Sual: Hıristiyanlıkta Papaz niye evlenmez?
CEVAP
Papazların evlenmemesini de Allahü teâlâ emretmemiştir. Kendileri
uydurmuştur. (Hadid 27)
Allahü teâlâ, papazların evlenmesini niçin yasaklasın? Bunu daha önceki
rahiplerin uydurduğunu bilen papazlar, gayri meşru yoldan bu işi beceriyorlar.
AIDS’li papazlar az değildir. Papazların günahları affetme yetkisi de çok
gariptir. Papazın günah çıkarma yetkisi olunca, ne diye günah işlemekten
çekinsin? Kısacası Hıristiyanlık hurafelerle doludur.
Basında yer alan bir haber:
Papazların isyanı
NEW YORK- Rahiplerin cinsel taciz ve çocuklara tecavüz eylemleri sebebiyle
Katolik dünyası tarihinin en derin sosyal krizini yaşıyor. Aynı inancı paylaşan
yaklaşık bir milyarlık Katolik dünyasının kalbi olan Vatikan’da çok itibarlı
olarak kabul edilen iki rahibin sapıklıkla suçlanarak Papa tarafından görevden
alınmasından sonra 60 milyon mensubu bulunan Amerikan Katolik Kilisesi’nde de
sorgulama dönemi başladı. Yaşanan skandala değinen Time dergisi son sayısında,
“Kilise Kurtarabilir mi?” başlığıyla konuyu kapaktan verirken, Katolik
Kilisesi’nin devamlı taban kaybettiği belirtildi. Habere göre son yirmi yıl
içinde tacize uğrayanlara bir milyar dolara yakın tazminat ödendiği de ortaya
çıktı. Bunu çözmek için Amerika’nın önde gelen rahipleri, bu kuralın
değiştirilerek, evlilik müessesinin rahipler için de olmasının şart olduğunu
ileri sürdüler.
Amerika’nın tanınmış rahiplerinden Frank Mccourt, bu konuda “Evlenme yasağı
insan doğasına aykırı, papazları günaha teşvik eden bu kural kaldırılmalı.
Kilise kendi bindiği dalı kesiyor” diye konuştu. Florida Eyaleti’nin gözde
kesimlerinden Palm Beach’te saygın bir din adamı olarak tanınan, 65 yaşındaki
rahip Joseph Keith Symons sübyancı olduğunu itiraf etti ve görevinden istifa
etti. Kimliği gizlenen bir erkeğin geçen ay Symons’u suçlamasının ardından
sübyancı rahip suçunu itiraf etmek zorunda kaldı. İspanya’yı karıştıran eşcinsel
rahip olayı da, daha önce İtalya’da yaşanmış ve kitap olarak da yayınlanmıştı.
Eşcinsel Bir Rahibin İtirafları “Türkçe’ye de çevrilerek 2001 yılının Ekim
ayında yayınlandı. Kitap Katolik dünyasında tartışma başlattı.
Vatikan’ı sarsan skandal
Polonyalı Başpiskopos Juliusz Paetz, genç rahip adaylarıyla sapık ilişkide
bulunduğuna dair suçlamalarının ardından önceki gün istifasını Vatikan’a sunmak
zorunda kaldı. Katolik kilisesini temellerinden sarsan skandal sonrası rahibin
istifasını kabul etmek zorunda kalan Papa John Paul de yaşanan olayları utanç
verici olarak nitelendirdi. Poznan’da görev yapan 67 yaşındaki Başpiskopos’un,
papaz okullarındaki genç papaz adaylarının odalarına gece gizlice girdiği ve
sapık ilişkide bulunduğu iddia ediliyordu. Polonya’da yayınlanan bir çok
gazetede yer alan habere göre, Poznan’daki rahipler Başpiskopos Paetz’in sapık
ilişkisinden uzun süredir haberdar idiler ve bunu Vatikan’a haber verdiler.
Vatikan uzun bir süre geçtikten sonra Kasım ayında, bir soruşturma ekibi
gönderdi. (Türkiye, 29.3.2002)
Güçlü toplumların çöküş sebebi
Geçen hafta, toplumların bugünkü insanlık dışı perişan halinin gerçek
sebebini yansıtan iki haber yayınlandı gazetelerde. Bunlardan biri, eki ABD
Başkanı Nixon’ın Beyaz Saray’daki ses kayıtlarının açıklanmasıydı. Güçlü
toplumların çöküş sebebini şöyle açıklıyordu Nixon:
“Yunanlılara ne olduğunu biliyorsunuz. Eşcinsellik onları mahvetti. Elbette
Aristo bir eşcinseldi ve hepimiz biliyoruz ki Socrates de öyleydi. Son altı Roma
İmparatoru eşcinseldi. Papazlar, rahibelerle yatıyorlardı. Bu yıllarca devam
etti, yüzyıllarca. Şimdi eşcinselliğin yaygın olduğu İngiltere’nin haline bir
bakın, Fransa’ya bakın.”
Nixon, konuşmasının devamında, “Güçlü, refah seviyesi yüksek toplumlar için en
büyük tehlike, cinsî sapıklıklar ve bunların kaçınılmaz sonucu olan
uyuşturuculardır” diyor.
İkinci haber, Papa 2. Jean Paul’un Nixon’ı doğrulayan açıklaması, daha doğrusu
özür dilemesi haberiydi. Yıllardır Papalığın ısrarla yalanladığı; Papazlarla
rahibeler arasındaki sapık ilişkileri, çocuklara yakınlık duymalarını Papa
nihayet doğruluyor, iki rahibi görevden alıyor, kilise adına halktan özür
diliyordu. Aslında bu tespitler; toplumların çökmesine, yıkılmasına sebep olan
sapık ilişkiler ilk defa Nixon tarafından dile getirilmiyor. Aklı başında herkes
tarafından, bütün tıp otoriteleri tarafından yıllardır dile getirilmekte,
bunların önüne geçilmesi için tedbir alınması istenmektedir.
Bütün bunlara rağmen, Batı, tam aksine, homoseksüelliği, hatta erkek erkeğe
evlenmeyi, lezbiyenliği yani kadın kadına beraberliği yasal hale getirmeyi bir
özgürlük(!) olarak algılamakta ve tatbik etmektedir. Bazı ülkeler (Belçika,
Hollanda gibi) uyuşturucuya bile belli bir ölçüde izin vermektedirler. Zararları
bilinmesine rağmen, bilinmeyen gizli bir güç insanlığı yok etmek için ne
gerekiyorsa yapmaktadır. Bu gizli güç, dünya siyasetini ellerinde tutan Yahudi
ağırlıklı çok küçük bir azınlıktır. Bunlar, halkın refah seviyesini yükseltip,
özgürlük adı altında her türlü sapıklığı, uyuşturucuyu yaygınlaştırıp, halkı
uyuşturarak kendilerinin rahat çalışmalarını sağlamaktır. Yani insanlığa
tahakküm etmektir.
Halbuki bu yapılanlar, eşyanın tabiatına aykırı şeylerdir. İnsana bir eşya kadar
bile değer vermemektir. Batılıların makine ve cihaz imalatında en çok üzerinde
durdukları şey, kullanma kılavuzudur. Israrla makinenin, kullanma kılavuzuna
uygun kullanılmasını isterler. Buna uygun olmayan davranışlardan dolayı meydana
gelen arızaları bunu garanti kapsamında saymazlar.
Bu cihazları imal eden insan da binlerce, milyonlarca cihazdan meydana gelmiş
bir cihazlar manzumesidir. Cihaz imal eden, bundan verimli netice alınabilmesi
için nasıl ki, kullanma kılavuzunu bildirmişse, insanı yaratan Cenab-ı Hak da;
insandan en iyi bir şekilde istifade edilebilmesi için, insanın dünya ve ahiret
huzuru için yapılması ve yapılmaması gerekeni bildirmiştir.
Bu da Cenab-ı Hakkın Peygamberler vasıtasıyla gönderdiği dinlerdir. Tabii ki
bozulmamış dinler. Bozulmuş Hıristiyanlık değil. Örneğin, gerçek İncilde,
papazların, rahibelerin evlenmesi yasak değildi, hatta çok evlilik bile caizdi.
Oniki havariden biri olan ve Hıristiyanlarca ilk papa kabul edilen, Aziz Petrus
evliydi. Daha sonra, Hıristiyanlık dinine, (Pavlus gibi hainler tarafından)
papazların evlenmemesi, evlenmiş olan kimselerin boşanmaması, günah çıkarmak
mecburiyeti gibi, mantık dışı kaideler konuldu. Bu yasak, fuhşu, sapık
ilişkileri doğurdu.
Toplumların huzurunu sağlamada gerçek, bozulmamış dinden istifade edilmezse
toplumlar teknolojik gelişmeler ve refah seviyesi ne kadar ileri olursa olsun
huzur bulamazlar.
Huzur sağlamak için yaptıkları işler, huzursuzluğun kaynağı olduğundan
çırpındıkça bataklığa batarlar. Bunun için huzur; tamamıyla insan fıtratına
uygun olan, İslamiyet’in emir ve yasaklarına uymakla, İslam ahlakı ile
ahlaklanmakla ancak sağlanabilir. (Mehmet Oruç, 29.3.2002 Türkiye)