Sual: Zekat nisabı nedir, nasıl hesaplanır?
CEVAP
Daha kolay anlaşılması için maddeler halinde yazalım:
1- Zekat nisabı, 20 miskal, yani 96 gr altın veya bu değerde para,
ticaret eşyasıdır.
2- Senetli, senetsiz alacaklar nisap hesabına dahil edilir. Alacaklar tahsil
edildikten sonra zekatları verilir. Daha almadan da zekatları verilebilir.
3- Borçlar, mevcut paradan veya maldan çıkarılır. Geri kalanın zekatı
verilir.
4- On yıl sonra alınacak para, zekat nisabına dahil edilir. On yıl sonra
ödenecek borç zekattan düşülür.
5- Kayıp olmuş, gasp olunmuş, gömüldüğü yer unutulmuş mal ve inkâr olunan
alacaklar, nisap hesabına katılmaz ve ele geçerlerse, önceki senelerin zekatları
verilmez.
Senetli veya iki şahitli olan veya itiraf olunan alacaklar, iflas edende ve
fakirde de olsa, nisaba katılır. Ele geçince, geçmiş yılların zekatı da verilir.
6- Bir hanım mehr-i müeccel olarak kocasından alacağı altınları zekat
nisabına katar.
7- Zekata tâbi malların veya paranın, sene içindeki azalıp çoğalmasına
itibar edilmez. Nisaba malik olduktan bir sene sonra elde kalan mal, nisabı
buluyorsa kırkta biri zekat olarak fakirlere verilir. Nisaptan aşağı ise
verilmez.
8- Ticaret için olmayan evler, arsalar, vasıtalar, fabrikalar, demirbaş
eşyalar zekat nisabına dahil edilmez. Ticaret için alınıp ticaret için saklanan
malların, altın, gümüş, yerli ve yabancı paraların ve elden ele dolaşan hisse
senetlerinin zekatı verilir. Evin, apartmanın, arabanın, zekatı olmaz. Araba, ev
ve arsa alıp satan kimse, bunların zekatını verir. Çünkü bunlar ticaret malı
olmuştur. Ev yaptırmak için arsa alan, bunun zekatını vermez. (Dürer)
9- Zekat verirken bilezik, yüzük gibi altınların işçilik ve sanat değerine
değil, ağırlığına itibar edilir. Yani 12 ayardan fazla olan bütün altınlar,
tartılır. Kırkta biri zekat olarak verilir.
10- Bilezik, zincir, küpe, yüzük gibi çeşitli ayarlarda altını olan kimse,
bunların içinden en yüksek olanının ayarından vermesi evla, ortalamasını hesap
ederek vermesi caiz, en düşüğünden vermesi ise, mekruhtur.
11- Kadınların altın ve gümüşten başka diğer süs (ziynet) eşyaları zekata
tâbi değildir. Pırlanta, elmas gibi ziynet eşyalarının zekatı verilmez. Şafii'de
ise, kadınların altın ve gümüş dahil süs olarak taktıkları ziynetlerin zekatı
verilmez. (Hidaye)
12- Zekata tâbi mallar, altın liraların en düşüğünün alış fiyatına göre
hesap edilir.
13- Hisse senetlerinin nâma [isme] ve hâmiline [taşıyana] yazılı olanları
vardır. İsimsiz, hâmiline yazılı olanların devir kabiliyetleri vardır. Yani
döviz gibi elden ele dolaşır. İstendiği zaman satılabilir. Bu senetler ticaret
malı gibi, zekatın hesap edildiği tarihteki piyasa değeri üzerinden nisaba dahil
edilir. Nâma yazılı hisse senedi alan, sene sonunda, fabrikanın demirbaş
mallarının haricindeki parasını zekat nisabına dahil eder.
14- Gölde yetiştirilen balıklar satılınca, bu para diğer zekata tâbi
mallarla beraber nisaba ulaşırsa zekatı verilir. Birkaç ineği olup çok süt
satan, ineklerin zekatını vermez, fakat sene sonunda sütten elde ettiği para
zekat nisabına dahil edilir.
15- Zekat nisabına malik olan zengindir.
Sual: Zenginlik nisabını yeniden ele almalı diyorlar. Zekat nisabı belli
değil midir?
CEVAP
Gazeteleri okuyan, TV’leri seyredenler, sanki din yeni ortaya çıkmış gibi,
hakiki İslam âlimlerince açıklanıp, onaylanıp 14 asırdır uygulanan dini
hükümleri değiştirmeye kalkanlar çıkıyor. Kimi tesettürü kaldırıyor, kimi
bayanlara hayz ve nifas hallerinde namaz kıldırıyor, kimi kaderi inkâr ediyor,
(Fakirlik kaderimiz değil) diyerek, güya alınyazısını değiştirmeye kalkıyor.
Kimi haricileri, İslam tarihinde ilk demokrat ve cumhuriyetçi fırka diye övüyor.
Kimi yakında kıyamet kopacak diyor. Hele tuhaf biri, (İstanbul’da büyük deprem
olacak, 5 milyon kişi ölecek, aklı olan İstanbul’u terk etsin) diyor. Kıyametin
ne zaman kopacağını Allah’tan başka hiç kimsenin bilmediği Kur’an-ı kerimde
yazılıdır. Depremin de bugün için önceden bilinmesi mümkün değildir. Gaybdan
haber verircesine, milleti sıkıntıya sokmak haramdır.
Dünyada da reform hareketi sürüyor. İslam’ın beş şartından biri olan namazı,
sahih olmasın diye vakti girmeden kıldıran yerler var. Sahih olmaması için hac
bir gün önce yaptırılıyor. Zekat, altın, gümüş veya ticaret ettiği maldan
verilmesi gerekirken, ticaret malından değil de, başka maldan veriliyor. Böylece
zekatlar da sahih olmuyor. Şimdi de kurban ibadeti kaldırılmak isteniyor. Kurban
kesilmeyip parası yoksullara verilmesi isteniyor. Dinimiz, (Muhtaç insanlar
olduğu zaman kurban kesmeyip parası yoksullara verilsin) diyemez miydi?
Peygamber efendimiz böyle bir şeyi düşünememiş mi, 1400 yıldan beri gelen
âlimler düşünememiş mi?
Son olarak da zenginlik nisabını yeniden ele alıp bozmaya çalışanlar var.
Dinimiz kâmil değil midir? Eksik olan nesi vardır? Namazın, orucun, zekatın,
nisabın yeni bir şekli olur mu? Reformcu, (Dine göre, malların değeri değişmiş,
kim zengin, kim fakir belli değil. Mesela ortalama 40 davarın değeri 2.5 milyar,
beş devenin bedeli 5 milyar, 30 sığırın bedeli 10 milyar. Gümüşe göre 60, altına
göre 500 milyondur. Bunun ortalamasını almak gerekir. Siz, 500 milyonu olanı
zengin sayar, 29 sığırın bedeli olan 9 milyarlık adamı fakir sayarsanız, bu
adaletli olmaz) diyor. Biri çıkıp da niye dinimizle oynuyorsunuz demiyor.
Böyle bir teklifi, ya dini bilmeyenler veya dini kasten bozmak isteyenler yapar.
Dinimizde, bir adamın 29 ineği ve 39 koyunu ve 4 devesi olsa, ayrıca 50 gram da
altını olsa zekat vermez. Hatta yün için, yük taşımak için, binmek için olan
hayvanları varsa onların da zekatı olmaz. Çünkü deve, sığır gibi başka cinsten
sâime hayvanlar, birbirlerine ve ticaret eşyasına eklenmezler. Eklenince, altına
ve ticaret malına göre, nisabı çok geçer. Bu kadar çok mala sahip olan kimsenin,
dinimizin emrine uyarak, zekat vermesi gerekmez. Çünkü din böyle bildirmiş. Sen
bunları birbirine ilave edersen, dinin bildirdiği yolu bırakmış olursun. Bu
kadar malı olmayıp da 100 gram altını olan kimse, dinen zengindir. Zekat vermesi
gerekir. Reformcunun (malı çok olan zekat vermiyor da, malı az olan zekat
veriyor) demesi yersizdir. Hatta bir kimse, fakir de olsa, toprak mahsullerinin
uşrunu vermesi gerekir.
Problem diye çıkarılan bu meseleler, kitaba uymamaktan ileri gelmektedir.
Dinimiz eksik değildir. Kitaplara göre amel edilirse, hiçbir mesele kalmaz.
Kitaplarda eşyanın değeri, dövize, koyuna, sığıra veya deveye göre tayin
edilmez. (Keşf-i rümûz) kitabında (Eşyanın kıymetleri altın ve gümüş ile
anlaşılır) deniyor. Şimdi, gümüşün altına nazaran kıymeti, yedide birden çok
düşük olduğu için, zekat hesaplarının yalnız altın lira ile kıymetlendirilmesi
lazım olduğu İbni Âbidin’de bildirilmektedir.
Ticaret eşyasının kıymeti, para olarak kullanılmayan altın ve gümüş ile hesap
edilmez. Hükümet tarafından damgalı altın liralardan kıymeti en az olanı ile
hesap edilir. Kitaba inananlar için işin esası budur.
Fakirin lehi dinde ölçü mü?
Sual: Dinde yenilikçi bir yazar, fakirin lehine diyerek zenginlikteki nisap
miktarını 96 gramdan 80’e indiriyor. Yaptığı dinde reform değil midir?
CEVAP
Ölçü birimleri, Şer’i birimler, Urfi birimler olmak üzere ikiye ayrılır.
Şer’i birimler, Peygamber efendimizin zamanında kullanılan birimlerdir. Urfi
birimler, şer’i birimlerden farklıdır. Urfi birimler, hükümetin kabul ettiği
birimlerdir. Altının nisabı 20 miskaldir. Bir miskalin ağırlığı dört mezhepte
farklıdır. Hanefi’de bir miskal, 20 kırât’tır. Bir kırât-ı şer’i ise, kabuksuz,
uçları kesilmiş, kuru 5 arpadır. Hassas terazi ile bu vasıftaki 5 arpanın 0,24
gr olduğu tespit edildi. Şu halde bir şer’i miskal, yüz arpadır, yani, 4,8
gramdır. 20 miskal altın ise (20x4,8) = 96 gramdır.
Urfi kırâtın ağırlığı olan 0,20 ile çarpılırsa, bulunan 4 gr, miskalin ağırlığı
olmaz. Altının nisap miktarını bu yanlış miskale göre yapıp, 4x20 = 80 gr demek
doğru olmaz. İbni Âbidin hazretleri, mal zekatı kısmında, (Kırât-ı urfi 4
arpadır) buyuruyor. Yazar, (Önceleri İslam âlimlerine uyarak altının nisabının
96 gr olduğunu açıklamıştım. Fakat fakirin lehine olduğu için şimdi 80 gramı
esas alıyorum) diyor. Fakirin lehi her yerde, her zaman dinde ölçü olur mu?
Madem ölçü oluyorsa, ne diye 70 gr değil de, 80 gr alınıyor? 10 gr alınsa
fakirin daha lehine değil midir? Hatta bu ölçüyü temelli kaldırsalar, fakirlerin
lehine olmaz mı? Âlimlerin bildirdiği ölçüye uymadan, fakirin lehine diye
altının nisap miktarını değiştirmek dinde reform olur. Kendi görüşüne göre dini
değiştirmeye kalkan reformculara itibar etmemelidir! Mutlaka muteber bir
kitaptan kaynak istemelidir!
Dini emirler çağa göre değişmez
Sual: Her yıl, zekat için 20 miskal altından, fıtra için şu kadar ölçek
un veya buğdaydan söz edilir. Buna ne lüzum vardır? Zekat ve fıtra miktarlarının
Türkiye’de TL’ye, Almanya’da Euro’ya göre hesaplanıp ilan edilmesi gerekmez mi?
Bir de Şafiiler, deterjan varken, toprakla necaset temizliyorlar. Niçin
zamanımıza uymuyorlar?
CEVAP
Dini kuran biz değiliz ki, değiştirme yetkisi bizde olsun! Dinimize ilave ve
çıkarma yetkisi kimsede yoktur. Dinde yapılacak değişikliklere bid’at denir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Her bid’at dalalettir, dalalet ehli de Cehennemdedir.) [Müslim]
Dinimiz, zekat, fıtra ve kurban nisabının ve eşyanın kıymetlerinin altın ve
gümüş ile tespit edileceğini bildirmektedir. (Keşf-i rümûz)
Nisap miktarları, resmi damgalı, altın veya gümüş paralardan, kıymeti en az olan
ile hesap edilir. Para olarak kullanılmayan altın ve gümüş ile hesap edilmez.
Kıyamete kadar böyledir. Mesela bugün, Aziz, Hamit gibi altınlardan kıymeti en
az olan ile hesap edilir. 20 miskal altını veya bu değerde ticaret malı olan
kimse, dinen zengin sayılır. Bu malın üzerinden bir sene geçmişse, zekatını
verir. (Redd-ül Muhtar)
Koyun zekatı kırkta birdir. Kırk koyunu olan, birini zekat verir. Bunu otuzda
bir veya ellide bir yapmaya hiç kimsenin yetkisi yoktur. Sadaka-i fıtr için de
belli ölçekte buğday, un, arpa, hurma ve kuru üzüm verilir. Yani bunların
bildirilen miktarı ölçü olarak alınır. Muza göre veya cevize göre olmaz. Dinimiz
neyi bildirmişse, o ölçü alınır. Mesela dinimiz, (Fıtra olarak, 3500 gr arpa
veya değeri kadar altın veya gümüş verilir) diyorsa, Kıyamete kadar bu böyle
devam eder. Karadenizli fındığı, Akdenizli portakalı ölçü alamaz.
Dini kim koydu ise, değiştirme yetkisi de ondadır. Çağa göre dini emirler
değişmez. Her çağa göre yeni yorum getirilmez. Çağa göre tefsir olmaz. Şafii
mezhebinde, köpek bir yere yaş olarak dokunursa, orasını bir defa topraklı olmak
üzere yedi defa su ile yıkamak gerekir. (Bugün sabun ve deterjan var, toprakla
yıkamaya lüzum yok) denemez. Dinimizin bildirdiği emirlere aynen uyulur. Uymak
istemeyenlere sözümüz yoktur.
Sual: Alınacak maaşlar zekat nisabına katılır mı?
CEVAP
Memur ve işçilerin alacakları maaş ve ücretler, ellerine geçmeden önce nisap
hesabına katılmaz.
Sual: İşten çıkarılanlara, ödenmeyen maaş ve tazminatlarına karşılık 3-4 ay
sonrasına senet veriyorlar. Bu senetlerin, o gün geldiğinde ödenip ödenmeyeceği
de kesin değil. Elinde böyle 3-4 milyarlık senedi olan bunu nisaba katar mı?
CEVAP
Çekler maaş gibi değildir. Bunlar nisap hesabına katılır. Elinde kurban
kesecek kadar parası olan kurban keser. Zekat için de, paralar eline geçince
zekatını verir. Şimdi de, zekatlarını verse mahzuru olmaz.
Sual: Paylaşılmamış miras malımız var. Nisaba dahil edilir mi?
CEVAP
Evet edilir.
Sual: Altın diş nisaba katılır mı?
CEVAP
Evet katılır.
Sual: Sonradan satmaya niyet edilen arsa zekat hesabına dahil edilir mi?
CEVAP
Edilmez.
Sual: Hanımına mehr borcu olan erkek, bu miktarı zekat nisabından düşer mi?
CEVAP
Evet. Kime borcu olursa olsun, borçlar çıkarılır.
Sual: 25-30 senelik vadeli taksitlerle alınan krediler zekat hesabında borç
olarak düşülür mü?
CEVAP
Evet bütün taksitleri düşülür. 30 yıllık taksiti olsa da hepsi düşülür.
Sual: Bugün zekat günümdür. On gün sonra, hac için yatıracağım para, zekat
nisabından düşülür mü?
CEVAP
Hayır.
Sual: Zekatı hesaplarken, kira da borç grubuna girip maldan düşülür mü?
CEVAP
O ay verdiğiniz kira düşer, gelecek aylarınki düşmez.
Sual: Devre mülk zekat nisabına girer mi?
CEVAP
Girmez.
Sual: Kirada üç evi olan zekât verir mi? Vermezse zekât alabilir mi?
CEVAP
Ev zekat nisabına dahil değilse de, kurban nisabına dahildir. Kurban
nisabına malik olanın da, zekat alması haram olur. (Redd-ül muhtar)
Sual: Kiradaki evlerimizin kira gelirlerinin zekatını nasıl vereceğiz?
CEVAP
Kira gelirinin diğer gelirlerden bir farkı yoktur. Mesela, bir yıllık kira
gelirleri toplanarak hesap edilmez. Zekat verilmesi gereken gün, eldeki paraya
bakılır, nisabı buluyorsa onun zekatı verilir.
Sual: Evimde gümüş şekerlik, gümüş ibrik, gümüş tabak gibi 12 kiloyu bulan
gümüş kap var. 12 kg gümüş için ne kadar zekat vermek gerekir?
CEVAP
İşlenmemiş 12 kilo gümüş için, 300 gram gümüş veya bu değerde altın verilir.
İşlenmişse, sanat ve işçilik değeri ile kaç liraysa, o değer üzerinden verilir.
Mesela 12 kg gümüşün bugün kilosu 500 liradan 6 bin lira ediyorsa, işlenmiş
olarak 10 bin liraysa, 6 bin üzerinden değil, 10 bin üzerinden zekatı verilir.
Sual: Altınımız ve paramız yok. Sadece yarım kilo gümüş eşyamız var. Ama
piyasa değeri çok pahalı olup, nisabın üzerine çıkıyor. Zekatını vermemiz
gerekir mi?
CEVAP
Gümüşün nisabı 672 gramdır. Değeri çok olsa da, ağırlık olarak nisabı
bulmadığı için zekatı verilmez; çünkü gümüş ve altının zekatı ağırlık olarak
ölçülür. Satıp parası elde olsa idi, nisabı geçtiği için zekat vermek gerekirdi.