Sual: Dinimizde müzik haram mıdır?
CEVAP
Simanın caiz olduğu ve caiz olmadığı yerler vardır. Bazıları, kitaplardaki
sima kelimesini çalgı olarak tercüme ettikleri için mubah çalgılar
da var zannedilmektedir. Aşağıdaki yazıların tamamı İslam âlimlerinin
kitaplarından alınmıştır. Nereden alındığı da sonunda yazılıdır. Kendimize ait
tek cümle yoktur.
Aletsiz, çalgısız nağmeli sese sima denir. Çalgı aleti ile birlikte olan insan
sesine gına [müzik] denir. Gına haramdır. (Dürr-ül mearif)
Lokman suresinin 6. âyetindeki lehv-el hadis ifadesini âlimler musiki,
çalgı aleti olarak bildirmiştir. İbni Mesud hazretleri yemin ederek lehv-el
hadis’ten kasıt, çalgı aleti ve musiki olduğunu söylemiştir. (Tefsir-i
ibni kesir, Tefsir-i medarik) [İbni Mesud gibi büyük bir zata inanmayan
cahillere ne denir ki?]
(Mevahib-i aliyye) ismindeki tefsirde, lehv-el hadis âyeti şöyle
tefsir ediliyor:
Yalan hikayeler yazarak veya şarkıcı kadınlar tutup herkese ses nağmeleri
dinleterek, Kur’an dinlemelerine engel olmaya çalışanlara Cehennem ateşini
müjdele! (Mevâkib tefsiri)
Bir hadis-i şerifte de buyuruluyor ki:
(Üçü hariç, her lehv bâtıldır.) [Deylemi]
Demek ki lehv, bir oyun, bir eğlence, bir çalgı olduğu için böyle
buyuruluyor.
Müfessirler, İsra suresinin 64. âyetinde şeytana, (Vestefziz... bi savtike
[Sesinle oynat]) demenin çalgı ile oynat demek olduğunu, bu âyetin, her
çeşit çalgıyı haram ettiğini bildirmişlerdir. (Şeyhzade)
Müfessirler Enam suresinin 70. âyetini, (Dinlerini [şarkı ile, musiki ile]
oyun ve eğlence haline sokanlardan uzak dur) şeklinde tefsir etmişlerdir.
(Şimdi siz bu söze [Kur’âna] mı şaşırıyorsunuz? Gülüyorsunuz da
ağlamıyorsunuz ve siz gafletle oynuyorsunuz.) [Necm 59-61]
Medarik tefsirinde entüm samidün ifadesi, (Kur'an okunduğunu
işittikleri zaman onu dinletmemek için teganniye [şarkı türkü söyleyerek
şamataya] başlarlar, oynarlardı) diye açıklanıyor. İbni Abbas ve Mücahid
hazretleri de bu ifadenin şarkı olduğunu söylemiştir. (İgaset-ül-Lehfan)
Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Peygamberin emrine uyun, yasak ettiğinden sakının!) [Haşr 7]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(O Peygamber, güzel şeyleri helal, çirkin, pis şeyleri haram kılar.) [Araf
157]
(O, kendisine vahyedilenden başkasını söylemez.) [Necm 3, 4]
(Aralarındaki anlaşmazlıkta seni hakem tayin edip, verdiğin hükmü tereddütsüz
kabullenmedikçe, iman etmiş olmazlar.) [Nisa 65]
(Allah ve Resulü, bir işte hüküm verince, artık inanmış kadın ve erkeğe, o işi
kendi isteğine göre, tercih, seçme hakkı kalmaz.) [Ahzab 36]
(Kur'anı sana insanlara açıklayasın diye indirdik.) [Nahl 44]
Şimdi Resulullah efendimiz, yukarıdaki âyet-i kerimeleri nasıl açıklamışsa ona
bakalım:
(İlk teganni eden şeytandır.) [Taberani]
(Sesini gına ile yükseltene şeytan musallat olur.) [Deylemi]
(Rahmet melekleri, ceres, [çan, zil, çıngırak] bulunan yere girmez.)
[Nesai]
(Rahmet melekleri, köpek ve çan bulunan kafileye yaklaşmaz.) [Müslim, Ebu
Davud, Tirmizi]
(Ceres, şeytanın mizmarıdır.) [Müslim, Ebu Davud, Nesai] [Mizmar
çalgıdır]
(Şarkıcı kadını dinlemek, yüzüne bakmak haramdır. Parası da haramdır. Kimin eti
haramdan beslendi ise, ona Cehennem ateşi layıktır.) [Taberani]
(Cenab-ı Hak, zurna, gırnata, ud, def gibi bütün çalgı aletlerini, cahiliyet
döneminde tapınılan putları kaldırmamı emretti.) [İ.Ahmed]
(Bir zaman gelecek, ümmetimden bazısı, zinayı, ipek giymeyi, içki içmeyi,
mizmarı [çalgıyı] helal addedecektir.) [Buhari]
(Musiki, zinaya yol açar.) [Mektubat-ı Rabbani 3/41]
(Musiki, kalbde nifak hasıl eder.) [Beyheki]
(Suyun otu büyüttüğü gibi, şarkı, oyun ve eğlence kalbde nifakı büyütür. Allah’a
yemin ederim ki, suyun otu büyüttüğü gibi, Kur’an ve zikir de, kalbde imanı
büyütür.) [Deylemi]
(Rabbim bana içkiyi, kumarı, darbukayı ve şarkı söyleyen kadınları haram kıldı.)
[İ. Ahmed]
(Resulullah çalgı aletleriyle para kazanmayı yasakladı.) [Begavi]
(Ümmetimden bazıları, içkilere başka isim vererek içerler. Şarkıcı kadın ve
çalgı aletleriyle eğlenirler. Allahü teâlâ, onları yerin dibine batırır da
domuzlar ve maymunlar kılar.) [İbni Mace]
(Şu beş şey zuhur ederse, ümmetimin helaki hak olur: Birbiriyle lanetleşme, içki
içme, ipekli giyme, çalgılar ve erkeğin erkekle, kadının kadınla iktifa etmesi.)
[Deylemi, Hâkim]
(Ben, mizmarları [çalgıları], putları yok etmek için de gönderildim.)
[İ.Ahmed, Ebu Nuaym, İbni Neccar]
(İblis, yer yüzüne indikten sonra, ya Rabbi bana ev ver dedi. Hamamlar senin
evin. Yemek istedi. Besmelesiz yenen yemekler senin denildi. Müezzin istedi.
Mizmarlar [çalgılar] müezzinin denildi. Yazıların dövme, hadislerin
yalandır. Resulün [elçin] kâhinler, falcılar, tuzağın da kadınlardır.)
[İbni Ebiddünya, İbni Cerir]
(İblis, benim kitabım nedir dedi. Senin kitabın dövmedir, içeceğin sarhoşluk
veren her içki, sadakatin yalan, müezzinin mizmarlar [çalgılar],
mescitlerin de çarşılardır denildi.) [Taberani]
(İki ses, melundur: Nimete kavuşunca [mizmar]çalgı, musibete maruz
kalınca feryat.) [Bezzar]
(Allahü teâlânın gazabına sebep olan şeyler: Acıkmadan yemek, uykusu yokken
uyumak, tuhaf bir şey olmadan gülmek, musibette feryat etmek, nimete kavuşunca
mizmar [çalgı çalmak].) [Deylemi]
(Şarkıcı ve çalgıcı kadınlar çoğalınca, içkiler her yerde içilince, yere
batmalar görülecek, gökten taş yağacaktır.) [Tirmizi, Ebu Davud, İbni Mace,
İ.Ahmed]
(Şunlar gelmeden önce salih amel işlemekte acele edin. Sefihler başa geçmeden,
güvenlik kuvvetleri çoğalmadan, hüküm rüşvetle satılmadan, adam öldürme hafife
alınmadan, akraba ziyareti kesilmeden, Kur’an mizmarlardan okunmadan, Kur’anı
şarkı gibi okuyanlar öne geçmeden.) [Taberani]
(Kur'an mizmarlardan okunduğu zaman ölebilirsen öl.) [Taberani]
(Kur'anı mizmarlardan [çalgı aletlerinden] okuyanlara Allah lanet
eder.) [Müsamere]
(Şu 15 kötü haslet işlendiği zaman ümmetim belaya maruz kalır:
1- Ganimete hıyanet edilince
2- Emanetin ganimet sayılınca
3- Zekat cereme kabul edilince
4- Erkek karısına itaat edince
5- Evlat ana babaya isyan edince
6- Kişi, arkadaşına itaat edince
7- Babaya cefa edilince
8- Toplantılarda yüksek sesle konuşulunca
9- En rezil kimse iş başına geçince
10- Şerrinden korkulan kimseye ikram edilince
11- Her yerde içki içilince
12- Erkekler ipek giyinince
13- Şarkıcı kadınlar çoğalınca
14- Çalgı aletleri yayılınca
15- Sonra gelenler, önceki âlimlere lanet edip onları kötülediği zaman.)
[Tirmizi]
(Gözün zinası [harama] bakmak, kulağın zinası [haram şeyleri]
dinlemektir.) [Müslim]
İbni Hibban’ın bildirdiği hadis-i şerifte, Resulullah, develerin
boyunlarındaki ceresleri [çanları] çıkarmıştır. Halbuki çan şehveti tahrik
etmez. Çan bulunan yere rahmet melekleri girmiyor. Artık çalgıyı, çalgı
aletlerini siz düşünün. Şeyh-ul-İslâm Ahmed İbni Kemal efendi hazretleri Kırk
Hadis kitabında buyuruyor ki:
(Mizmarları kırmak ve hınzırları öldürmek için gönderildim) hadis-i
şerifindeki mizmar, bütün çalgı aletleridir. Bu hadis-i şerif, her çeşit
çalgıyı ve domuz eti yemeyi yasak etmektedir.
Hazret-i Ebu Bekir, iki küçük cariyenin tef çalıp şarkı söylediklerini gördü ve
onları azarlayarak “Şeytanın çalgısını mı çalıyorsunuz?” dedi. (Buhari)
İbni Ömer hazretleri, ihramlı bir toplulukta şarkı söyleyen birine, “Allah senin
ibadetini kabul etmesin” dedi. (İbni Ebid-dünya)
Enes bin Malik hazretleri, “En pis kazanç, şarkı ve çalgı aletleriyle
kazanılandır” dedi. (İbni Ebid-Dünya)
İbni Abbas hazretleri, “Çalgı aletleri haramdır” dedi. (Beyheki)
Âişe validemiz, bir evde şarkı söyleyen birini görünce ona, “Yazıklar olsun
sana. Bu şeytandır, bunu çıkarın dışarı” dedi ve onu çıkardılar. (Buhari)
Fudayl b. İyad hazretleri, “Müzik ve şarkı, zinanın teşvikçisidir” dedi.
(İbni Ebid-dünya)
Şeyhü’l İslam Ahmed İbn-i Kemal Paşazade, Risale-i Münire’de
buyuruyor ki:
Cevâhir-i Fetâvâ kitabında (Raks [oyun], şarkı ve çalgı haramdır) diyor.
İstihsân kitabında çalgı dinlemenin haram olduğu bildiriliyor. Hidâye kitabının
sahibi, (Şarkı söyleyenin şahitliği kabul edilmez) diyor. Kurtubi’de şarkı
söylemek, ney çalmak ve raks etmek icma ile haramdır deniyor. Abdülkadir-i
Geylani’nin (Raksa helal diyen kâfir olur) fetvasını gördüm. (Vesiletü'n
Necat kitabı)
Şeyh Muhammed Rebhami hazretleri buyuruyor ki:
Saz, tanbur, def, ney ve diğer çalgı aletlerini çalmak, Allahü teâlânın
emrini tutmamak olur. (Riyad-ün-Nasıhin)
İmam-ı Şarani hazretleri buyuruyor ki:
“Hakim-i Tirmizi’nin Nevadiru’l Usul adındaki kitapta rivayet ettiği hadis-i
şerifte Resul-i Ekrem efendimiz, (Her kim şarkı sesine kulak verirse, onun
ruhanileri dinlemesine izin verilmez) buyurdu. Oradakilerden biri
tarafından, (Ya Resulallah, ruhaniler kimlerdir?) diye soruldu. Resulullah da,
(Cennet ehlinin okuyucularıdır) buyurdu. (Muhtasar-ı Tezkire-i
Kurtubi)
İmam-ı Birgivi hazretleri buyuruyor ki:
Saz dinlemekten kulaklarını korumalıdır. (Risale-i Birgivi)
Mezhepsiz İbni Teymiye bile, “Şarkı ve müzik, şeytani duyguları harekete geçiren
en etkili unsurlardan biridir” demiştir. (Mecmu-ul Fetava)
Şarkı, Kitap ve Sünnetle yasaklanmıştır. (İmam-ı Kurtubi)
Şarkı ve müzik aletlerinin haram olduğu konusunda icma vardır. (İbni Salâh)
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İmam-ı Ziyaeddin-i Şami, Mültekıt kitabında (Hiçbir âlim, teganniye mubah
demedi) buyurdu.(m. 266)
Kur'an-ı kerimi musiki perdelerine uydurarak okumak haramdır. (Bezzâziyye)
Çalgı çalmanın haram olduğu, icma ile bildirildi. (Makamat-ı Mazheriyye)
Çalgı çalarak veya oyun arasında Kur'an okuyan kâfir olur. (Tergib-üs-salât)
İmam-ı Münavi hazretleri (Nikahı herkese duyurun! Bunun için de, camide yapın
ve def çalın) hadis-i şerifini açıklarken, (Mescitlerde def çalınmaz.
Hadis-i şerif, mescid dışında çalınmasını, mescitte yalnız nikah yapılmasını
emrediyor) diyor. (Hadika)
Camide def çalmak günah olunca, başka çalgının camide çalınması hiç caiz olmaz.
Kadınların düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül Muhtar)
Şimdiki tarikatçıların yaptıkları gibi, dönmek, dümbelek, ney, saz çalmak
haramdır. (Tahtavi şerhi)
Teganni ile okuyan bir imamın arkasında kılınan namazın iadesi gerekir.
(Halebi)
Kur’an-ı kerimi, Arap şivesine uygun, tecvid ile ve güzel ses ile okumalıdır.
Ebu Davud’daki hadis-i şerifte, (Kur'anı güzel sesle okuyun) buyuruldu.
Yani "Allah’tan korkarak okuyun" demektir. Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla
olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek, manayı, nazmı bozarak teganni
ile okumak haramdır. (Berika)
Teganni haramdır. (Tıbb-ün-nebevi)
Kur’an-ı kerimi teganni ile okumak ve dinlemek haramdır. Burhâneddin-i Mergınânî
buyurdu ki:
Kur’an-ı kerimi teganni ile okuyan hafıza, ne güzel okudun diyen kimsenin imanı
gider. Tecdîd-i iman gerekir. Kuhistânî de, böyle yazmaktadır.
(Dürr-ül-müntekâ)
İbni Âbidin hazretleri buyuruyor ki:
Eğlence veya para kazanmak için başkalarına şarkı söylemek, sözbirliği ile
haramdır. Çalgı ile raks etmek büyük günahtır. Sıkıntısını gidermek için kendi
kendine şarkı söylemek günah değildir. Çalgı olarak, yalnız kadınların
düğünlerde def çalması caizdir. (Redd-ül-Muhtar)
Fısk ve içki içilen yerlerde çalgı çalmak ve bunu dinlemek haramdır. Resulullah
çobanın kavalını işitince, parmakları ile mübarek kulaklarını kapadı ise de,
yanında bulunan Abdullah bin Ömer’e kulaklarını kapamasını emretmedi. Bu da,
elde olmadan duymanın haram olmadığını göstermektedir. Çalgıyı, içki, oyun ve
kadın bulunan yerlerde keyif için çalmak haramdır. Bayramda, savaşta, hac
yolunda, sahurda, düğünlerde ve askerlikte davul çalmak da caizdir. [Okullarda,
millî ve siyasi toplantılarda bando, mızıka, mehter marşı çalmak caizdir.]
(Hadika)
Def, tambur ve her çeşit çalgıyı evinde, dükkânında bulundurmak, kendisi
kullanmasa bile, satmak, hediye etmek, ariyet veya kiraya vermek günahtır.
(Berika)
Sadece mehter marşında çalınan müzik aletlerini satmak caiz olur.
Tasavvuf müziği diye bir şey yoktur. Müzik, nefsin gıdası, ruhun zehirdir, kalbi
karartır. (Dürr-ül mearif)
İlahileri çalgı ile, ney çalarak okumak bid'attir. Harama helal diyen ve haramı
ibadete karıştıran kâfir olur. (S.Ebediyye)
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Resulullah efendimiz, geldiği bir evde, küçük zenci kızları [cariyeler] def
çalıp şarkı söylüyorlardı. Şarkıyı bırakıp, Resulullahı övmeye başladılar.
Resulullah efendimiz, (Onu bırakın, oyun arasında beni övmeyin. Beni
övmek [mevlid, ilahi] ibadettir. Eğlence, oyun arasında ibadet caiz
değildir) buyurdu. (K. Saadet)
[Bazıları, bu hadis-i şerife istinaden kadınların şarkı söylemesinin ve çalgının
caiz olduğunu söylüyorlar. Şarkı söyleyenler cariye idi. Cariyenin avret yeri
erkeğinki gibidir. Sesi de avret değildir. Hür kadınların sesi de avrettir,
saçları kolları da avrettir. (Hadika, Berika)]
Her çeşit çalgı dinlemek haramdır. (Fetava-i Bezzaziyye, Hadika, Ahlak-ı
alaiyye)
Müzik bütün dinlerde büyük günahtır. (Dürr-ül-münteka)
İncilin yasakladığı müziği, sonradan papazlar Hıristiyanlığa soktu. (Mevahib-i
ledünniyye şerhi Zerkani)
Müzik kelimesi, yunanlıların büyük putları olan Zeüs’ün kızları sayılan Mousa
(Müz) denilen 9 heykelin adından hasıl olmaktadır. Bozuk dinler, kalbleri ve
ruhları besleyemediği için, müziğin, her çeşit çalgı sesinin nefslere hoş
gelmesi, nefsleri beslemesi ruhani tesir sanıldı. Bugünkü batı müziği, kilise
müziğinden doğdu. Bugün yeryüzünü kaplayan bozuk dinlerin hemen hepsinde, müzik,
ibadet halini almıştır. Müzik ile, her çeşit çalgı ile nefsler keyiflenmekte,
şehvani, hayvani arzular kuvvetlenmektedir. Ruhun gıdası olan, kalbleri
temizleyen ve nefsleri ezip, haramlara olan arzularını yok eden, ilahi ibadetler
unutulmaktadır. Müzik, her çeşit çalgı, insanları, alkolikler ve morfinmanlar
gibi gaflet içinde, uyuşuk yaşatmaktadır. Böylece, nefsleri azdırarak, sonsuz
saadetten mahrum kalmasına sebep olmaktadır. İslam dini, insanları bu felaketten
korumak için, müziği kısımlara ayırmış, zararlı olanlarını haram kılmış, yasak
etmiştir. (S. Ebediyye)
Bayram günü oyun oynamak
Sual: Bayram günü, sahabe çalgı çalıp oynuyorlarmış. Bize neden caiz
değildir?
CEVAP
Çalgı çalmak caiz olmaz. Peygamber efendimiz, Medine’ye geldiği zaman,
Medinelilerin iki eğlence günü olduğunu bildirdiler. Cahiliyet zamanındaki
eğlencelerden bahsettiler. Peygamber efendimiz buyurdu ki:
(Allah, o iki günü onlardan daha hayırlı iki gün olan kurban ve Ramazan
bayramının günleriyle değiştirdi.) [Buhari]
Hazret-i Âişe anlatır:
Bayram günü iki cariye, kahramanlık şiirlerini def çalarak terennüm ediyordu.
Resulullah yatağına yatıp yüzünü çevirdi, sonra babam [Hazret-i Ebu Bekir] içeri
girdi. (Bu ne hâl, Resulullahın huzurunda şeytanın düdüğü ve sesi ne arıyor?)
diye beni azarlayınca, Resulullah (Bırak onları, her milletin bir bayramı
vardır, bu da bizim bayramımızdır) buyurdu. Babam başka şeyle meşgulken,
cariyelere işaret ettim, dışarı çıktılar. (Buhari, Müslim)
Yine Âişe validemiz anlatır:
Bayram günü Habeşiler oyun oynarken Resulullah beni çağırdı, ben de başımı onun
omzuna koyup, hevesim gidene kadar seyrettim. (Buhari, müslim, Nesai)
Oyun oynayanlar, eğlenenler, cariyeler ve Habeşi kölelerdir. Def çalıp oynamak
cariyelere verilmiş bir ruhsattır. Sesleri de avret değildir. Hür kadınların
sesleriyse avrettir. Ancak düğünlerde, kadınlar arasında def çalabilirler.
Cariyeler gibi erkekler arasında çalamazlar. Cariyelerin bu hareketlerini hür
kadınlara da uygulamak, dinde reforma girer. Habeşi kölelerin oyunları ise,
mızrak, kılıç ve kalkan oyunlarıydı. Bu hadis-i şeriflere dayanarak sahabe çalgı
çalardı demek çok yanlış ve iftira olur.
Bayramlarda çatılmasın kaşımız,
Düşmanlıktan ağrımasın başımız,
Küçük olsun, büyük olsun yaşımız,
Allah için artık gülsün yüzümüz.
Boynuzlu koçları kurban etmeli,
Akrabayı ziyarete gitmeli,
Dargınlıklar, kırgınlıklar bitmeli,
Allah için artık gülsün yüzümüz.
Küskünlük içinde geçmesin hayat,
Öfkeni yen, kibrini kır, çöpe at,
Bak barışmak için, ne güzel fırsat,
Allah için artık gülsün yüzümüz.
Hayırlı söz söylemeli dilimiz,
Müsafeha etsin iki elimiz,
Gülümseyip, açılmalı gülümüz,
Allah için artık gülsün yüzümüz.
Çalgı ile ibadet
Sual: Fıkıh kitaplarında, fısk meclislerinde, çalgı çalınan yerlerde,
tesbih, zikir, çekmek, hatta din kitabı okumanın bid’at ve haram olduğu, çünkü,
Peygamber efendimizin böyle okumaları yasak ettiği bildiriliyor. Minibüslerde
kadın erkek karışık olduğuna göre fısk meclisi olmuyor mu? Bir de çalgı
çalınıyor. Böyle minibüslerde giderken Kur’an okumak, zikir ve tesbih çekmek
haram değil mi?
CEVAP
Çalgı çalarak zikretmekle, bir yerde çalgı çalınırken zikretmek ayrıdır.
Görmekle bakmak ayrı olduğu gibi dinlemekle duymak da ayrıdır.
Minibüslerde biz çalgı eşliğinde zikir etmiyoruz. Biz istemeden kulağımıza
geliyor. Herkes gaflette iken, zikir çekmek günah olmaz aksine çok iyi olur.
Böyle bir durum olmadan çalgı ile zikir çekmek elbette büyük günahtır. Din
kitaplarında deniyor ki:
Musiki ile okunan şeyleri dinlememeli. Cahil tarikatçılar teganni ile ilahi
okuyorlar. Musikiden hasıl olan şehvet lezzetlerine, ibadette lezzet hasıl
olduğunu, feyiz geldiğini sanıyorlar. Böyle sapıklar, Deccal’ın askeridir.
Kur'an-ı kerimi, zikri ve duayı teganni ile okuyanları dinlememek gerekir.
Tatarhaniyye fetva kitabı, bunları teganni ile okumanın haram olduğunda
sözbirliği bulunduğunu yazmaktadır. (Birgivi vasiyetnamesi şerhi)
Kilisede org çalarak İncillerden parçalar okunduğu gibi, Kur'an-ı kerimi çalgı
çalarak okumak küfürdür. (S. Ebediyye)
Günah işlenen yerde
Sual: S. Ebediyye'de, (Çalgıyla zikretmek, fısk meclislerinde
tesbih çekmek günahtır) deniyor. Radyo dinlerken, TV seyrederken veya müzik
çalınan yerde tesbih çekmek de günah mıdır? Ben evde hep TV izliyorum. Eğer TV
izlerken tesbih çekemezsem, başka hiç boş zamanım olmuyor. TV'yi
bırakamayacağıma göre ne yapmam gerekir?
CEVAP
Müzik eşliğinde zikir, tesbih caiz olmaz. Çalgının ritmine uydurarak salevat
vesaire söylemek caiz olmaz. Kumarhaneye gidip kumar oynarken tesbih çekilmez.
Meyhaneye gidip orada biraz tesbih çekeyim denmez. Ama bir iş için kumarhaneye,
meyhaneye veya müzik çalınan yere gidilmişse, orada zikretmekte mahzur yoktur,
hatta çok iyi olur. Bindiğimiz dolmuşta, girdiğimiz mağaza ve lokantalarda çalgı
çalınırken, zikretmekte mahzur yoktur. Bir hadis-i şerifte, (Gafiller
arasında Allahü teâlâyı anan, kuru ağaçlar arasındaki yeşil ağaç gibidir)
buyuruluyor. TV'de de, günah olmayan bir şey izlerken tesbih çekmenin mahzuru
olmaz.
Ney çalgısı
Sual: Dini içerikli yayınlarda, şiirlerde, fon müziği olarak hep ney
kullanılıyor. Neyin diğer çalgılardan farkı nedir?
CEVAP
Hiçbir farkı yoktur. Ney de diğer çalgılar gibidir. Çalgı ve diğer günahları
ibadete karıştırmak daha büyük günah olur. Tasavvuf müziğinin dinde yeri yoktur.
Tabiinin büyüklerinden Hazret-i Nafi anlatır:
Sahabeden Abdullah bin Ömer’le beraber gidiyorduk. Ney sesi işittik. Kulaklarını
parmaklarıyla kapadı. Oradan hızla uzaklaştık. (Ney sesi daha işitiliyor mu?)
dedi. (Hayır, işitilmiyor) dedim. Parmaklarını kulaklarından ayırdı.
(Resulullah da böyle yapmıştı) dedi. Ben o zaman çocuktum.
(Eşiat-ül-lemeat)
Çocuğa günah olmayacağı için, ona da kulaklarını kapat dememiştir. Yoksa
Abdullah bin Ömer takvası sebebiyle kulaklarını kapattı demek doğru değildir.
Nafi, böyle yanlış anlaşılmaması için, çocuk olduğunu özellikle bildirdi.
(Eşiat-ül-lemeat)