Sual: Ana baba hakkı, onlara hizmetin önemi hakkında bilgi verir
misiniz?
CEVAP
İmandan sonra birinci vazifemiz ana-babanın kalbini kırmamaktır. Onlar ne
kadar kötü olsalar da, yine her şeyin üstünde hakları vardır. Onların kalbini
kıranın ibadeti kabul olmaz. Müslüman doğmamıza ve müslüman yetişmemize sebep
olan ana-babamızın kalbini kırarsak Cennete girmemiz düşünülebilir mi? Müslüman
ana-babamız, bizden razı olmadıkça, Allahü teâlânın sevdiği kulu olmamız çok
zordur. İyilik ederek rızalarını almaya çalışmalıdır!
Allahü teâlâ ana-babaya iyilik edin buyuruyor. (Nisa 36, Enam
151, Ankebut 8)
Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:
(Ana-babasına hizmet edenin ömrü bereketli ve uzun olur. Onlara karşı
gelenin, âsi olanın ömrü bereketsiz ve kısa olur.) [Ey Oğul İlm.]
(Ana-babası, yanında ihtiyarladığı halde, [onların rızalarını alamayıp]
Cenneti kazanamayanın burnu sürtülsün.) [Tirmizi]
(Cihad, fisebilillah [Allah yolunda] sadece kılıç sallamak değildir.
Ana-babaya veya evlada bakmak da cihaddır. Ele muhtaç olmamak için çalışmak da
cihaddır.) [Deylemi]
Ana babanın yüzüne sert bakmamalı, şefkatle ve sevgi ile bakmalı! Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Ana-babanın yüzüne sevgi ile bakmak ibadettir.) [Ebu Nuaym]
(Ana-babanın yüzüne şefkatle bakana, kabul olmuş bir hac sevabı yazılır.)
[İ.Rafii]
(Huzurunda alıcı ile satıcı arasındaki köle gibi durmayan kimse babasının
hakkını ödeyemez.) [İ.Gazali]
Evladın, ana-babasına, sevgi ile bakışı için, kabul edilmiş bir hac sevabı
verileceği bildirilince, oradakiler, (Günde bin defa bakarsa da böyle sevaba
kavuşur mu?) dediklerinde, Peygamber efendimiz, (Günde yüzbin defa baksa da)
buyurdu. (Şir’a)
Evliyanın büyüklerinden birisi, nafile hacca gitmek üzere yola çıktı. Bir ara
Bağdat’a uğradı. Orada Ebu Hâzım-ı Mekki hazretlerini ziyarete gitti. O anda
uyuyordu. Biraz bekledi. Uyandı ve o zata dedi ki:
- Şimdi Resulullah efendimizi rüyada gördüm. Bana, senin hakkında, (Annesinin
hakkını gözetsin, bu, hac etmekten daha iyidir) haberini ulaştırmamı
emretti. Bunun üzerine o zat geri döndü ve bütün hayatı boyunca annesine hizmet
edip duasına kavuştu.
Buhari’deki hadis-i şerifte özetle deniyor ki:
Eski ümmetlerden üç kişi yolculuğa çıkarlar. Geceyi geçirmek üzere bir
mağaraya girince dağdan bir kaya parçası yuvarlanarak mağaranın ağzını kapatır.
“Bizi bu kayadan ancak iyi amellerimizi dile getirerek Allahü teâlâya
yapacağımız dua kurtarabilir” derler.
İçlerinden biri şöyle dedi:
Anam-babam çok yaşlı idi. Onları doyurmadan çoluk çocuğumu ve hayvanlarımı
doyurmazdım. Bir gün, odun toplamak için uzaklara gitmiştim. Geç vakte kadar da
dönemedim. Akşam içecekleri sütü, getirdiğimde anamla babam uyumuşlar. Onlara
sütlerini içirmeden önce çoluk çocuğumun ve hayvanlarımın karınlarını
doyurmazdım. Çocuklar da, yanımda ağlıyorlardı. Çanak elimde tanyeri ağarıncaya
kadar onların uyanmalarını bekledim. Anamla babam uyanıp sütlerini içtiler. (Ya
Rabbi bunu senin rızan için yapmışsam buradan bizi kurtar)
Kaya biraz açıldı. Fakat çıkmak mümkün değildi.
İkincisi, her türlü imkan varken çok sevdiği amcasının kızı ile zina etmediği ve
kıza verdiği 120 dinar altını almadığı olayı hatırlayıp, (Ya Rabbi, bunları
senin rızan için yapmışsam bizi buradan kurtar) dedi. Kaya biraz daha açıldı.
Ancak yer çıkabilecekleri kadar değildi.
Üçüncüsü şöyle dedi:
Çalıştırdığım işçilerden biri ücretini almadan gitmişti. Ben de onun ücretini
ürettim. Bundan birçok mal meydana geldi. Bir müddet sonra bana gelip ücretini
istedi. (Şu gördüğün develer, sığırlar, koyunların hepsi senin ücretinden
üremiştir, al götür) dedim. O da (benimle alay etmiyorsun ya) dedi. Ben de
(hayır, alay etmiyorum, doğrusu bu) deyince, malların hepsini alarak götürdü.
Bana hiçbir şey bırakmadı. (Ya Rabbi bunu senin rızan için yapmışsam, içinde
bulunduğumuz şu beladan bizi kurtar.)
Bunun üzerine kaya tamamen açıldı. Onlar da mağaradan çıktı. (Buhari)
Ana baba çağırınca
Sual: Ana baba çağırınca, namazda isek veya başka önemli bir iş yapıyorsak,
hemen gitmek gerekir mi? İkisi aynı anda çağırırsa hangisini tercih etmelidir?
CEVAP
Ana babanın salih veya fâsık olmasının da, önemi vardır. Evladını İslam
terbiyesi üzerine yetiştirmeyen ana babanın, evladı üzerinde ana babalık hakkı
yoktur. Bakıp büyüttükleri için, başka hakları vardır. Ana babanın veya
başkalarının dine aykırı emirlerine itaat edilmez.
Ana baba çağırdığı zaman, önemli bir işle uğraşılsa da, hemen onu terk edip,
derhal ana babanın emrine koşmak gerekir. Allahü teala buyuruyor ki:
(Ya Musa, benim indimde çok ağır ve büyük bir günah vardır ki, o da, ana baba
evladını çağırınca, emrine uymamasıdır.) [İslam Ahlakı]
Ana baba, çağırınca, farz namazı bozmak caiz olur ise de, ihtiyaç yoksa
bozmamalıdır. Nafile ve sünnet namazlar, bozulur. Bunlar, imdat isterse,
farzları da bozmak gerekir. Namaz kıldığını bilerek çağırıyorlarsa, nafileyi de
bozmayabilir, bilmeyerek çağırdılarsa bozmak gerekir.
İkisi aynı anda çağırırsa, anneyi tercih etmek gerekir. Bir hadis-i şerif meali
şöyledir:
(Anne ve baba aynı anda çağırınca, önce annenin çağrısına uy!) [Deylemi]