Sual: Hiçbir iyilik ve ibadeti olmayan günahlar içinde yüzen bir kimse,
ihlâsla kelime-i şehadeti söylese ve o hâl üzere ölse cennete gider mi?
CEVAP
Günahlar içinde yüzüp ibadetten uzak kimsenin imanla ölmesi çok zordur.
Ancak imanla ölebilirse, günahlarının cezasını çektikten sonra elbette Cennete
gider. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kalbinde zerre kadar imanı olan kişi ateşten çıkar.) [Buhari, Müslim,
Tirmizi]
İbadeti ve iyiliği küçük görmemelidir. Basit sandığımız bir iyilik kurtuluşumuza
sebep olabilir. Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Ömründe hiç hayır yapmayan bir Müslüman, [başka Müslümanların ayağına
batmasın diye] bir dikeni yoldan kaldırdı. Onun bu işi, Allah indinde makbul
oldu ve Cennete gitti.) [Ebu Davud]
Sual: Zerre imanı olan Cennete mutlaka girecek deniyor. Zerre iman nedir?
CEVAP
Amentü’deki altı esasa inanan, Peygamber efendimiz ne bildirdiyse hepsine
inandım, beğendim, hepsini kabul ettim diyen kimse, zerre imana kavuşmuş
demektir.
Allah'ın rahmeti geniştir, Muhammedün Resulullah demeye lüzum yok dense,
İslamiyet ile alaka kesilir, zerre iman hasıl olmaz. Bir hadis-i şerif meali:
(Lâ ilahe illallah Muhammedün Resulullah diyerek, kalbinde zerre kadar imanı
olan kişi ateşten çıkar.) [Buhari, Müslim, Tirmizi]
İmanın altı şartına inanılsa, içinden birine, mesela Peygamberlerden birine
inanılmasa, hatta bir farzı, bir sünneti beğenmese, o kimse mümin olamaz. Yani
imanın altı şartına inanmamış olur.
Zerre imanla ölebilmek için de haramlardan kaçmaya, ibadetleri yapmaya
çalışmalıdır. Çünkü işlenen günahlar iman nurunu söndürebilir, yani o insanı
küfre sürükleyebilir.
Sual: Kelime-i şehadeti söyleyip imanla ölen herkes mutlaka Cennete girecek
midir?
CEVAP
Zerre imana sahip olan elbette girecektir. Ancak, ibadet etmeyen ve
günahlardan kaçınmayan imanını muhafaza edemez, küfre düşer. Muhafaza edebilen
ise muhakkak Cennete girer.
Hazret-i Muaz anlatır:
Resulallah, (Ya Muaz, Allahü teâlânın, kulları üzerine ve kulların Allahü
teâlâ üzerine hakkı nedir) buyurdu. Ben de, (Allah ve Resulü daha iyi bilir)
dedim. (Allahü teâlânın kulları üzerine hakkı, Allah’a [Onun bildirdiği
gibi inanarak, beğenerek] ibadet etmeleri ve Ona şerik koşmamalarıdır.
Kulların Allah üzerine hakkı da, Ona şerik koşmayanı azap etmemesidir)
buyurdu. (Ya Resulallah insanlara bu müjdeyi vereyim mi?) diye sorunca,
(Hayır, buna güvenirler de iyi işlerden vazgeçebilirler [diğer emir ve
yasaklara riayet etmeyip felakete düşebilirler]) buyurdu. (Buhari, Müslim,
Tirmizi)
Resulullah, (Allah’tan başka ilah olmadığına, Muhammed’in Allah’ın Resulü
olduğuna ihlasla şehadet eden [bunu muhafaza edip müslüman olarak ölen]
herkese, Allahü teâlâ ateşi haram kıldı) buyurunca, (Ya Resulallah bunu
insanlara haber vereyim mi?) dedim. (O zaman buna güvenirler de iyi işlerden
vazgeçerler) buyurdu. (Buhari, Müslim, Tirmizi)
Hazret-i Muaz, bildiği şeyi gizlemek günahından kurtulmak için bunu vefatından
az önce haber verdi.
Sual: Büyük günah işleyen müminler de Cennete girecek midir?
CEVAP
Şefaate kavuşursa hiç Cehenneme girmeden Cennete girecektir. Şefaat büyük
günahlar için olacaktır. Zerre imanı olan kıyamette büyük nimete kavuşacaktır.
Peygamber efendimiz, yemin ederek şöyle buyuruyor:
(Şunları yeminle söylüyorum:
1- Facir olan [çeşitli günahlar işleyen], maişetini kazanmaktan da ahmak
olan mümin Cennete girecektir.
2- Günahları sebebiyle Cehennem ateşi yakmış olan da Cennete girecektir.
3- Kıyamette Allahü teâlâ hiç kimsenin hatırına hayaline gelmeyecek şekilde
müminleri affedecektir.
4- Allahü teâlâ, öyle çok mağfiret edecek ki, İblis bile acaba ben de affolacak
mıyım diye başını kaldıracaktır.) [Beyheki]
(Şunlar kimde bulunursa Allahü teâlâ, onun vücudunu Cehenneme haram eder, onu
şeytandan ve nefsinden korur. Nefsi [günah olan] bir şeye heves ettiği
halde nefsine hakim olup, onu yapmayan ve nefsi, [hayırlı bir şeyi, bir
ibadeti] yapmak istemediği halde onu yapan, nefsinin şehvet ve gazabına hakim
olur. Şunlar da kimde bulunursa, Allahü teâlâ onu rahmetine gark ederek
Cennetine koyar: Bir yoksulu barındırmak, zavallı birine acımak, hizmetçiye iyi
muamele etmek, ana ve babasına infak etmek.) [Deylemi]