Sual: Duayı kalben yapmak uygun mudur?
CEVAP
Kendi işitecek kadar okumak lazımdır.
Sual: Âyet-el kürsiyi, kısa sureleri veya (Lâ havle..., Lâ ilahe illallah)
gibi zikirleri yolda veya otobüste giderken, dudakları kıpırdatmadan kalb ile
söyleyebilir miyiz?
CEVAP
Kendi işiteceğimiz kadar okumamız gerekir. Yoksa ibadet etmiş olmayız. Fakat
sırf kalbi temizlemek niyetiyle kelime-i tevhid yani La ilahe illallah, kalb ile
söylenir. Bu sessiz zikirdir.
Sual: Kalb ile de zikir yapılır mı? Yani sessiz zikir caiz mi?
CEVAP
Kalbi temizlemek için sessiz yapılır. Ancak dil ile söylemedikçe, ibadet
sevabı hasıl olmaz.
Sual: Ölülere veya başkalarına bağışlanacak olan kelime-i tevhidin dil ile
söylenmesi gerektiğini bildirdiniz. Halbuki Seadet-i Ebediyye’de yalnız kalb ile
de kelime-i tevhidin söyleneceği bildirilmektedir. Bunun açıklaması nasıldır?
CEVAP
Ölülere veya dirilere bağışlamak için okunacak hatm-i tehlillerin mutlaka
dil ile söylenmesi gerekir. Dil ile söylenmezse ibadet olmaz ve ibadet olmayan
da bağışlanmaz. Kalb ile olan, yalnız kalbi temizlemek için kalbden söylenen
kelime-i tevhid, ibadet olmadığı için başkasına bağışlanamaz. Seadet-i
Ebediyye’de bildirilen husus budur.
Sual: Namazdan sonra ve başka zamanlarda yapılan duaları, çektiğimiz
tesbihleri, kalbden mi yapmak uygundur, yoksa kendimiz işitecek kadar bir sesle
mi okumalıdır?
CEVAP
Duaları, kendimiz işitecek kadar okumak gerekir. Tesbih çekerken de kendimiz
işitecek kadar bir sesle okumalıdır. Dudakları kıpırdatmadan tesbihleri sessiz
çekmek, duaları sessiz yapmak uygun olmadığı gibi, yüksek sesle de, söylemek
uygun değildir. Namazda, kendisi işitecek kadar okumazsa, namaz sahih olmaz.