Sual: Anne ve babaya zekat verilir mi? Kimlere verilmez?
CEVAP
Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire zekat
verilmez. Fakir olmak şartı ile geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere,
kayınbiradere, üvey çocuğa zekat verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya
zekat vermek daha çok sevap olur. İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye,
hanımı zekat verebilir. (Mevkufat)
Sual: Fakir bir çocuğa zekat vermek istiyorum. Yaşı küçük, zekatı babasına
verebilir miyim?
CEVAP
Evet.
Sual: Bir kimse, zengin birisinin fakir çocuğuna veya fakir hanımına
yahut zenginin fakir babasına zekat verebilir mi?
CEVAP
Bir kimse, zekatını zenginin küçük oğluna veremez, ama zenginin büyük
çocuğuna, zenginin hanımına veya zenginin babasına fakir iseler zekat verebilir.
(S. Ebediyye)
Burada büyük demek akıl baliğ olmuş demektir. Küçük ise henüz akıl baliğ olmamış
demektir.
Sual: Kızımın aldığı evlatlığa zekat verebilir miyim?
CEVAP
Kızınızın aldığı evlatlık, onun çocuğu olmadığı gibi, sizin de torununuz
olmaz. Ona zekat verebilirsiniz. Hatta kızınız da ona zekat verebilir.
Sual: Fakir kardeşe zekat verilir mi?
CEVAP
Evet.
Sual: Kız kardeşime zekat verebilir miyim?
CEVAP
Zekatınızı, zengin değilse kız kardeşinize veya çocuklarına vermenizde
mahzur yoktur.
Sual: Bir fakir aldığı zekatı herhangi bir zengine veya bizzat zekat
veren zengine hediye etse, zenginin o parayı kullanması caiz olur mu?
CEVAP
Fakir aldığı zekatı, zengine verebilir. Verdiği hediye olur. Zenginin bunu
alması helal olur. Çünkü fakir kendi mülkünden vermiştir. Bir hadis-i şerif
meali şöyledir:
(Şu beş Müslüman zengin zekat alabilir:
1- Allah yolunda cihad eden,
2- Zekat toplamakla görevli olan,
3- Borçlu ve borcunu ödeyemeyen zengin,
4- Kendi memleketinde zengin olduğu halde, bulunduğu yerde parasız kalan ve çok
alacağı varsa da, alamayıp muhtaç kalan.
5- Fakir, aldığı zekatı zengine hediye ederse, zengin bunu alabilir.) [Ebu
Davud]
Sual: Zekatı her fakire vermek uygun mu?
CEVAP
Malını israf edene, haramda kullanana zekat ve fitre vermek layık değildir.
Verilirse sevabı az olur.
Salih olmayan fakir müslümana da, zekat vermek sahihtir. Fakat salihleri tercih
etmek çok sevaptır. Fasıka zekat vermek, kıraç yere ekin ekmeye benzer, bire 3-5
alınabilir. Salihlere vermek ise, mümbit toprağa ekin ekmeye benzer. Sulak,
verimli toprağa tohum atılırsa daha çok mahsul alınır.
Kâfir, her ibadet gibi zekat vermekle de mükellef değildir. Gayrı müslime zekat
vermek caiz değildir. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem, Muaz bin Cebel
hazretlerini Yemen’e gönderirken, zekatın, uşrun, kimlerden alınıp kimlere
verileceğini bildirirken, (Müslüman zenginlerinden al, fakirlerine ver)
buyurdu. (Buhari)
Bu hadis-i şerifi açıklayan âlimler, zekatın müslüman zenginlerden alınacağını
ve onların [müslümanların] fakirlerine verileceğini, gayrı müslime
verilmeyeceğini bildirmişlerdir.
Sual: Akrabaya sadaka, zekât vermek çok sevab deniyor; ama benim
akrabalarım fasıktır. O parayla, içki içerler. Bunlara vermeyip, salihleri mi
tercih etmeliyim?
CEVAP
Evet, salihleri tercih etmek gerekir. Salih akrabaları tercih etmekse, daha
çok sevabdır. Hadis-i şerifte, (Fakir akrabası varken, başkalarına verilen
zekatı, Allahü teâlâ kabul etmez) buyuruldu. Yani, zekât borcundan
kurtulursa da, zekâttan hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz. (F. Bilgiler)
Sual: Gayrimüslime sadaka veya zekat verilebilir mi?
CEVAP
Zimmi varken, zimmiye zekât hariç, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka
verilirdi. Bugün dünyada zimmî yoktur. Yani, şimdi gayrimüslime, zekât da,
sadaka da verilmez. [Zimmî, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimüslim vatandaş
demektir.]
Sual: Salih bir Müslümana, dinen fakir olup olmadığını sordum. Hesap etti.
Nisaba ulaşmadığını, fakir olduğunu söyledi. Ben de zekatımı ona verdim. Aradan
bir müddet geçtikten sonra, o kimse, ben yanlış hesap etmişim, dinen
zenginmişim, verdiğin parayı da harcadım. Sen zekatını bir fakire ver dedi.
Zekatımı tekrar bir fakire vermem gerekir mi?
CEVAP
Fakir mi, zengin mi diye, gerekli araştırmayı yaptığınız için, tekrar vermek
gerekmez. Zekat verilebileceğini, soruşturup anlayarak, zekatını verdikten
sonra, bunun zengin olduğu anlaşılsa, zararı olmaz; yani zekat kabul olur. Fıkıh
kitaplarında deniyor ki:
Zekat verilecek olan kimse, fakir olduğunu, zekat alabileceğini söylemiş ise, bu
kimsenin, zekat almaya hakkı olup olmadığını araştırmak gerekmez. Buna zekat
verince, soruşturarak, araştırarak vermiş sayılır. (Nehr-ül-Faik)
Sual: Çocuğa ve deliye zekât verilir mi?
CEVAP
Babası zengin ise, çocuğa zekât verilmez. Babası fakir ise, fakir olan çocuğa
zekât verilir. Deliye de fakir ise zekât verilir.
Çocuğa, deliye verilecek zekât, babasına veya velisi olan akrabasına veya
vasisine verilir. Zenginin küçük oğluna fakir olsa da zekât verilmez; ama büluğa
ermiş oğlu fakir ise verilir. (S. Ebediyye)
Sual: Din ilmi öğrenen öğrenciye, zengin de olsa zekât verilir deniyor.
Ben her gün dini kitap okuyup, dinimi öğrenmeye çalışıyorum. Zengin de olsam,
zekât alabilir miyim?
CEVAP
Dinini öğrenmek, her Müslümanın vazifesidir. Din ilmi tahsil eden öğrenci
farklıdır.
Sual: Şafii’de kadın, fakir olan kocasına zekât verebilir mi?
CEVAP
Evet, verebilir. (Mizan)
Müellefe-i kulüb
Sual: Kur’an-ı kerimde, müellefe-i kulüb denilen kimselere zekât
verileceği bildirilirken niye bunlara zekât verilmiyor?
CEVAP
Kalblerine iman yerleştirilmesi veya kötülükleri önlenmek istenilen bazı
kâfirler ve yeni iman etmiş olan bazı zayıf Müslümanlara müellefe-i kulüb
denirdi. Resulullah efendimiz, bunların üçüne de zekât verirdi; fakat hazret-i
Ebu Bekr zamanında, Beyt-ül-mal emini olan Hazret-i Ömer, bir hadis-i şerif
okuyarak, (Müellefe-i kulüb olanlara zekât verilmesini Resulullah nesh
etmiştir) dedi.
Halife ve Eshab-ı kiramın hepsi bunu kabul ederek, nesh edilmiş olduğunda ve
artık bunlara zekât verilmemesi hususunda icma hâsıl oldu. Nesh,
Resulullah hayattayken olur. İcma ise, vefatından sonra olur. Bu inceliği
anlamayanlar, bunu Hazret-i Ömer’in nesh ettiğini sanıyorlar. Eshab-ı kirama ve
fıkıh âlimlerine dil uzatıyorlar. Bedayı ve diğer kitaplarda bildirildiği
gibi, İslamiyet’e yardım için, düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para
her zaman ödenir; fakat bu Beyt-ül-malın zekât bölümünden değil, başka
bölümünden ödenir. Görülüyor ki, müellefe-i kulüb denilen kimselere ödeme
yapılması yasak edilmemiş, onlara zekât verilmesi yasak edilmiştir. (F.
Bilgiler)