Sual: Cin mektubu nedir?
CEVAP
Peygamber efendimizin, cinlerin zararlarından Müslümanları korumak için Hazret-i
Ali'ye yazdırdığı bir mektuptur. Üzerinde taşıyana ve evinde bulundurana o
mahluklar zarar veremez.
Eshab-ı kiramdan Ebu Dücane hazretleri anlatır:
Yatıyordum. Değirmen sesi gibi ve ağaç yapraklarının sesi gibi, ses duydum ve
şimşek gibi, parıltı gördüm. Başımı kaldırdım. Odanın ortasında, siyah bir şey
yükseldiğini gördüm. Elimle yokladım. Kirpi derisi gibi idi. Yüzüme, kıvılcım
gibi şeyler atmaya başladı. Hemen Resulullaha gidip, anlattım. Buyurdu ki: (Ya
Eba Dücane, Allahü teâlâ, evine hayır ve bereket versin!)
Kalem ve kağıt istedi. Hazret-i Ali'ye bir mektup yazdırdı. Mektubu alıp, eve
götürdüm. Başımın altına koyup, uyudum. Feryat eden bir ses, beni uyandırdı.
Diyordu ki: (Ya Eba Dücane, bu mektupla bizi yaktın. Senin sahibin, bizden
elbette çok yüksektir. Bu mektubu bizim karşımızdan kaldırmaktan başka, bizim
için kurtuluş yoktur. Artık, senin ve komşularının evine gelemeyeceğiz. Bu
mektubun bulunduğu yerlere gelemeyiz.)
Ona dedim ki, sahibimden izin almadıkça bu mektubu kaldırmam. Cin ağlamasından,
feryadından, o gece, bana çok uzun geldi. Sabah namazını, mescitte kıldıktan
sonra, cinnin sözlerini anlattım. Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(O mektubu kaldır. Yoksa, mektubun acısını, kıyamete kadar çekerler.) [Delail-ün-nübüvve,
Tezkire-i Kurtubi]
Sual: Cinlerin sebep olduğu hastalıklardan ve yapılan büyüden kurtulmak
için, hangi duaları okumak gerekir?
CEVAP
Âyat-ı hırz denilen duayı okumalı. Arkasından da aşağıda tercümesi yazılan
dua okunursa, biiznillah bir şey kalmaz. Ayat-ı hırz ve aşağıdaki duanın
Bu konudaki bir mektup
Muhammed Masumi Serhendi hazretlerinin üçüncü oğlu Muhammed Ubeydullah
Serhendi’nin Hazinet-ül-me’arif isimli kitabındaki 148. mektup,
Teshil-ül-menafi’ kitabına da eklenmiştir. Bu mektup şöyledir:
[Bu mektup, vilâyet penah pîrzâde-i irfan-ı destgah Hâce Muhammed Parisa’nın
oğluna yazılmıştır. Mektup, tecrübe edilmiş bazı faydalı bilgileri
açıklamaktadır.]
Mektubuma besmele ile başlıyorum. Allahü tealaya hamd eder, Resulüne salât ve
selam ederiz. İmam-ı Serahsi şöyle buyurdu:
Ahmed bin Salih anlatır:
Hizmetçime cinler musallat olmuştu. Başka bir hizmetçi aldım. Ona da musallat
oldular. Bir gün namaz kıldım, otururken birisi selam verdi, ben de selamını
aldım. Kim olduğunu sordum. (Ben Cinlerden Zekeriya... Sana bir dua öğretmek
için geldim. Senin cariyene olduğu gibi, bir kimsenin başına bir hal gelir de,
bu duayı okursa, biiznillah o kimse sağlığına kavuşur) dedi. Bu duayı yazmak
için kalem aradım; fakat bulamadım. Divanın altında olduğunu söyledi. Sonra bana
şu duayı yazdırdı:
“Allahü tealaya hamd olsun ki, göğü yüksek, yeri alçak ve dağları dik yarattı.
Rüzgârlar gönderdi. Geceyi karanlık ve gündüzü aydınlık yaptı. Görülen ve
görülmeyen varlıkları yarattı. Bunları, yarattıklarından hiçbirinin yardımına
muhtaç olmadan yaptı.
Ya Rabbi! Seni tesbih ederim (noksan sıfatlardan tenzih ederim). Kudretini
düşünen için, senin şanın ne yücedir. Sen kendine mahsus yücelikle yücesin,
kendine mahsus yakınlıkla yakınsın. Sen yarattıklarına kudretinle galipsin. Sana
isyan eden, Cehennemde, sana itaat eden ise, Cennettedir.
Ya Rabbi! Dua etmeyi emrettin ve edilen duaları kabul edeceğini bildirdin.
Yaptığımız dualar senin kazanı geri çevirdi. Dualarımızı kabul eyle! Sen, güç ve
kuvvet sahibisin. Senden daha güçlü ve kudretli kimse yoktur. Sen, Rahimsin.
Senden daha merhametlisi yoktur. Sen, Yakub aleyhisselama merhamet edip tekrar
görmesini sağladın. Yusuf aleyhisselama da merhamet edip, onu kuyudan kurtardın.
Eyyüb aleyhisselama da acıyıp bela ve musibetlerni kaldırdın.
Ya Rabbi, ben de senden istiyorum, sana yalvarıyorum. Çünkü kendisinden bir şey
istenilenlerin en hayırlısı sensin. Ey zorbaları kahreden, kıyamet günü
amellerin karşılığını veren, çürümüş kemikleri dirilten Rabbim, sen
yarattıklarının geçmesi için, Cehennem üzerine kıldan ince ve kılıçtan keskin
köprü kurdun! Sen, [filan oğlu filanı veya filan hanımın kızı filanı], bu
acılara, şu sıkıntılara, bu hastalıklara müptela kıldın. Sen onları gidermeye
kadirsin, Ya Erhamerrahimin (Ey merhametlilerin en merhametlisi)!”
(O inkârcıların durumu, tıpkı bağırıp çağırmadan başka bir şey işitmeyenlere
[işittiği sesin manasını anlamayan hayvanlara] haykıran çobanın durumuna
benzer. O inkârcılar sağır, dilsiz ve kördürler. Çünkü onlar düşünmezler.)
[Bekara171]
Ahmed bin Salih hazretleri buyurdu ki:
Bu dua suya okunup, hasta ondan içer ve onunla abdest alırsa biiznillah iyileşir.
Bu dua vasıtasıyla iki cariyeyi tedavi ettim. Bir hafta geçmeden, ikisi de
sıhhatlerine kavuştu. Her hastaya bu duayı okuyorum, Allahü tealanın izniyle
iyileşiyorlar. Elhamdülillahi Rabbil âlemin.