Misyoner diyor ki:
Sual: “Hac suresinin, (İnkâr edenler için ateşten bir elbise
giydirilecek ve başlarına kaynar su dökülecektir) anlamındaki 19. âyeti ile,
Haşr suresinin, (Allah rahman rahimdir [esirgeyen, bağışlayandır])
anlamındaki 22. âyeti çelişkilidir. Affedici olan Allah, inkârcıları hiç
cezalandırır mı?”
CEVAP
Çelişki bunun neresindedir?
Affedici olmak, mazlumun hakkını zalimden almamak mıdır? Yahut hainleri,
canileri cezasız bırakmak mıdır? Suçluları adaletle cezalandırmak, affedici
olmaya aykırı olur mu? Dünyada suçluları cezalandırmayan bir nizam var mıdır?
Cezasız, hukuksuz nizam olur mu? Bu cezalar, ülkenin kiminde hafif, kiminde ağır
olur. Mesela bazı Avrupa ülkelerinde namusla ilgili suçların cezası az, fakat
para ile ilgili olan suçlarınki ağırdır. Bu da onların paraya, namustan çok önem
verdiğini göstermektedir. Katile ceza verilmiyorsa veya hafif ceza veriliyorsa,
insana değer verilmiyor demektir. Ölen insanın bir değeri olsaydı, elbette
katilin hak ettiği ceza verilirdi.
Katillerin, canilerin ölümle cezalandırılmalarına da misyoner ateş püskürüp,
(Katiller öldürülürse, dünyada insan kalmaz) diyor. Birisi, birisini öldürünce,
kendisinin de muhakkak öldürüleceğini bilse, acaba başkasını öldürebilir mi?
Buna rağmen öldüren çıksa da, çok az olur. Her suç için caydırıcı ceza vermek
misyonere göre yanlışmış. Ceza verilmezse, katillik o zaman daha çok artmaz mı?
Bir cani, çoluk çocuk demeden on kişiyi öldürüyor. Ceza olarak bu da öldürülmeli
denince, (İnsanlığa yakışır mı) deniyor. Caninin on kişiyi öldürmesi insanlığa
yakışır mı? Katliamlara son vermenin çaresi, öldürenin cezasız kalmamasıdır.
Cezaların hafif olması, hapse girince bütün ihtiyaçların karşılanması suçları
teşvik olmaz mı?
Her şeyi yoktan yaratan Rabbimizin, emrini dinlemeyenlere ceza verme yetkisi yok
mudur? Cezayı suçluların kendisi mi tayin eder?
Demek ki, Kur’an-ı kerimde asla çelişki yoktur. Kendi başına tıp kitabı okumakla
doktor, hukuk kitabı okumakla hakim olunamadığı gibi, meal okumakla da din
öğrenilemez. Misyoner papaz gibi yanlış anlar. Kur’an-ı kerimde mealen
buyuruluyor ki:
(Rabbin elbette hem bağışlayan, hem de çok acı azap verendir.) [Fussilet
43]