Sual: Bazı kimseler hiç ibadet etmediği ve her çeşit günahı işlediği
halde, (Benim kalbim temizdir, sen kalbe bak) diyorlar. Namaz kılmayanın kalbi
temiz olur mu?
CEVAP
Önce kalb ile yüreğin tarifini yapalım! Kalb, göğsümüzün sol tarafındaki et
parçası değildir. Buna, yürek denir. Yürek, hayvanlarda da bulunur. Kalb,
yürekte bulunan bir kuvvettir. Görülmez. Ampulde bulunan elektrik cereyanı
gibidir. Buna, kalb veya gönül diyoruz. Gönül, insanlarda bulunur. Hayvanlarda
bulunmaz.
Bedendeki bütün a’za, kalbin emrindedir. His uzuvlarımızın duydukları bütün
bilgiler kalbde toplanır. İnanmak, sevmek, korkmak kalbin işidir. İtikad eden,
yani iman eden ve kâfir olan, kalbdir. Güzel, iyi ahlakın ve kötü huyların yeri
kalbdir. Kalbi temizlemek için riyazet ve mücahede lazımdır. Riyazet, nefsin
arzularını yapmamaktır. Nefsimiz, haramları, mekruhları arzu eder. Bunlardan
kaçmak lazımdır. Mücahede, nefsin istemediği şeyleri yapmak demektir. Nefsimiz,
iyilik ve ibadet yapmak istemez. İyilik ve ibadet ederek kalbi temizlemelidir!
Allahü teâlâ, dinleri, Peygamberleri, kalbi temizlemek için gönderdi. Kalbi
temiz olan, dinimizin emirlerine uyar, yasak ettiklerinden kaçar. Kalbi kötü
olan kimse, İslamiyet’ten kaçar. Dinimizin emirlerini gericilik, tutuculuk
olarak kabul eder. Dine uymamayı da ilericilik, uygarlık, özgürlük olarak bilir.
Namaz kılmayan ve kendisine farz olan diğer ibadetleri yapmayan kimsenin
kalbi temiz olmaz. Günah işleyenlerin kalbi temiz olmaz. Günah kalbi karartır.
Zaten namaz kılmamak en büyük günahlardan biridir. Hatta namaz kılmayana kâfir
diyen âlimler bile olmuştur. Namaz kılmayanın, içki içenin kalbi çok kararmış
demektir. Her türlü rezaleti işleyip de, sen kalbe bak demek, dinsizlerin
veya din cahillerinin sözüdür. Bir yazar, kitabında, bir fasıkı överken, "Çok
içki içerdi. Şarabı hamamın kurnasına koyar, oradan içerdi; fakat tertemiz,
pırıl pırıl bir kalbi vardı" diyor. Allahü teâlâ ve Peygamber efendimiz, namaz
kılmayanın ve içki içenin kalbi temiz olmaz buyururken, cahil yazar, böyle
söylemekle Allah’ı ve Resulullahı yalancı çıkarmaya çalışıyor.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimse, günah işlediği zaman kalbinde siyah bir nokta hâsıl olur. Eğer
tevbe ederse, o leke silinir. Tevbe etmeyip tekrar günah işlerse, o leke büyür
ve kalbin tamamını kaplar, kalb, kapkara olur.) [Harâiti]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Allahü teâlânın emirlerini yapmamak kalbin bozuk olmasındandır. Kalbin bozuk
olması, dine tam inanmamaktır. İmanın alameti, dinin emirlerini seve seve
yapmaktır. [Namaz kılmayıp günah işleyenin, (Benim kalbim temiz, sen kalbe bak)
demesinin ne kadar cahilce bir söz olduğu buradan da anlaşılır.] Kalb, sevgi
yeridir. Sevgi bulunmayan Kalb ölmüş demektir. Kalbde, ya dünya sevgisi veya
Allah sevgisi bulunur. Allah’ı anarak, ibadet yaparak, kalbden dünya sevgisi
çıkarılınca, kalb temiz olur. Bu temiz kalbe, Allah sevgisi, kendiliğinden
dolar. Günah işleyince, kalb kararır, hastalanır, dünya sevgisi yerleşir ve
Allah sevgisi gider. Kalbin bu hali, bir şişeye benzer. Su doldurunca, havası
çıkar. Suyu boşaltınca, hava kendiliğinden dolar. Bir bardaktaki hava çıkmadıkça
içine su girmez. İçine su koyunca da, bu suyu çıkarmadan başka şey koyulmaz.
Kalb de bardak gibidir. Kalbi Allah sevgisiyle doldurmak için, başka her şeyi
temizlemek lazımdır. Bir kalbde iki veya daha fazla sevgi bulunamaz. Kur’an-ı
kerimde, (Allah, insanın içinde iki kalb yaratmamıştır) buyuruluyor.
(Ahzab 4)
Nefs-i emmare, dine inanmaz. Bunun için, nefsi, tezkiye etmek, kötülüklerden
temizlemek ve faziletlerle doldurmak gerekir. Şems suresinde (Nefsini tezkiye
eden [kötülüklerden temizleyip faziletlerle dolduran] kurtuldu. Nefsini
günahta, dalalette bırakan zarar etti) buyuruldu. (Şems 9–10)
Hadika kitabında buyuruluyor ki:
Haram işleyenlerin, sen kalbime bak, kalbim temiz demeleri yanlıştır. Kendini ve
Müslümanları aldatmaktır. Ancak dinin emir ve yasaklarına uyanın kalbi temiz
olur. Peygamber efendimiz, (Günaha devam edenlerin zamanla kalbi mühürlenir.
O, artık sevap işleyemez olur) buyuruyor. (Bezzar)
(La ilahe illallah) kelimesini çok söylemek, kalbi temizlemekte çok tesirlidir.
Her gün, belli miktar okumak iyi olur. Abdestli ve abdestsiz söylenebilir.
(1/14)
Rabbimizin gazabını söndürmek için (La ilahe illallah Muhammedün Resulullah)
güzel kelimesinden daha faydalı bir şey yoktur. Bu güzel kelime, Cehenneme
götüren gazabı söndürünce, daha küçük olan başka gazaplarını elbette söndürür.
Bu güzel kelime, Kıyamet için ayrılmış olan 99 rahmet hazinesinin anahtarıdır.
Küfür karanlıklarını, şirk pisliklerini temizlemek için, bu güzel kelimeden daha
kuvvetli, hiçbir yardımcı yoktur. Bir kimse, bu kelimeye inanınca, imanın
zerresi hâsıl olur. (2/37)
Allah’ı anmanın, La ilahe illallah demenin faydalı olabilmesi için dinimize
uymak şarttır. Farzları ve sünnetleri yapmak ve haramlardan ve şüphelilerden
sakınmak lazımdır. (1/190)
Kalbin Allahü teâlâdan başka şeyleri sevmesi onu karartır, paslandırır. Bu pası
temizlemek lazımdır. Temizleyicilerin en iyisi sünnet-i seniyyeye uymaktır.
Sünnet-i seniyyeye uymak, nefsin kalbi karartan isteklerini yok eder.