Sual: Çok günah işleyen biri, Allah’ın sevgili kulu olabilir mi?
CEVAP
Elbette olur. Tevbe edenin günahları affolur. Allahü teâlâ, tevbe edenleri
sever. Hadis-i şerifte, (Tevbe eden Allah’ın habibidir) buyuruldu. (İ.Ebiddünya)
[Habib, sevgili demektir.]
Tevbe edip bir daha günah işlemeyen, Allahü teâlânın sevdiği kul olur.
Kur'an-ı kerimde de mealen, (Allah, tevbe edenleri sever) buyuruluyor. (Bekara
222)
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Bir kimse, istirahat için ıssız bir çölde uyur. Uyanınca yiyip içeceği
bulunan bineğinin, yanından kaybolduğunu görür. Her tarafta arar bulamaz.
Yorgunluk içinde eski uyuduğu yere gelir, "Bu ıssız çölde aç susuz kalacağım
için ölmem mümkündür" diyerek ümitsizlik içinde uyuyakalır. Uyandığı zaman
devesini ve yiyip içeceğini yanı başında görünce çok sevinir. İşte Allahü teâlâ
da bu kulun sevinmesinden çok, tevbe edene sevinir.) [Müslim]
[Yani Allahü teâlâ, yiyip içeceği ile devesini kaybedip, ölüm tehlikesi ile
karşı karşıya kalan ve ümidini kestikten sonra yiyip içeceği ile birlikte
devesini bulan kimsenin sevincinden çok, kulun, kendisine yönelip, tevbe
etmesine sevinir.]
Sual: Pişman olup tevbe edilen her günah affolur mu?
CEVAP
Allahü teâlâ, tevbe edilen her günahı affeder. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimse, işlediği günaha tevbe edince, Allahü teâlâ meleklerine buyurur
ki: "Şu kimseye bakın, günah işledi, günahın cezasını veren ve affeden bir Rabbi
olduğunu hatırlayıp tevbe etti. Şahit olun ki onu affettim.") [Buhari]
Bedevinin biri Peygamber efendimize sual etti:
- Ya Resulallah! Kıyamette insanların hesabını kim görecektir?
- Allahü teâlâ görecektir.
- Bizzat kendisi mi?
- Evet.
Bedevi memnuniyet içinde güldü. Peygamber efendimiz sordu:
- Niçin gülüyorsun?
- Kerem sahibi gücü yettiği vakit affeder, hesap gördüğü vakit de müsamaha
eder.
- Doğru söyledin. Allah’tan daha keremli kimse olamaz. O her keremliden daha
keremlidir.
Peygamber efendimiz, oradakilere, (Bedevi fakih oldu) buyurduktan sonra
şöyle devam etti:
- Bir kimse, Allahü teâlânın şeref verdiği Kâbe’yi yıkıp yaksa, Allah’ın
dostlarından birine hakaret etmek kadar büyük günah işlemiş olmaz.
- Ya Resulallah, Allah’ın dostları kimlerdir?
- Müminlerin hepsi Allah’ın dostlarıdır. Kur'an-ı kerimde şu âyeti duymadın
mı? (Allah müminlerin yardımcısıdır. Onları karanlıklardan nura çıkarır.)
[Bekara 257]
Hadis-i şeriflerde de, (Mümin Kâbe’den üstündür) ve (Kalb kırmak,
Kâbe’yi yetmiş defa yıkmaktan daha kötüdür) buyuruldu. Görüldüğü gibi iman
nimeti çok büyük bir nimettir.
Mümin ölürken, yani Cenneti, Cehennemi ve ahiret hallerini gördüğü vakit bile
tevbe etse, bütün günahları affolur. Fakat imansızın tevbesi kabul olmaz.
Sual: Bir kişi, en büyük günahları işlese, sonra tevbe edip Hak yola
dönse, Allah bunun tevbesini kabul eder mi? Şirkin tevbesi olmaz mı?
CEVAP
Bir kimse, en büyük günahları işlese, hatta Allah’ı inkâr etse, şirk koşsa,
sonra pişman olup tevbe ederse, Allahü teâlâ onun bütün günahlarını affeder.
Cenab-ı Hakkın rahmeti bu kadar boldur. Kur'an-ı kerimde, (Şirki affetmem)
buyurması, (Şirk üzere imansız ölenleri affetmem) demektir. Yoksa ölmeden
önce yaptığı şirklere tevbe edenin tevbesini kabul eder. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Günahınız çok olup göklere kadar ulaşsa, tevbe edince, Allahü teâlâ
tevbenizi kabul eder.) [İbni Mace]
Bu hadis-i şerif kul hakkı bulunmayan günahlar içindir. Eğer işlenen günahlarda
kul hakkı da varsa, sahibi ile helalleşmek gerekir. Borcu varsa, borçlarını
ödemelidir. Kul borçlarını ödeyip onlarla helalleşen, diğer günahlarına da tevbe
edip bir daha işlemeyen kimse, hiç günah işlememiş gibi olur. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Tevbe eden, günah işlememiş gibi olur.) [İbni Mace]
Sual: Şirk ne demektir?
CEVAP
Şirk, Allahü teâlâya ortak yapmak, benzetmek demektir. Benzeten kimseye
müşrik, denir. Küfrün çeşitleri vardır. Hepsinin en kötüsü, en büyüğü şirktir.
Bir şeyin her çeşidini bildirmek için, çok defa, bunların en büyüğü söylenir.
Bunun için, âyet-i kerimelerde ve hadis-i şeriflerde bulunan şirk, her nevi
küfür demektir. Mesela Nisa suresinin 48 ve 116. âyetinde mealen,
(Allahü teâlâ, kendisine şirk koşanları [yani müşrikleri, kâfirleri]
affetmez ve şirkten [yani her çeşit küfürden] başka olan günahları
affeder) buyuruluyor.
Şu halde her çeşit günahın en kötüsü küfürdür. Küfür ise kâfirlik demektir.