Sual: İncil’de Peygamber efendimizin geleceği bildirilmiş midir?
CEVAP
İsa aleyhisselamdan sonra, bir son Peygamber (aleyhissalatü vesselam)
geleceği İncil’de bildirilmişti. Bu haber, bütün tahriflere rağmen bugünkü bozuk
İncillerde bile vardır. Yuhanna İncilinin 14.babının 16.âyetinde İsa
aleyhisselam;
(Allah size, sizinle beraber kalacak bir teselli edici gönderecektir)
demektedir.
26. âyetinde ise, (Bu hakiki tesellici size her şeyi öğretecek ve size benim
öğrettiklerimi de hatırlatacaktır) demektedir.
16.babın 13.âyetinde ise, (O, size her hakikate yol gösterecektir. Zira O,
size kendiliğinden bir şey söylemeyecek, fakat Allah’ın söylediklerini size
bildirecektir) demektedir. [Hıristiyanlar (Tesellici) kelimesini
(Ruh) diye tercümede ısrar ederler.]
Bundan başka, Kitab-ı mukaddesin Eski Ahd (Tevrat) kısmında Arap ırkından bir
Peygamber geleceği yazılıdır. Tesniyenin 18.babının 15.âyetinde, Musa
aleyhisselamın İsraillilere, (Rab sizin için aranızdan, kardeşlerinizden
benim gibi bir Peygamber “aleyhissalatü vesselam” çıkaracaktır) dediği
yazılıdır. Burada bahis konusu olan İsraillilerin kardeşleri, İsmaililer yani
Araplardır. İşte İncil’de ve Tevrat’ta yazılı olan ve Arap ırkından geleceği
müjdelenen bu son Peygamber, Muhammed aleyhisselamdır.
1886 yılında İstanbul’da Boyacıyan Agob matbaasında basılan Kitab-ı Mukaddesin
Türkçe tercümesinin s.885’de, (O, gelince dünyayı günah, salah ve hüküm
hususlarında ilzam edecektir) deniyor. Buradaki "O" nun Latince
aslında, Paraclet yazılıdır. Bu kelime, teselli edici demektir.
Papazlar her şeye rağmen, (benden sonra bir teselli edici gelecektir)
ibaresini İncil’den kaldıramadı.
Pavlos’un yazdığı ve Hıristiyanların Kitab-ı mukaddesten kabul ettikleri
mektuplardan "Korintoslulara 1.mektubun, 13/ 8 de, (Peygamberler sona erecek,
diller de kaybolacak [Latince gibi], ilim iptal olacak [Ortaçağ ilmi
gibi], ama O kâmil gelince, yarım kalan ve kusurlu olan bilgiler ortadan
kalkacaktır) deniliyor. [Bu yazı Türkçe Kitab-ı Mukaddeste de vardır.]
Barnabas İncilinde, Hazret-i İsa’nın, son Peygamberin geleceğini, isminin
[Muhammed ile aynı manadaki] Ahmed olacağını) bildirdiği açıkça
yazılıdır.
Bu İncilde Hazret-i İsa diyor ki:
Ben günah affedemem, günahları ancak Allah affeder. (71. bab),
Ben, Allah’ın resulünün yolunu hazırlamak için geldim. Bu Resul, sizden birkaç
yıl sonra, İncil tahrif edilip hakiki inananların 30 kişi kadar kalacağı bir
zamanda gelecektir. O zaman, Cenab-ı Hak, elçisini gönderecektir. Onun başının
üzerinde beyaz bir bulut bulunur. O, putları kırar. Onun sayesinde, insanlar
Allah’ı tanır ve ben de hakiki olarak tanınırım. (72. bab),
O resul güneyden gelecektir. (96. bab),
O resulün adı Ahmed’dir. (97. bab)
Bu husus, Kur'an-ı kerimde de bildirilmektedir:
(Meryem oğlu İsa "Ey İsrailoğulları, benden önce gelmiş olan Tevrat’ı tasdik
eden, benden sonra gelecek ve ismi Ahmed olan bir Peygamberi müjdeleyen, size
gönderilmiş bir Peygamberim" demişti. Ancak, o kendilerine apaçık delillerle
[mucizelerle] gelince, bu apaçık bir sihirdir dediler.) [Saf 6]
Gayri müslimler, Peygamber efendimizin mucizelerine sihir dedikleri gibi,
Hazret-i Musa ve Hazret-i İsa’nın mucizelerine de sihir demişlerdi.
Hazret-i İsa, son peygamber Muhammed aleyhisselamı müjdeleyince, havariler, Onun
ümmetinin nasıl olacağını sual ettiler. Hazret-i İsa da (Bizden sonra gelecek
ümmet, âlim, hakim, takva ehli iyi insanlardır. Allahü teâlâdan gelen az rızka
razı olacaklar. Allahü teâlâ da, onların az ameline razı olacaktır) buyurdu.
Bu vasıfların hepsi Eshab-ı kiramda var idi. (Tibyan)
Nitekim Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Muhammed [aleyhisselam], Allah’ın peygamberidir, Onunla birlikte
bulunanların [Eshabın] hepsi, kâfirlere karşı çetin ve birbirlerine karşı
merhametlidir. Onları rükuya varırken, secde ederken görürsün. Allah’tan lütuf
ve rıza isterler. Onların nişanları yüzlerindeki secde izidir. Bu, onların
Tevrat’taki vasıflarıdır. İncil’deki vasıfları da şöyledir: Onlar filizini yarıp
çıkarmış, gittikçe onu kuvvetlendirerek kalınlaşmış, gövdesi üzerine dikilmiş
bir ekine benzerler ki bu, ekicilerin de hoşuna gider. Allah böylece onları
çoğaltıp kuvvetlendirmekle kâfirleri öfkelendirir. Allah, inanıp iyi işler
yapanlara mağfiret ve büyük mükafat vaad etmiştir.) [Feth 29]