Sual: Kur’anın bazı ayetlerinin müşrikler veya münafıklar için
indiğini söylemek yanlıştır. Hepsi Müslümanlar için inmiştir. Aksini ispat etmek
mümkün müdür?
CEVAP
İbni Sebeciler, münafıklar için inen âyetleri gösterip, Eshab-ı kirama
saldırırlar. Mezhepsizler de, müşrikler için inen âyetleri gösterip Müslümanlara
müşrik derler.
Kur'an-ı kerim Peygamber efendimize inmiştir. Muhatabı odur. (İnananlara de ki,
müşriklere de ki, münafıklara de ki, kitap ehline de ki) gibi ifadeler vardır.
Birkaç örnek verelim. Mezhepsizler aşağıdaki iki âyet-i kerimeyi gösterip,
mezheplere, âlimlere ve âlimlere tâbi olan Müslümanlara saldırıyorlar:
(Onlara [Kâfirlere] Allah’ın indirdiğine uyun denilince, hayır,
biz atalarımızı üzerinde bulduğumuz şeye uyarız dediler. Ya ataları bir şey
anlamadı, doğruyu bulamadıysa?) [Bekara 170]
(Onlar [kâfirler] atalarını sapıklıkta bulup, peşlerinden koşup
gittiler.) [Saffat 69, 70]
Müslümanlar, Resulullahın vârisleri olan âlimlere uyarsa, müşriklere uymuş
olmaz. Eğer Müslümanların ataları doğru yoldaysa elbette uymak gerekir. Nitekim
Yakub aleyhisselam, vefat edeceği zaman, oğullarına, (Benden sonra kime
kulluk edeceksiniz?) dedi. Oğulları dediler ki:
(Senin ve ataların İbrahim, İsmail ve İshak’ın ilahı olan tek Allah’a kulluk
edeceğiz.) [Bekara 133]
Hazret-i Yusuf dedi ki:
(Atalarım İbrahim, İshak ve Yakub’un dinine uydum.) [Yusuf 38]
Mezhepsizler, bu âyetlere kendi akıllarına göre mana vererek, ehl-i sünnet
Müslümanları, doğru yolda olan atalarına ve mezhep imamlarına uymakla
suçluyorlar. Bu âyet-i kerimedeki ataların, mezhep imamlarıyla hiç ilgisi
olmadığını, şu iki hadis-i şerif de açıkça bildiriyor:
(Ahir zamanda bazıları, sizin ve atalarınızın yolundan ayrılıp, sünnetimden
uzak kalacaklar, onlardan uzak durun.) [Müslim]
(Kâfirler, kâfirler için gelmiş olan âyetleri, Müslümanlara yükletirler.)
[Buhari]
İbni Sebeciler de, münafıklar hakkında inen âyet-i kerimeleri, (Eshab için
indi) diyerek, Eshab-ı kiramın hemen hepsine saldırırlar. Bir iki örnek
verelim:
Münafıkun suresinin, (Münafıklar, sana geldiği zaman) mealindeki ilk
âyeti münafık Abdullah bin Selul ve arkadaşları için indiği bütün tefsirlerde
yazılıdır. Muhammed suresinin (Onlardan, seni dinleyenler, yanından
çıktıkları zaman...) mealindeki 16. âyeti de, münafıklar için gelmiştir.
Çünkü Allahü teâlâ, müminleri, münafıklardan ayırarak, âyetin sonunda,
(Onların kalblerini Allah mühürledi...) buyurdu. Bundan sonraki âyette de,
Eshab-ı kiramı kurtuluşla müjdeledi. Said bin Cübeyr hazretleri, “Muhammed
suresinin, (Kalblerinde hastalık olanları gördün) mealindeki 20. âyeti,
münafıkları göstermektedir” buyurdu. (Hak Sözün Vesikaları)