bir müslümanın bile hayalinden dahi geçiremiyeceği bu iftirayı, bir
ehl-i sünnet âlimi hiç yapabilir mi?
İslam âlimlerinin kitaplarındaki bir hadis uydurma olmaz. Çünkü onlar
Resulullahın vârisidir. Resulullahın vârisi Resulullaha ihanet eder mi? Sonra
onlar uydurma hadisi sahihten ayıramayacak kadar cahil değillerdi. Hadis-i
şeriflerin kaynakları karşılarına yazılmıştır:
1- (Kabrimi ziyaret edene şefaatim vacip oldu.) [İbni Huzeyme,
Bezzar, Dare Kutni, Taberani]
2- (Sadece beni ziyaret için gelen, kıyamette şefaatimi hak etmiş olur.)
[Müslim, Taberani]
3- (Hac edip kabrimi ziyaret eden, beni diri iken ziyaret etmiş gibi olur.)
[Taberani, Dare Kutni, Beyheki, İbni Cevzi]
4- (Sevap umarak beni ziyaret eden, kıyamette bana komşu olur.) [Mevahib-i
Ledünniyye]
5- (Hac edip de beni ziyaret etmeyen, bana eza cefa etmiş olur.) [Dare
Kutni, İmam-ı Malik, İbni Neccar, Mevahib-i Ledünniyye]
Sual: Son hadiste, (bana eza cefa etmiş olur) deniyor. Resulullaha
eza cefa küfürdür. Bu bakımdan da son hadis uydurmadır deniyor. Bunun açıklaması
nedir?
CEVAP
O kimseler mecaz, tevil, kinaye gibi deyimleri bilmedikleri için böyle
akıllarına göre konuşuyorlar. Buradaki eza cefa, Resulullaha hakaret etmek
değildir. Resulullah, o kimse bu sevaptan mahrum kaldı diye üzülür. Bu hadisi
bir çok âlim nakletmiş, biz sadece dört tanesini bulduk. Bunların ikisi muhaddis
[hadis âlimi]dir. Birisi imam-ı Malik hazretleridir, hem hadis âlimi hem de
Maliki mezhebinin kurucusudur. Bu âlimlere inanılmazsa kime inanılacak ki?
Bu konuda başka hadis-i şerifler de vardır. Üçü şöyledir.
(Bir Müslümana eziyet veren bana eziyet vermiş demektir, bana eziyet veren de
Allahü teâlâya eziyet vermiş olur.) [Taberani]
Halbuki Allah’a ve Resulüne eziyet etmek küfürdür. Ama bir mümine eziyet etmek
haram olursa da küfür olmaz. Demek ki bir müminin üzülmesine Allah ve Resulü de
üzülüyor.
(Ameller, pazartesi ve perşembe günleri Allahü teâlâya arz olunur. Cuma günleri
de enbiyaya, ana-babaya, yakınlarına arz olunur. İyi amelle onlar ferahlanır,
kötü amellerinize üzülürler. Öyle ise Allah’tan korkun ve günah işlemek
suretiyle ölülerinize eziyet etmeyin.) [Hakim]
Bizim günahlarımızı gören ölüler, üzülürler, niye bu iyi amel işlemiyor da kötü
işler yapıyor derler. Biz günah işlemekle ölülere de günah yazılmaz.
(Allahü teâlâ buyurdu ki: Abdesti bozulunca abdest almayan bana cefa etmiş olur.
Abdest alıp da, iki rekat namaz kılmayan da bana cefa etmiş olur. İki rekat
namaz kılıp da benden bir ihtiyacını istemezse yine bana cefa etmiş olur. Abdest
alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra dua edenin duasını kabul etmezsem ben de
ona cefa etmiş olurum. Halbuki ben cefa etmem.) [Şir’a]
Hâşâ biz nâfile namaz kılmazsak Allah’a niye cefa etmiş olalım ki? Demek ki
buradaki eza, cefa, (Kulum bu nimetlerden faydalanmadı) diye Allahü teâlâ
üzülüyor.
Üç mescitten başkasını ziyaret için, uzak yola çıkmak, Allah rızası için olursa
caizdir. Başka niyetlerle olursa haramdır. Bu üç mescit: Mescid-i haram ve
mescid-i Nebevi ve mescid-i Aksadır.
(Yalnız üç mescide ziyaret için gidilir) hadis-i şerifi, Kabri saadeti
ziyaret için Medine-i münevvereye gitmenin çok sevap olduğunu göstermektedir. Bu
ziyareti yapmayanlar, bu çok sevaptan mahrum kalarak Resulullahı da üzmüş
olurlar.
Resulullahın kabrini ziyaret
Sual: Resulullahın kabri ziyaret edilirken neler yapılmalıdır?
CEVAP
Resulullah efendimizin kabri şerifini ziyaret etmek için sünnet şöyledir:
Abdestli olmalı, Resulullaha salevât getirmeli, önceden yapmış olduğu namaz,
sadaka, oruç, Kur’ân-ı kerim okumak gibi hayırlı işlerin sevabını Ona
bağışlamalı, gönlü uyanık olmalı, Onu sevmeyi ve sünnetine uymayı, Allahü
teâlâdan dilemelidir.
Mümine ve Kâbe’ye dönmek
Sual: İmam-ı Birgivî hazretlerinin kitaplarında, (Yüzü, Kâbe’ye doğru
çevirip, Kabr-i şerife arka dönmek lâzım) deniyor. Bu yanlış değil mi?
CEVAP
Biz görmedik. Eğer öyle deniyorsa yanlıştır. Resulullah efendimiz ölü
değildir. Kabre arka dönülmez. Camide imam bile, namazdan sonra, yönünü
müminlere döndürüyor, arkası kıbleye geliyor. Kıbleye dönüp, arkasının müminlere
gelmesi mekruh olur. Namaz dışında mümine doğru dönmek Kâbe’ye dönmekten
efdaldir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Ey Kâbe, ey Beytullah, seni Allahü teâlâ, şerefli, mükerrem ve muazzam
kıldı; fakat mümin, hürmet bakımından senden daha kıymetlidir.) [Taberani]