Sual: Dualar niçin kabul olmaz?
CEVAP
Şartlarına uygunsa dua kabul olur. Hadis-i şerifte, (Rabbiniz kerimdir,
kendine açılan eli boş çevirmekten haya eder, edilen duayı kabul eder)
buyuruldu. (Tirmizi)
Duanın kabul olması için bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Sebeplere
yapışmadan istemek kuru bir temennidir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Çalışmadan dua eden, silahsız harbe giden gibidir.) [Deylemi]
Yapılacak işlerden bazıları şöyledir:
Önce günahlara tevbe etmeli, istiğfar okumalı, sadaka vermeli, imanını
düzeltmeli, duanın kabul olacağına inanmalı, iki diz üzerine kıbleye karşı
oturup, duaya başlarken, Sübhane Rabbiyel aliyyil a’lel vehhab demeli,
euzü besmele çekip hamd ve salevat okumalı, duayı üçten fazla söylemeli! Kabul
olmadı diyerek ümit kesmemeli, kabul olana kadar uzun zaman tekrar etmelidir!
(Feraid)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Siz, kabul edileceğine yakînen inanarak, Allah’a dua ediniz. Allahü teâlâyı
unutarak, gafletle edilen dua kabul olmaz.) [Tirmizi]
(Emr-i marufu bırakırsanız dualarınız kabul olmaz.) [Bezzar]
(Bid'at ehlinin duası ve ibadetleri kabul olmaz.) [Deylemi]
(Kızını fasıkla evlendirenin duası kabul olmaz.) [Şir’a]
Farzları yapmayanın, mesela namaz kılmayanın duası kabul olmaz.
Haramlardan sakınmayanın duası kabul olmaz. Ebülleys-i Semerkandi
hazretleri, (Haram yiyenin, gıybet edenin ve haset edenin duası kabul olmaz)
buyuruyor. Hadis-i şerifte de, (Duanın kabul olması için, yenilen ve giyilen
helal olmalıdır) buyuruluyor. (Tergib-üs-salât)
İhlaslı ve salih olmaya çalışmalı. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(İhlaslı olarak dua edin!) [Mümin 14, 65]
(Allahü teâlâ, ancak takva sahiplerinin [salihlerin amellerini,
dualarını] kabul eder.) [Maide 27]
Evliyayı vesile ederek, dua etmeli. Buhari’deki hadis-i şerifte, duanın kabul
olması için, Peygamberleri ve salihleri vesile etmek gerektiği bildirilmektedir.
(Hısn-ül-hasin)
Mesela silsile-i aliyyenin isimleri okunup onların hürmetine dua edilmeli.
Din kardeşine gıyabında dua etmeli.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Müminin din kardeşi için, arkasından yaptığı hayır dua kabul olur. Bir
melek, Allah bu iyiliği sana da versin der. Meleğin duası reddedilmez.)
[İbni Ebi Şeybe]
Beş vakit namazı doğru ve severek kılmalı ve sonra dua etmeli. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Beş vakit namazlardan sonra yapılan dua kabul olur.) [Buhari]
Yine hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ buyuruyor ki: büyüklenmeyen, gününü Allah’ı anmakla geçiren,
[Allah’ın razı olduğu işleri yapan] günahta ısrar etmeyip istiğfar eden, aç
doyuran, garibi koruyan, küçüğe merhamet, büyüğe saygı gösterenlerin namazlarını
kabul ederim. Böyle bir kimselerin istediklerini veririm, dua ederlerse,
dualarını kabul ederim.) [Darekutni]
(Gizli-açık çok sadaka verin ki rızkınız bollaşsın, yardıma mazhar olasınız ve
duanız kabul edilsin.) [İbni Mace]
(Allahü teâlâ, duanızı kabul eder. Dua ettim, hâlâ duam kabul olmadı diye acele
etmeyiniz! Allah’tan çok isteyiniz! Çünkü kerem sahibinden istiyorsunuz.)
[Buhari]
(Kim, Yunus aleyhisselamın balığın karnında iken ettiği duayı okursa, duası
kabul olur.) [Tirmizi]
(Birinize dert ve bela gelince, Yunus Peygamberin duasını okusun! Allahü teâlâ
onu muhakkak kurtarır. Dua şudur: “La ilahe illa ente sübhaneke inni küntü
minezzalimin”) [Tirmizi]
(Duasının kabul olmasını isteyen, darda kalanı ferahlandırsın!) [İbni
Ebiddünya]
(İstiğfara devam eden, her türlü sıkıntıdan ve geçim darlığından kurtulur,
ferahlığa çıkar, ummadığı yerden rızka kavuşur.) [Nesai]
(Sıkıntılı iken duasının kabul edilmesini isteyen kimse, refahta iken çok dua
etsin!) [Tirmizi]
(Sıkıntılı veya borçlu bir kimse, bin kere "La havle ve la kuvvete illa billahil
aliyyil azim" derse, Allahü teâlâ işini kolaylaştırır.) [Şir’a]
Sual: Evlilik için dua ettim, kabul olmadı. Sebebi nedir?
CEVAP
Evlenmeyi istemek normaldir. Ancak her evlilik mutlaka hayırlı olur mu? Çok
az da olsa, evlilik bir kimsenin dünya ve ahiret felaketine sebep olabilir. Ne
olursa olsun evlenmeyi değil de, mutlaka hayırlı olanını istemelidir. Hayırsız
bir evlilik yerine bekârlığı tercih etmelidir!
Esas hayat, ahiret hayatıdır. Muhteşem bir hayat sürülse de, dünya geçicidir.
Akıllı, ahiretini düşünüp, (Ya Rabbi evlilik hakkımda hayırlı ise nasip et) diye
dua eder. Kur'an-ı kerimde, (Dua edin, duanızı kabul ederim), hadis-i
şerifte ise (Rabbiniz kerimdir, kendine açılan eli boş çevirmekten haya eder)
buyuruldu. (Tirmizi)
(Duam kabul olmadı) demek yanlıştır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dua edenin ya günahı affolur veya hemen hayırlı karşılığını görür, yahut
ahirette mükafatını bulur.) [Deylemi]
Allahü teâlâ, Kıyamette, duası dünyada kabul edilmeyen kula (Dünyada ettiğin
duana karşılık şu sevapları veriyorum) buyuracak, o kadar çok sevap verecek
ki, o kimse, (Keşke dünyada hiçbir duam kabul edilmeseydi) diyecektir.
(T.Gafilin)
Allahü teâlâ, dua edeni sever, dua etmeyene gazap eder. Dua müminin silahı,
dinin temel direklerinden biridir. Duanın faydaları çoktur. Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Dua, işlenen günahlara kefarettir.) [İbni Hibban]
(Dua, bela gelirken korur.) [Şir’a]
Allahü teâlâ, isteyene verir. Dua etmenin, istemenin de şartları vardır. Bu
şartlara riayet eden arzusuna kavuşur. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlâ, sabra gayret edeni muvaffak kılar, iffet talep edeni de
iffetli, istigna edeni de gani kılar.) [Hakim]
(Hayır isteyen hayra kavuşur. Şerden sakınan da korunmuş olur.) [Hatib]
Demek ki, sabreden başarır, namuslu olmak isteyen ve insanlara muhtaç olmak
istemeyen arzusuna kavuşur. Arayan Mevlasını, azan belasını bulur.
Sual: Allahü teâlâ, sevdiği kulunun dua etmesini sevdiği için duasını
geciktirdiği doğru mudur?
CEVAP
Öyle durumlar da olabilir. Peygamber efendimiz bir hadis-i şerifinde şöyle
anlatıyor:
(Allahü teâlâ bir kulunu severse veya onun sevgili bir kul olmasını isterse,
üstüne bardaktan boşanırcasına musibet yağdırır, onun üzerine ardı ardına
belalar gönderir. Bu kimse dua ederse, Cebrail aleyhisselam der ki:
- Ya Rabbi bu sevgili kulun istediğinin verilmemesinin hikmeti nedir ki?
Allahü teâlâ buyurur ki:
- Ben onu sesini dinlemeyi seviyorum, bırakın duaya devam etsin.
Kul ya Rabbi der, Allahü teâlâ lebbeyk der, (Senin her istediğini
vereceğim ve memnun edeceğim, İzzetime yemin ederim, ne dua edersen kabul
edeceğim, ne istersen vereceğim, ancak bu isteklerini ya dünyada veya ahirette
veririm, ahirette verirsem daha üstününü verir, daha büyük belaları üzerinden
def ederim) buyurur.
Kıyamet günü, teraziler kurulur, namaz ehli getirilir, karşılığını tam alırlar.
Oruç tutanlar getirilir karşılığını tam alırlar. Zekat ehli getirilir onlar da
karşılığın tam alırlar. Hac ehli getirilir onlar da karşılığını tam alırlar.
Belaya, musibete uğrayanlar getirilir onlar için terazi kurulmaz, ücretleri,
mükafatları tartısız bol bol verilir. Bunlara verilen sevapların büyüklüğünü
görenler, (Keşke bizim de dünyada vücutlarımız makaslarla doğransaydı da biz
de böyle büyük nimetlere kavuşsaydık) derler. İşte şu âyet-i kerime bunu
bildiriyor:
(Ey îman eden kullarım, Rabbinizden [emir ve yasaklarına riayetsizlikten]
korkun. Bu dünyada [Allahü teâlâya itaat ederek] iyi iş yapanlar için,
[ahirette] bir güzellik [cennet] vardır. Allahın toprağı yer yüzü
geniştir. [Kâfirler içinde daraldığınız zaman, başka ülkelere hicret
edebilirsiniz.] Ancak [İbâdete, taate, belâlara ve vatanından ayrılıp
hicretin güçlüklerine] sabredenlere ecirleri hesapsız ödenecektir.)
[Zümer 10] (Dürr-ül mensûr – İmam-ı Süyûti)