Sual: Tanımadığımız kadınlar, telefonla veya dükkanımıza girince selam
veriyorlar. Bunların selamlarını almak günah mıdır?
CEVAP
Günah değildir. Selam; emniyet, huzur, selamet, sağlık, barış,
rahatlık, kurtuluş gibi manalara gelir. Selam vermek, yani Selamün aleyküm demek,
(Ben müslümanım, benden sana zarar gelmez, selamet üzere ol, Müslüman olarak
öl) manalarına da gelen en güzel bir duadır.
Mecelle’nin 39. maddesinde, (Zamanın değişmesiyle, hükümler değişir)
kaidesinin açıklaması şöyledir: Zamanın değişmesi ile, örf ve âdete ait hükümler
değişebilir. Nassa, delile dayanan hükümler, zamanla değişmez.
(Dürer-ül-hükkam)
Namaz, oruç, zekat gibi hükümler zamanla değişmez ama, âdete ait hükümler
değişebilir. Mesela sokakta tanımadığınız bir kimseye selam verseniz, (Bu adam
beni nereden tanıyor, niye selam verdi) gibi size tuhaf tuhaf bakar. Selamı
yaymak dinimizin emri iken, böyle durumlarda herkese selam verilmez. Dinimizde
bid’at ehline, fasıklara selam verilmez. Ama günümüzde bunlar tanıdık kimseler
ise, karşılaşınca selam verilir. Selam vermeseniz veya selam almasanız, (Bu adam
bana niye selam vermedi, selamımı niye almadı) diye düşünür. Halbuki eski
devirde, bir kimseye selam vermeyince, o kimse anlardı ki, ben şu günahı açıkça
işlediğim için bana Müslümanlar selam vermiyorlar. Bugün bunu uygulamak fitneye
sebep olur. Gerektiğinde kâfire de selam vermek caizdir.
Bazı hükümler, Darülharb denilen gayri Müslim ülkelerde farklıdır. Peygamber
efendimiz, böyle ülkelerde, onlardan faiz almanın caiz olduğunu bildirmiştir.
Alış verişe ait fasid hükümler de caizdir.
Hazret-i Ömer, günah işleyen şarkıcı kadına kamçı ile vururken, kadının başı
açıldığında, (Haram işlemeyi âdet edindiği için, hürmeti kalmamıştır, ihtiyaç
kadar saçlarına bakmak günah olmaz) buyurmuştur. Ebu Bekr-i Belhi hazretleri
de, dere kenarında giderken, başları ve kolları açık kadınlar görüyor,
(Bunların hürmetleri kalmadığı için ihtiyaç kadar bakmak günah değildir)
buyuruyor. İş icabı böyle kadınlara selam vermek ve selamlarını da almak
caizdir.
Çalışmaya mecbur kalan muhtaç, kimsesiz kadınlar, işin gerektirdiği kadar,
ayaklarını ve kollarını açabilir. Erkeklerin, bunları, iş için görmeleri,
şehvetsiz bakmaları, verdikleri selamı almaları ve onlara selam vermeleri caiz
olur.
Yukarıda açıklanan sebeplerle bazı yasaklar mubah hale geliyor. Mesela iş
yerimize gelen veya onların iş yerlerine gittiğimizde, konuşmak zorunda
kaldığımız kadınlara selam vermek, selamlarını almak günah olmuyor. Hatta kadın,
hoş geldiniz diyerek elini uzatırsa, tokalaşmak bile caiz oluyor. Halbuki
ihtiyaçsız bir kadınla tokalaşmak haramdır. Bu konudaki birkaç hadis-i şerif
meali şöyledir:
(Başından bir şişle vurulmak, yabancı kadına dokunmaktan daha hafiftir.)
[Beyheki]
(Yabancı kadına şehvetle bakmak, göz zinası, ona dokunmak el zinasıdır.)
[R. Nâsıhin]
(Pislik içindeki bir domuza sürtünmek, yabancı kadına dokunmaktan iyidir.)
[Taberani]
(Yabancı kadınla tokalaşanın elleri bağlanıp, Cehenneme atılır.)
[R.Nâsıhin]
Dinimizin verdiği ruhsatlardan ihtiyaç kadar faydalanmalı, fitneye sebep
olmamalı. Fitne yoksa dinin emri ne ise ona uymalıdır.