Sual: Diş dolgusu, elde olmadan yel ve idrar kaçırma, kan irin gibi
herhangi bir akıntı sebebiyle Maliki’yi taklit eden, nelere dikkat eder?
CEVAP
Maliki mezhebini taklit eden Hanefi, sadece gusülde, abdestte ve namazda,
kendi mezhebinin şartlarına ilaveten Maliki’nin farzlarına uyup müfsitlerinden
kaçar. Diğer hususları aynen Hanefi gibi yapar. Sünnet ve mekruhlarda kendi
mezhebine uyar.
Hanefi’den farklı olan durumlar şunlardır:
1- Gusülde niyet, muvalat ve delk farzdır.
a) Gusül, abdest ve namaza başlarken niyette Maliki mezhebine uymaya niyet
etmelidir. [Abdest aldıktan veya guslettikten yahut namaz kıldıktan sonra,
Maliki’ye uymaya niyet etmediğini hatırlasa, (Bu abdesti veya guslü Maliki’ye
göre aldım, namazı Maliki’ye göre kıldım) derse, yeniden abdest alması,
gusletmesi veya namaz kılması gerekmez.]
Niyet, gusle başlarken yapılır. Unutulursa gusülden sonra hatırladığı zaman
niyet etmesi de sahihtir. Gusle başlarken cünüplükten temizlenmeye diye niyet
edilir; cünüp olduğunu bilerek gusleden, zaten buna niyet etmiş demektir.
Muvalat, uzuvları ara vermeden yıkamaktır.
Delk, yıkanan yerleri el veya havlu ile hafif sıvazlamaktır. Dokunmak da
delk yerine geçer.
b) Gusülde saçı hilallemek, [saç arasına iki elin parmaklarını sokup çekmek]
farzdır. [Hilallemek, tarakla da yapılabilir.]
c) Kadın, gusülde, saçların dibine, yani başındaki deriye su ulaşabiliyorsa,
saçındaki örgüyü çözmez. Yani, örülü saçın dibi ıslanınca, çözmeden örgünün
üstünü ıslatmak yeterlidir. Saç dibi ıslanmazsa, örgüyü açmak gerekir. Örülmemiş
saçların her tarafını da yıkamak farzdır. [Hanefi’de de böyledir.]
d) Gusülde yıkamadık yer kaldığını bir ay sonra bile hatırlasa, yalnız orayı
hemen yıkaması gerekir. Yıkamazsa guslü bâtıl olur.
2- Abdestte; niyet, muvalat, delk, başın tamamını meshetmek farzdır. Niyet;
elleri, ağzı, burnu veya yüzü yıkarken yapılır.
a) Abdestte kaşların ve kirpiklerin altındaki deriyi yıkamak, kulak
arkasıyla saç arasındaki deriyi ve kulak memesi önündeki saç ve deriyi mesh
farzdır.
b) Altında deri görünen hafif sakalı mesh, kesif sakalı yıkamak farzdır.
c) Kadın, saçının hepsini mesheder. Örülü saçını açmaz. Örgünün üstünden
mesheder.
d) Ayak parmaklarını hilallemek müstehaptır. Abdest alırken el parmakları
açılıp kapandığı için kendiliğinden delk meydana gelir. Ayrıca hilallemek
gerekmez. Hilallemenin mahzuru olmaz.
3- a) Oğlana, hanımına veya yabancı kadına [Cildine veya saçlarına]
şehvetle dokunan erkeğin, erkeklere şehvetle dokunan kadının abdesti bozulur.
Şehvetsiz dokunursa abdest bozulmaz. [Kendi ön edep yerine, elinin içi ile veya
parmak uçları ile dokunan erkeğin abdesti bozulur.]
b) Kan, irin, sarı su hastalık sebebiyle çıkarsa, yel elde olmadan kaçarsa,
idrar tutulamasa, bunlar abdesti bozmaz. Bunun gibi, kadınlardaki akıntı da
abdesti bozmaz.
c) Saç tıraşı olunca, tırnak kesilince abdest bozulmaz. Sakal tıraşı olunca
bozar diyen âlimler de olduğu için, jiletle veya ustura ile sakal tıraşı olunca,
abdest almak iyi olur.
d) Abdesti bozulduğunu bilip, sonra abdest aldığında şüphe ederse, abdest
alması gerekir. Abdest aldım mı almadım mı, abdestim bozuldu mu, bozulmadı mı
diye şüphe edenin abdesti bozulmuş olur. Eğer, abdest aldığını ve bozulmadığını
hatırlarsa abdesti bozulmuş olmaz.
e) Hanefi’de, namazda iken uyumak abdesti bozmaz. Namaz dışında yan yatarak,
bir şeye dayanarak uyumak abdesti bozar; fakat Maliki’de, uyku ağır değilse
bozmaz. Ağır ise bozar. Mesela tehiyyatta uyuyup kalırsa abdesti bozulur; ama
hafif şekilde uyusa, abdesti bozulmaz.
4- Teyemmüm, namaz vakti girdikten sonra yapılır.
5- a) Mestin üst ve altı tamamen meshedilir. Mesti, ayağı yıkamak
meşakkatinden dolayı giymek sahih olmaz. Sünnete uymak veya soğuktan korunmak
niyetiyle giymek gerekir. Hiç niyet etmeden giyse, sonra bu mesti sünnete uymak
niyetiyle giydim dese yine niyeti sahih olur.
b) Mest üzerinde hiç necaset olmaması gerekir, mestin temiz olması farzdır.
c) Mest deri ve benzerinden olur, yünden olmaz.
d) Maliki’de mestin mesh müddeti yoktur. Cünüp olana kadar çıkarmak
gerekmez. Sadece Cuma günleri gusül için çıkarmak sünnettir. Maliki’yi taklit
eden, 24 saatten fazla giyemez. Çünkü kendi mezhebi olan Hanefi’den çıkmış
sayılmaz.
6- Namazda her rekatta Fatiha okumak, iki secde arasında oturmak, rükuda,
secdelerde tumaninet, yani sakin durmak ve namaz sonunda selam vermek farzdır.
[Cemaat, imam arkasında Fatiha okumaz. Aynı Hanefiler gibi yapılınca bu farzlar
da yerine gelmiş olur.]
7- Yatsı namazının son vakti gecenin ilk üçte biridir. Bir zaruret olursa
imsak vaktine kadar kılınır.
[Dinimizde şer’i gece, akşamla imsak vakti arasıdır. Bu vâkit üçe bölünür,
çıkan, akşam vaktine eklenirse, gecenin üçte biri bulunmuş olur.]
8- El üzerine secde sahih değildir. Şafii ve Hanbeli’de de böyledir.
Hanefi’de tenzihen mekruhtur.
9- Fasık veya bid’at ehli imama uymak sahih değildir.
10- Maliki’yi taklit eden, bir ihtiyaç olunca seferde Maliki’yi taklit
ederek iki namazı cem edebilir.
11- Seferde giriş çıkış günü hariç, 4 gün veya daha fazla kalmaya niyet eden
mukimdir. 4 günden önce biteceğini sandığı işi için gittiği yerde, belki yarın
giderim diye 18 günden çok kalınca mukim olur.
12- Seferde 10 gün kalan 15 günden az kaldığı için Hanefi’ye göre misafir
sayılırsa da Maliki’ye göre mukim sayılır. Çünkü giriş-çıkış günleri hariç, 4
gün veya daha fazla kalmaya niyet eden Maliki’de mukim olur. 3 gün veya daha az
kalırsa seferi olur. Eğer Hanefi’ye uyup, 3 günden fazla kaldığı yerde 2 rekat
kılarsa, namaz sahih olmaz. Çünkü Maliki’de mukim olanın 4 rekat kılması
farzdır. Hanefi’de ise seferde 4 rekat kılmak mekruhtur. Maliki farz dediği için
farza uyulur, 4 rekat olarak kılınır.
Giriş çıkış gününde ölçü imsak vaktidir. Gün, oruçta olduğu gibi imsak vaktinde
başlar. Ertesi günü imsak vaktine kadar devam eder.
Mesela, İstanbul’a imsaktan sonra, sabah ezanı okunurken giren kimse, giriş günü
olduğu için o günü saymaz. Eğer imsak vaktinden önce girerse, imsak vaktinden
sonraki gün giriş günü olmaz. İmsak vaktinden sonra çıkarsa, o gün çıkış
günüdür.
Demek bir kimse, bir yere güneş doğarken girse, o gün giriş günü olduğu için
hesaba katmaz. Üç gün kaldıktan sonra, dördüncü günü imsaktan sonra, mesela
güneş doğarken oradan çıksa, giriş-çıkış günleri sayılmadığı için o kimse, üç
gün o yerde kalmıştır ve seferidir. (Menahic-ül- ibad)
80 km’lik mesafeye gidince Maliki’de seferi olursa da, Hanefi’de seferi olmaz.
Burada Maliki’ye uyup 2 rekat kılınırsa, Hanefi’ye göre namaz sahih olmaz, 4
rekat kılması farzdır.
Bir mezhebi taklit, kendi mezhebinden çıkıp, o mezhebe girmek demek değildir. O
mezhepteki taklit edilen meselenin yalnız farzlarına ve müfsitlerine uyulur.
Hanefi’de sünnet olan bir şey, Maliki’de mekruh olsa da yapılır. Mesela:
a) Hanefi mezhebinde, namaz kılarken, Fatihadan önce, E’uzü Besmele çekmek
sünnet, Maliki’de mekruhtur. Maliki’yi taklit eden, E’uzü Besmele okur.
b) Maliki’de Sübhaneke okumak mekruh, Hanefi’de sünnettir. Maliki’yi taklit
eden Sübhaneke okur.
c) Bir kadının muayyen hâli 13 gün devam ediyorsa, bu kadının Hanefi’ye göre
10 günden sonrakiler özür olduğu için gusledip namazlarını kılar. Maliki’de,
muayyen hâl 15 güne kadardır. 15 güne kadar kan kesilmeden namaz kılamaz. Böyle
kadın, 15 güne kadar kan kesilmezse, bekler. 16. günü gusledip namaza başlar.
Hanefi’nin farz dediği 10 günden sonrakileri de kaza eder. Nifastaki durum da
aynıdır. Yani Maliki’ye göre nifas olup da Hanefi’ye göre nifas olmayan günlerde
kılınamayan namazlar sonradan kaza edilir. Böylece her iki mezhebin farzlarına
uyulmuş, müfsitlerinden kaçılmış olur.
Hayz ve nifasın durumu
1- Hayzın en azı yoktur. Bir damla gelse de hayz kabul edilir. En çoğu ise
15 gündür. 15 günden fazla gelirse istihaza olur. [Hanefi’de hayzın en azı 3, en
çoğu 10 gündür. Bundan azı veya çoğu istihazadır.]
2- İkinci hayzın olabilmesi için, aradan en az 15 gün geçmesi gerekir. 15
gün geçmeden kan gelirse, bu hayz değildir, istihazadır [özürdür], burundan
gelen kan gibidir. Gusletmeden namaz kılınır.
3- Ayiseden gelen kan hayz olmaz, istihaza olur. Ayise yaşı Maliki’de 70,
Hanefi’de 55'tir.
4- Hamileden ve doğumdan önce gelen kan hayzdır. [Hanefi’de istihazadır.]
5- Sezaryenle, yani karın yarılarak çocuk alınınca gelen kan nifas olmaz.
[Hanefi’de nifas olur.]
6- Nifasın azami müddeti 60 gündür. [Hanefi’de 40 gündür.]
7- Nifas görürken, 15 gün hiç kan gelmese, artık temizlenmiş olur. Bu 15
günlük temizlikten sonra tekrar kan gelirse, bu kan nifas değil, hayz kanıdır.
8- Nifas kanamaları arasındaki temizlik günleri 15 günden az olursa nifas
sayılır. Aradaki temizlik günleri hesaptan düşülerek kanama günleri toplanıp 60
günü bulursa, bu durumda kadının nifası sona ermiş olur. Mesela 20 gün kan, 7
gün temiz, sonra 17 gün kan, 10 gün temiz, tekrar 23 gün kan görürse, kan
görülen günler toplamı 60 ı bulduğu için, nifası sona ermiş demektir. 15 gün
geçmeden yine kan gelirse istihaza olur. 15 gün geçtikten sonra gelirse hayz
olur.
Maliki’yi taklit ile ilgili okuyucu sualleri
Sual: Tam İlmihal’de (Abdestte, kulak memesi hizasındaki deri ve saçlar,
Hanefi’de yüzdendir. Yıkamak farzdır. Maliki’de baştandır, meshetmek farzdır)
deniyor. Kulağı da mesh etmek farz mıdır?
CEVAP
Abdestte, kulak ile saç arasında kalan arkadaki ve üsteki saçsız deriyi ve
kulak memesi önündeki saç ve deriyi mesh farzdır. Yüz yıkanırken zaten kulak
memesi hizasındaki deri yıkanmış oluyor. Yıkamak mesh yerine de geçer. Ayrıca
mesh etmek gerekmez.
Baş mesh edilirken de eller kulaklara kadar götürülünce saçlı deri ile birlikte
kulağın arkasındaki ve üstündeki saçsız deri de mesh edilmiş olur.
Yani kulağın kendisini mesh etmek farz değildir. Yukarıda belirtilen şekilde,
üstteki ve yanlardaki saç ile kulak arasındaki saçsız deriyi mesh farzdır.
Kan abdesti bozar mı?
Sual: Bir yerim kanadığında abdestim bozulmuyor mu?
CEVAP
Elimizi bıçak kesse, kan çıksa abdestimiz bozulur, fakat bundan sonra o
yaralı yerden kan çıksa artık abdestimiz bozulmuş olmaz. İlk çıkan kan bozar
ondan sonrakiler Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. İlk defa sözünü
yanlış anlamamalı! Elin kesildi kan çıktı abdest bozuldu, ondan sonra oradaki
yaradan yani aynı yaradan çıkan kan ve irinler abdesti bozmaz. Ama öteki elini
bıçak kesince yine abdestin bozulur, oradan da sonraki çıkanlar abdesti bozmaz.
Yani hastalık sebebi ile gelen kan, irin, yel, idrar vesaire abdesti bozmaz.
Durup dururken burnumuz kanasa semavi özür olduğu için abdestimiz bozulmuş
olmaz. Elde olmadan yellenmek, elde olmadan idrar kaçırmak gibi semavi özürler
Maliki’de abdesti bozmaz.
Semavi özürle abdestin bozulması
Sual: Maliki'de semavi özürler abdesti bozmaz mı?
CEVAP
Evet bozmaz. O anda özür sahibi olur. Namazına devam eder.
Semavi özürler, yani insanın elinde olmadan hâsıl olan şeyler, Maliki'de abdesti
bozmaz. Mesela namazda ishali dışarı çıksa, çıbanından veya yarasından kan aksa,
kulağından irin aksa, makattan solucan çıksa, prostat hastasından idrar damlasa,
kadınlardan akıntı çıksa, basurdan kan çıksa, elinde olmadan yel kaçsa, ağız
dolusu kussa, bunlar semavi özür oldukları için, hiçbirisi Maliki'de abdesti
bozmaz. Abdesti bozulmadığı için namazına devam eder. Böyle bir kimsenin ayağını
bıçak kesip kan çıksa, abdesti bozuluyor, çünkü bu semavi özür değildir. Ama,
ondan sonra ayağı yara olduğu için, artık o yaradan çıkan kan veya irin
abdestini bozmaz. Olgunlaşmış çıbanın patlaması da semavi özürdür. Durup
dururken burnun kanaması da semavi özürdür. İdrar tutamamak, ishale mani
olamamak gibi şeyler semavi özür olur, Maliki'yi taklit eden Hanefi'nin
abdestini bozmaz. Soğuktan el veya dudak yarılıp kanarsa Maliki'yi taklit edenin
abdestini bozmaz. Yani semavi sebepler bozmaz.
Teyemmüm
Sual: Maliki’yi taklit eden için teyemmümde farklılık var mı?
CEVAP
Teyemmümde farklılık yoktur. Sadece vâkit girdikten sonra teyemmüm yapılır
ve her vâkit namaz için yeniden teyemmüm etmesi lazım olur.
Yıkanmadık yer görülse
Sual: Maliki’yi taklit eden, abdest alıp namaz kıldıktan bir ay sonra,
elinde yağlı boya görse, boyayı kazıyıp yıkasa, kıldığı namaz ve abdesti sahih
mi?
CEVAP
Evet sahihtir.
Muvalat nedir?
Sual: Maliki mezhebinde farz olan muvalat nedir?
CEVAP
Muvalat, her uzvu, birbiri arkasından ara vermeden, acele olarak yıkamaktır.
Başka bir ifade ile, normal şartlar altında, bir önce yıkadığı uzuv kuruyacak
kadar ara vermemektir.
Çok kısa zamanda yapılan bir iş, muvalata engel olmaz. Mesela, abdest alırken
kapıdan biri girse, gelenin kim olduğuna bakılsa, muvalata mani olmaz. Musluktan
su kesilse, kovadaki suyu almak veya bitişik odadaki musluğa gidip, o musluktan
abdest almak, muvalatı engellemez. Sağ ayağı yıkadıktan sonra, kolayca giren bir
çorabı hemen giyerek, öteki ayağı yıkamaya başlamak da muvalata mani olmaz.
Yavaşça giyerse, normal şartlarda, bir uzuv kuruyacak kadar ara verilirse,
muvalata mani olur. Abdest alırken çorabın birisini veya ikisini çıkarmak
muvalata mani olmaz.
Uzuvların kuruyup kurumaması mutlak ölçü değildir. Çünkü sıcak ve rüzgarlı
havada, uzuvlar hemen kuruyabilir. Yahut soğuk ve rüzgarsız bir yerde, uzuvlar
geç kuruyabilir. Uzuvlar kurumadı diye, başka bir iş yapmak muvalata mani olur.
Hararetli vücutta, uzuv tez kuruyabilir. Demek ki, kuruyup kurumaması kesin ölçü
değildir.
İbni Âbidin hazretleri de, Hanefi'ye göre muvalatı anlatırken, (Toprakla
teyemmüm ederken de, su ile yıkamak olmadığı halde, normal şartlarda bir uzuv
kuruyacak kadar ara vermek muvalata manidir) buyuruyor.
Diş çektirmek
Sual: Bugün öğleye doğru dişimi çektirdim, çektirdikten sonra diş etinde
kanamalar devam ediyor. Maliki'yi taklit ediyorum. Öğleyi kaçırmamak için,
abdest aldım namazımı kıldım. Ve kanama hâlâ devam ediyor. Kıldığım öğle
namazının kazasını kılmam gerekir değil mi?
CEVAP
Abdestiniz bile bozulmamıştır. O abdestle ikindiyi de akşamı da
kılabilirsiniz. Tabii abdesti bozan başka bir şey olmamışsa. Kanamak Maliki’de
abdesti bozmaz. Namazı kaza etmeniz gerekmez.
Niyeti unutmak
Sual: Maliki mezhebini taklit eden bir kişi namaz, gusül ve abdestte “Maliki
mezhebine uymaya'' niyetini unutursa ne yapmalı?
CEVAP
Bir gün sonra hatırlarsa bir gün sonra eder, üç gün sonra hatırlarsa üç gün
sonra eder, üç ay sonra hatırlarsa üç ay sonra eder.
Asrı evvelde kılmak
Sual: Maliki’yi taklit eden, zaruri sebeplerle, mesela unutarak öğleyi asrı
evvele kadar kılamazsa, tekrar Hanefi’yi taklit edip öğleyi asr-ı evvelde
kılması caiz mi?
CEVAP
Evet caizdir, çünkü bir ihtiyaç hasıl olmuştur. Keyfi olarak geciktirmesi
caiz olmaz.
İkindiyi asrı sanide kılmak
Sual: Hanefi’nin ikindiyi asr-ı sanide kılması iyi olduğuna göre Maliki’yi
taklit eden de kılabilir mi?
CEVAP
Maliki’yi taklit edenin de ikindiyi asr-ı sanide kılması iyi olur. Bir
mahzuru olmaz. Harac olmadan öğleyi asr-ı evvelde kılamaz.
Şehvetsiz öpmek
Sual: Maliki’yi taklit eden bir kimse, eşini şehvetle veya şehvetsiz öpünce
abdesti bozulur mu?
CEVAP
Şehvetle öperse bozulur, veda öpüşü denilen öpüşle öperse bozulmaz. Genelde
insan kendi eşine karşı fazla şehvet duymaz, yani öpmekle hemen şehvetlenmez.
Ama şehvetlenmiş ise abdesti bozulur. Hanefi’de şehvetlense de bozmaz.
Kanlı çamaşırla namaz
Sual: Maliki'yi taklit eden, basurundan kan aktığı için çamaşırında fazla
kan bulaşmış iken namaz kılsa, caiz olur mu?
CEVAP
Evet. Çünkü temizlemek zordur.
Namazda çıbanın patlaması
Sual: Maliki mezhebini taklit ediyorum. Namaz kılarken çıbanım patladı.
Namazda iken bunu hissettim. Namazdan sonra baktım ki kan ve irin el ayasından
daha çok yere yayılmış. Abdestim bozuldu mu, namazım sahih oldu mu?
CEVAP
Abdest bozulmadığı gibi, namaz da sahih olmuştur. Namazdan önce olsaydı,
yine abdestinizi bozmazdı ancak imkan ve vâkit varsa çamaşırı değiştirmek
gerekirdi, çünkü kendi mezhebimizden çıkmış değiliz. Buna da imkan yoksa, o
hâliyle kılmakta mahzur yoktur.
Eli hilallemek
Sual: Maliki'de abdestte veya gusülde el parmaklarının arasını hilallemek de
farzdır. Bu farz sadece parmaklarımızı açıp kapatmakla yerine gelir mi? Çünkü
kendiliğinden iki parmak birbirine dokunuyor.
CEVAP
Evet açıp kapatmakla yerine gelir. Ayrıca hilallemek gerekmez.
Örülü saçları açmak
Sual: Maliki’yi taklit eden kadın, abdestte ve gusülde, örülü saçını çözmesi
gerekir mi?
CEVAP
Maliki’de, kadının, abdestte örülü saçını açması gerekmez. Örgünün üstünden
hepsini mesh eder. Gusülde de saçların dibine, yani başındaki deriye su
ulaşabiliyorsa, örgüyü çözmek yine gerekmez. Hanefi’de de böyledir. Yani
kadınlar, örülü saçın diplerini ıslatınca, örgüyü yıkamak lazım değildir. Saç
dipleri ıslanmazsa, örgüyü açmak lazım olur. Örülmemiş saçların her tarafını da
yıkamak farzdır. Maliki’de guslederken saçları hilallemek de gerekir.
Hamilelikte gelen kan
Sual: Maliki'yi taklit eden gebe kadından gelen kan hayz mıdır?
CEVAP
Evet hayzdır. Maliki'de, gebeliğin ilk iki ayında hayzın azami müddeti 15
gündür. İki ayından altı ayına kadar 20, altı aydan doğuma kadar 30 gündür.
Çeşitli sualler:
Sual: Tam İlmihalde, (Maliki’de abdeste başlarken niyet şarttır) deniyor.
Gusül bahsinde ise, Abdeste başlarken veya yüzü yıkarken niyet farzdır) deniyor.
İslam Ahlakı kitabında ise, (Elleri yıkarken farzdır) deniyor. Ne zaman niyet
etmek gerekiyor?
CEVAP
Abdest başlarken niyet etmek demek, yüzün yıkanması bitene kadar niyet
edilir demektir. Yani niyet; elleri yıkarken de olur, ağzı, burnu veya yüzü
yıkarken de olur. Yüz yıkandıktan sonra olmaz. Eğer unutulur da abdestten sonra,
ne kadar zaman geçerse geçsin hatırlanırsa, hemen bu abdesti Maliki'ye göre
aldım demekle abdest sahih olur. Yani böyle niyet unutulan namazı da kaza etmek
gerekmez.
Sual: Maliki mezhebini taklit eden biri yellense, abdesti bozulmaz mı?
CEVAP
Yellenmek Maliki mezhebinde de abdesti bozar. Ancak, yel kaçıran, yani
yelini tutamayan özürlü olduğu için onun abdestini bozmaz. Yoksa yellenmek her
zaman abdesti bozar.
Sual: Maliki’yi taklit eden, yanlışlıkla kollarını yıkamadan önce başını
mesh ediyor, sonra abdestin devamında hatırlayınca, kollarını yıkasa abdesti
sahih mi?
CEVAP
Sahihtir. Çünkü Maliki’de sıra ile yıkamak şart değildir.
Sual: Hanefi’de, gusül ve namaz abdestinde bir yerin yıkanması unutulursa
sonradan yıkanabiliyor. Maliki’de peş peşe yıkamak farz olduğuna göre aynı durum
Maliki’de de geçerli midir?
CEVAP
Hatırlayınca geciktirmeden yıkanırsa Maliki’de de sahih olur.
Sual: Maliki’yi taklit edenin tükürükten fazla olan kanı abdestini bozar mı?
CEVAP
Ağızdaki bir yara veya hastalıktan dolayı kan ne kadar çok çıkarsa çıksın
Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz.
Sual: Maliki’yi taklit ediyorum, Hanefi’de bir şey abdestimi bozmazken,
Maliki’de bozsa ne olacak veya Hanefi’de bozup, Maliki’de bozmuyorsa nasıl
hareket edeceğiz?
CEVAP
Kendi mezhebinde bozan şey abdesti bozar. Taklit ettiği mezhepte de bozan
şey yine abdesti bozar. Taklit ettiğimiz mezhebin sadece farzlarına uyup,
müfsitlerinden kaçacağız. Kendi mezhebimizin ise, tamamına uyacağız. Semavi
özürler, elde olmayan durumlar ayrı.
Sual: Maliki’yi gusülde taklit ederken, niye, abdest ve namazda da taklit
ediyoruz?
CEVAP
Üçü birbirine bağlı ibadettir. Yani gusül, abdest ve namaz birlikte sahih olur.
Biri olmazsa ötekiler de olmaz. Gusülsüz veya abdestsiz namaz olmaz.
Sual: Maliki’de, guslederken saçı hilallemek, parmakları tarak gibi
geçirmek mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Maliki’de çok sık sakalın altındaki deriyi yıkamak farz mı?
CEVAP
Sadece sakalı yıkamak farzdır.
Sual: Hanefi’ye uygun kaplama mesh, Maliki’ye de uygun mu?
CEVAP
Evet.
Sual: Maliki’de, kadın da, erkek gibi mi kaplama mesh yapar?
CEVAP
Evet.
Sual: Maliki’yi taklit eden kadının kaplama meshte, sarkan saçlarını mesh
etmesi gerekir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Maliki’yi taklit eden bir bayanım. Saçlarım uzun, nasıl mesh edeceğim?
CEVAP
İki elinizi başınızın yanlarından aşağı doğru çekerken başı geçince
saçlarınızı kavrayıp aşağı doğru çekerseniz mesh tamam olur. İsterse saçlarınız
ayaklarınıza kadar uzun olsun fark etmez. Elin değmesi önemli, su ile ıslanması
değil, ıslak el ile değmek yeterli.
Sual: Maliki mezhebini taklit ediyorum. Abdestsiz iken bir yerimiz kesilse
ve daha sonra abdest aldığımızda kesilen yerden çıkan kan ve sarı su abdesti
bozar mı?
CEVAP
Bozulmuş olmaz.
Sual: Namaz abdesti aldıktan sonra ıslak ayakla halıya bassak, daha sonra
aynı yere çorapla bassak, çorap ıslansa, çoraptaki bu ıslaklık necaset olur mu?
CEVAP
Hanefi’de de, Maliki’de de necis olmaz.
Sual: Maliki’yi taklit ediyorum, bebeğimin altını değiştirirken, bebeğin
avret yerlerine dokununca, abdestim bozulur mu?
CEVAP
Maliki’de bozulmaz. Şafii’de bozulur.
Sual: Maliki’de kadınlarla tokalaşınca abdestim bozuluyor mu?
CEVAP
Şehvet duyulmazsa bozulmaz, şehvetlenir iseniz bozulur.
Sual: Basurum var. Kanama oluyor, çamaşırım kirleniyor. Abdestli durmamın
bir kolayı yok mu?
CEVAP
Kolayı var. Maliki mezhebini bu konuda taklit ederseniz, basurdan akan kan,
abdesti bozmadığı gibi, necis de sayılmaz. Yani namaz içinde kan gelse, hem
abdestiniz bozulmaz, hem de çamaşırı kirleten kan, necis sayılmadığı için o
hâliyle kılabilirsiniz.
Sual: Maliki’yi taklit ederken sırf gusül ile ilgili farzları yerine
getirsem yeterli olmaz mı?
CEVAP
Olmaz. Çünkü gusül abdest ve namaz üçü birbirine bağlı ibadetlerdir. Abdest
olmazsa namaz olmaz, namaz yoksa zaten gusül ve abdest olsa da faydasızdır. Onun
için üçünün de Maliki’ye uygun olması lazımdır.
Sual: Bir özürden dolayı Maliki’yi taklit ediyorum. Basur, yara, mantar
gibi rahatsızlıklarım da var. Üstüm başım kan ve irinli iken namaz kılmamda
mahzur var mıdır?
CEVAP
Temizleme imkanı varken, namaza mani necaset miktarı varsa, namaz sahih
olmaz. Çünkü Hanefi mezhebinden çıkmış değiliz. Eğer kirlenen elbisemizi
değiştirme imkanı yoksa, o zaman Maliki’ye göre kılmak caiz olur.
Sual: Basurdan dolayı Maliki’yi taklit ediyorum. Bu arada, idrar
tutamamak, yaradan irin akması, burun kanaması, elde olmadan yel kaçırmak gibi
başka özürler de çıksa, her yeni özür için Maliki’yi ayrı ayrı taklit etmem
gerekiyor mu?
CEVAP
Her özür için ayrı niyet gerekmez. Özürlerin hepsini hatırlayıp, (Bunlar
Maliki’de abdesti bozmaz) diye düşünerek hepsi için bir niyet yeter. Niyeti
unutursa, sonradan yani ne zaman hatırlarsa o zaman niyet etse de olur.
Sual: Bir akıntıdan dolayı Maliki’yi taklit ediyorum. Maliki’de ağzın içini
yıkamak farz değil diye, gusülde ağız içi yıkanmasa mahzuru olur mu?
CEVAP
Evet gusül sahih olmaz. Çünkü Hanefi’den çıkmadığımız için ağız içini
yıkamak gerekir.
Sual: Şafii mezhebinde olan bir arkadaş basur rahatsızlığı yüzünden
Maliki’yi taklit etmek istiyor. Nasıl yapması lazım?
CEVAP
Aynen Hanefilerin yaptığı gibi taklit eder.
Sual: Şafi mezhebinde sabah namazında Kunut duası okunur. Maliki
mezhebini taklit eden Şafii de okuyacak mı?
CEVAP
Elbette okuyacak, çünkü kendi mezhebinden çıkmış olmuyor ki.
Sual: Bazen imamlık yapıyorum. Diş dolgusundan ve hastalıktan dolayı
Maliki'yi taklit ediyorum. Cemaatte her mezhepten insan varken de, bunlara imam
olmam caiz mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Herhangi bir akıntı, mesela kadınların akıntısı, Maliki’yi taklit
edenin abdestini bozar mı? Peddeki akıntı bulaşığı ile namaz kılmak caiz olur
mu?
CEVAP
Akıntı Maliki’yi taklit edenin abdestini bozmaz. Ped kirlense de namaza mani
olmaz. Ama namaza dururken çıkarıp temizini koymak daha iyi olur.
Sual: Maliki mezhebini taklit ediyoruz. Maliki’deki farzlara uymamız
gerekir. Namazda selam vermek Maliki’de farzdır. Secde-i sehv yaparken selam
verince namaz bitmiyor mu? Yani selam vermeden mi secde-i sehv yapmamız
gerekiyor?
CEVAP
Selam verirken namazdan çıkmaya niyet edilir. Secde-i sehv yaparken namazdan
çıkmaya niyet edilmiş olmaz. Onun için secde-i sehv yaparken bir tarafa da,
hatta iki tarafa da selam verilse mahzuru olmaz.
Sual: Şafii, pazarda abdest bozulmasın diye, Hanefi’yi taklit edip kadına
dokunmuşsa, namaz kılarken Hanefi’nin şartlarına uyar mı?
CEVAP
Elbet uyması gerekir.
Sual: Annem dolgusu sebebiyle Maliki’yi taklit ediyor. Ancak abdestte niyet
ettiği halde, namazda Maliki’ye uymayı kalbinden geçirmeyi unutuyormuş. Unutan,
daha sonra kalbinden geçirince olur yazıyor. Bu bir namaz için mi, yoksa daha
önce kılınan diğer namazlar için de geçerli mi?
CEVAP
Hepsine birden şimdi niyet etse, yani bundan önceki namazlarımı Maliki’ye
göre kıldım dese geçerlidir.
Sual: Maliki mezhebini taklit eden Hanefi, zammı surelerde besmele çeker mi?
CEVAP
Çekmenin mahzuru olmaz.
Sual: Abdestte Maliki’ye göre baştaki saçı hilallemek gerekiyor mu?
CEVAP
Abdestte hilallemek gerekmiyor, sadece mesh gerekiyor.
Sual: Maliki’de muvalat için, uzuvları birbiri ardına çabuk çabuk yıkamaya
ek olarak bir uzvu da hızlı yıkamak lazım mı?
CEVAP
Her zamanki gibi normal almalı, hızlı yıkamak şartı yok. Abdest alırken
başka işle meşgul olmama şartı var.
Sual: Şafii ve Maliki’de el ayasına parmakların araları dahil mi?
CEVAP
Dahil değildir.
Sual: Elektrikli makine ile tıraş olmak, Maliki’de abdesti bozar mı?
CEVAP
Bozmaz.
Sual: Muvalatın tarifi nasıldır?
CEVAP
Muvalat başka işle uğraşmadan abdestle meşgul olmak demektir.
Sual: Maliki mezhebini taklit eden bir kadın, kulağındaki küpeleri
çıkarmadan, oynatarak aldığı normal ve gusül abdesti caiz olur mu?
CEVAP
Elbette. Küpe olmasa da mahzuru olmaz. Kadınlar bunu bilmiyor, yani küpe
olmasa da delik kapansa da veya kapanmasa da eli değdirmek yeterlidir.
Sual: Kadın, akıntısı için, Maliki’yi taklit eder mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Maliki’ye göre guslederken ön avret yerine el dokununca abdest
bozuluyor. Abdest bozulunca gusle yeniden mi başlamak gerekiyor?
CEVAP
Hanefi’de de Maliki’de de guslederken herhangi bir şekilde abdest bozulunca
yeniden başlanmaz. Abdest bozulunca, sadece o gusül abdesti ile namaz kılınmaz.
Abdest bozulduğu için namaz kılabilmek için yeniden abdest almak gerekir.
Maliki’yi taklit eden, gusle başlarken önce iki edep yerini yıkar. Sonra namaz
abdesti alır ve gusleder. O gusül abdesti ile namazını kılar.
Sual: Mukim iken, iki namazı cem etmek gerektiği zaman, Maliki
mezhebini taklit eden kimse, Hanbeli'ye göre, nasıl niyet eder?
CEVAP
Her iki mezhebe uyduğuna niyet eder. Mesela, öğle ile ikindiyi, öğle vaktinde
cem ederken, öğleyi kılarken (Öğleyi, ikindi ile öğle vaktinde cem etmeye,
Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.
İkindiyi kılarken de, (İkindiyi, öğle ile, öğle vaktinde cem etmeye, Hanbeli
ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.
İkindi vaktinde öğleyi kılarken, (Öğleyi, ikindi ile ikindi vaktinde cem
etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.
İkindiyi, ikindi vaktinde kılarken de, (İkindiyi, öğle ile ikindi vaktinde
cem etmeye, Hanbeli ve Maliki mezhebine uymaya) diye niyet edilir.
Akşam ile yatsı cem edilirken de aynı şekilde akşam ve yatsı denilerek aynı
şekilde niyet edilir.
Sual: Maliki’de, erkeğin elinin neresi nereye değerse abdesti bozar?
CEVAP
Kendi ön edep yerine, elinin içi ile veya parmak uçları ile çıplak olarak
dokunan erkeğin abdesti bozulur. Elinin içi denilince parmak araları anlaşılmaz.
Avuç içiyle veya parmakların aralarıyla değil, parmakların iç kısmıyla dokununca
bozulur. Elin dışı veya parmak aralarıyla dokunmak bozmaz.
Sual: Malikiyi taklid eden Hanefi bir kadın, abdestte başını mesh
ederken, örgüyü açması ve saçındaki tokayı çıkarması gerekir mi?
CEVAP
Maliki’de başın tamamını mesh etmek gerektiği için tokayı çıkarması gerekir,
fakat örgüsünü çözmesi gerekmez.
Sual: Diş dolgusu sebebiyle Maliki mezhebini taklit ediyorum, abdestte
başın tamamını mesh edince, rahatsızlığımdan dolayı, hastalığım artıyor, ağrıya
da sebep oluyor, bunun bir çaresi yok mu?
CEVAP
Dolgu için, Şafii mezhebi taklit edilirse, Maliki’de olduğu gibi, başın
tamamını mesh etmek gerekmez. Bir parmakla dokunmak, mesh için yeterlidir; fakat
Hanefi'den çıkılmadığı için, dörtte birini mesh etmelidir.
Sual: Maliki’de abdestte niyetin ilk ve son vakti ne zamandır?
CEVAP
Elleri yıkarken, ağza veya burna su verirken veya yüzü yıkarken de niyet
edilebilir. Unutulursa, ne zaman hatırlanırsa o zaman niyet edilirse, abdest
sahih olur. Gusülde de böyledir, yani gusle başlarken niyet etmeyi unutan,
gusülden sonra ne zaman hatırlarsa, bir saat sonra veya bir gün yahut bir ay
sonra hatırlasa, hatırladığı zaman niyet ederse niyeti sahih olur.
Maliki’de vitir
Sual: Maliki mezhebinde, kaza borcu olanın sünnet kılması haramdır.
Maliki’de vitir namazı, vacib değil sünnet olduğu için, Maliki’yi taklit eden
Hanefi’nin, vitir yerine de kaza kılması gerekmez mi?
CEVAP
Hayır. Hanefi’de vitir vacibdir. Maliki’yi taklit eden, vitir namazını da
vacib niyetiyle kılar. Başka bir mezhebi taklit eden, kendi mezhebinden çıkmış
sayılmaz. Kendi mezhebinin her şeyine, taklit ettiği mezhebinse, sadece
farzlarına ve müfsidlerine yani ibadeti bozan hususlarına uyar.
Sual: Dişimde dolgu olduğu için Maliki mezhebini taklit ediyordum. Şimdi
dolgumu çektirdim. Maliki mezhebini taklit etmem gerekir mi?
CEVAP
Gerekmez. Dolgu gitti, taklit de bitti.
Bunun gibi, cünüp olma ihtimali kalmayan ihtiyar bir dul kadın, diş dolgusu
yaptırırsa, Maliki mezhebini taklit etmesi gerekmez. Akıl baliğ olmamış
çocukların da taklid etmesi gerekmez. Ama alışmaları için taklit etmelerinde
mahzur olmaz. Çünkü diş dolgusu olmasa da, her zaman, imkân nispetinde dört
mezhebin şartlarına da uymaya çalışmak iyi olur. Kendi mezhebinde mekruh olmayan
bir şey, başka mezhepte farz ise, bunu yapmak da müstehab olur.
Malikide abdest alırken, niyet, uzuvlarını ovmak, peş peşe yıkamak, başın
tamamını mesh etmek farzdır. Şafiide ise sıra ile yıkamak da farzdır. Hanbeli’de
Besmele çekmek de farzdır.
Bunlar uygulanırsa dört mezhebe uygun abdest alınmış olur.
Namazda niye taklit ediliyor?
Sual: Diş dolgusu olan, Maliki mezhebini taklit ederek gusledince, guslü
sahih olduğuna göre, bu gusülle abdest alıp namaz kılamaz mı? Niye abdestte ve
namazda da Maliki’yi taklit etmek gerekiyor?
CEVAP
Gusül, abdest ve namaz birbirine bağlıdır. Bunlardan biri yoksa namazı sahih
olmaz.
Eğer abdestte Maliki’nin farz ve müfsitlerine uymamışsa, sadece Hanefiye
uymuşsa, böyle abdestle kılınan namaz Maliki’ye göre de, Hanefiye göre de sahih
olmaz. Maliki’ye göre abdesti yok, Hanefiye göre de guslü yoktur. Bir mezhebe
göre, üçü de sahih olmalıdır.
Din kitaplarımızda da bu husus şöyle bildirilmiştir:
1– Bir işi bir mezhebe göre yaparken, bu mezhebin, bu işin sahih olması
için koyduğu şartların hepsini yapması gerekir. Bunlardan biri yapılmazsa, bu iş
sahih olmaz. (Hulasat-üt-tahkik)
2– Bir işi bir mezhebe göre yaparken, başka bir mezhebi de taklit etmek
gerekiyorsa, iki mezhepte de batıl olacak bir şey yapmamak şarttır. Abdestte,
Şafii mezhebini taklit ederek, uzuvlarını ovmayan kimse, kadına eli değince,
Maliki’ye göre abdest bozulmaz diyerek, namaz kılsa, bu namazı batıl olur, çünkü
kadına dokunduğu için Şafii’ye göre, uzuvlarını ovmadığı için Maliki’ye göre
abdesti sahih değildir. (Tahrir)
3– Bir iş için, başka mezhep taklit edildiği zaman, o mezhebin bu iş için
koyduğu şartların hepsine uymak gerekir. Bu şartlardan biri eksikse, ibadet
sahih olmaz; çünkü meşakkat olunca, mezheplerin kolaylıklarını yapmak, bütün
şartları, yerine getirmekle ancak caiz olur. (Mizan-ül-kübra)
Sual: Abdest için, teyemmüm ederken, ağza ve burna su vermek
gerekmediğine göre, Maliki’yi taklit eden, abdest için teyemmüm ederken,
Maliki’yi taklit etmesi gerekir mi?
CEVAP
Evet, gerekir. Abdestte de, ağza ve burna su vermek, farz değil sünnettir;
fakat abdestin sahih olması gusle bağlıdır. Guslü sahih olmayanın, abdesti de
sahih olmaz. Bundan dolayı abdestte de, teyemmümde de, Maliki’yi taklit etmek
gerekir. Zaten Maliki’de, teyemmüm için farklı bir şey de yoktur. Maliki’de
sadece, namaz vakti çıkınca teyemmüm bozulur, her namaz vaktinde teyemmüm etmek
şarttır. Vakit girmeden yapılan teyemmüm, Maliki’de sahih olmaz.
Sual: Maliki’yi taklit ediyorum. Namaz abdesti almadan, avret yerimi yıkayıp
Maliki’ye uygun gusletsem, sahih olur mu ve o gusül ile namaz kılabilir miyim?
CEVAP
Evet, namaz kılabilirsiniz. Önce avret yerini yıkamak gusle de, namaz
abdestine de mani değildir. Avret yeri yıkandıktan sonra vücut yıkandığı için, o
gusül ile namaz kılınır. Maliki taklit edildiğine göre, vücut delk edilerek
zaten yıkanıyor. Namaz abdestinde de zaten öyle yıkanıyor. Farklı bir şey yok.
Sünnete uygun abdest alınmamış ise de, o gusül ile namaz kılınır.
Sual: Maliki’de, yüzümüzdeki favoriler, saçtan kabul edildiği için mesh
etmek gerekiyor. Hanefi’de ise yüzden kabul edildiği için yıkanıyor. Yıkamak
mesh yerine geçer mi? Maliki’de tertip farz mı?
CEVAP
Evet, yıkamak mesh yerine geçer. Yıkanınca artık mesh gerekmez. Maliki’de
tertip yani sıra ile yıkamak farz değildir. Şafii mezhebinde farzdır.
Sual: Maliki’de karşı cinse şehvetle dokununca abdest bozulur deniyor.
Şehvetsiz dokunur da şehvet hâsıl olursa, yine abdest bozulmuş mu olur? Bir
taraf şehvetlense, öteki taraf şehvetlenmese, ikisinin de mi abdesti bozulur?
CEVAP
Lezzet kastıyla dokunur da, lezzet hâsıl olmasa, yine abdesti bozulur.
Lezzet kastetmeden dokunur da, lezzet hâsıl olursa yine abdest bozulmuş olur.
Karşı tarafın niyetini ve durumunu bilemeyiz. Bizi, bizim abdestimiz
ilgilendirir. Şehvetle tutmuşsak veya şehvetsiz tutup da şehvetlenmişsek
abdestimiz bozulur.