Sual: Bazıları, (Her asırda bir âlim çıkar, dini yeniler)
hadisinin, dinde reformun gerektiğini gösterdiğini söylüyorlar. Her asırda gelen
âlim, dinin neyini yeniler?
CEVAP
Reform, Fransızca bir kelimedir. Yeniden şekil verme, eski haline döndürme,
bozuklukları, kötülükleri düzeltmek için yapılan ıslahat demektir. Bu manalara
göre dinde reform üçe ayrılır:
1- Cahiller ve din düşmanları tarafından müslümanlar arasına sokulmuş olan
hurafeleri, bid'atleri, yanlış inançları düzeltme işidir. Dine bir şey ilave
etmeden eski haline döndürmek demektir. Bunları yapan büyük âlimlere (Müceddid)
denir. İmam-ı Rabbani, imam-ı Gazali ve dört mezhebin imamları birer müceddid
âlimdir. [Rahmetullahi aleyhim]
Bu büyük âlimlerin geleceğini Peygamber efendimiz müjdelemiştir. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Âlimler, peygamberlerin vârisleridir.) [Ebu Davud]
(Ümmetimin âlimleri, beni İsrailin peygamberleri gibidir.)
[Neşr-ül-mehasin]
Bu büyük âlimlere, reformcu değil, (Müceddid) denir.
2- Dinde reform yapmaya kalkanların ikinci kısmı ise, âyet-i kerime ve
hadis-i şeriflerden, kendi kısa akıllarına göre mana çıkaran ve Ehl-i sünnet
âlimlerinden ayrılanlardır. Bunlara (Bid'at) veya (Dalalet) fırkaları denir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Ümmetim 73 fırkaya ayrılır. Bunlardan yetmiş ikisi Cehenneme gider, birisi
doğru inanış sebebiyle Cehenneme girmez.) [Tirmizi]
Cehennemden kurtulacak olan fırka Ehl-i sünnet ve cemaattır. (Mek.Rabbani)
Bugün bilhassa Mısır, Suriye gibi yerlerde, mason Abduh’un yolundan giden,
kendilerini müceddid ve müctehid olarak tanıtan sapıklar çoktur. Bunların
kitapları çok zararlıdır.
3- Dinde reform yapmak isteyenlerin üçüncü kısmı, sinsi İslam düşmanlarıdır.
Bunlar müslüman görünerek, (Dini ıslah ediyoruz, ana kaynaklara iniyoruz, Kitab
ve Sünnete sarılmalıyız) diyerek âyet-i kerimelere ve hadis-i şeriflere kasten
yanlış mana veren kimselerdir. İster bunlar gibi kasdi olsun, isterse
cehaletleri sebebiyle, Kur'an-ı kerime yanlış mana veren kimseler dinden çıkar.
Mektubat-ı Rabbani’deki hadis-i şerifte, (Kur'an-ı kerimden kendi aklı
ile, kendi düşüncesi ve bilgisi ile mana çıkaran kâfirdir) buyuruldu. Bunun
için Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından nakil yapmayan kimselerin yazdığı
kitaplar çok zararlıdır. İnsanları felakete sürükler.
Yeni yorum ve ictihad
Sual: (Âdetler ve teknoloji değiştikçe, Kur’an ve sünnetin yeniden yorumlanması,
hakkında âyet ve hadis olmayan konuların ise, bunlara daha geniş bir çerçeveden
bakarak hükme bağlanması gerekir) deniyor. Yani dinde reform mu yapılmak
isteniyor?
CEVAP
Evet, reforma kılıf geçiriliyor. Âdet ve teknolojinin değişmesiyle, namaz,
oruç, zekât ve diğer ibadetler niye değişikliğe uğrayacak ki? Peygamber
efendimiz ahir zaman peygamberidir, ondan sonra peygamber gelmeyeceğine göre,
dinde değişiklik yapmak, dini yıkmak olur.
Anlaşılan bu düşüncedeki reformcular, robot insan yapacak, namazı ona
kıldıracak, kendisi namaz kılmayacaktır. Yahut robot imam koyacaklar, insanlar
ona uyacaktır. Yahut da, hoparlörlerle büyük camideki imama uyulacaktır. Nasıl
olursa olsun, peygamber efendimizden farklı ibadet etmek bid’attır, haramdır,
reform olur. Bunlar, hâşâ (Allah iki bin sene sonra hangi aletlerin
keşfedileceğini bilmiyor; eğer bilseydi, her devrin gereklerini yerine
getirebilecek kurallar koyar, dini eksik göndermezdi) demek istiyorlar,
fakat bunu açıkça söyleyemeyip, (Teknoloji değişti, âyet ve hadisleri farklı
yorumlamak gerekir) diyorlar. Dini koyan Allah’tır, değiştirme
yetkisi ondadır. Başkaları asla değiştiremez.
Üstelik bugün din bilgilerinde açıklanmamış bir şey kalmadı. Kemale gelmiş
olan bu dine, ilave edilecek bir şey yoktur. Resulullah efendimiz, kıyamete
kadar olacak her şeyin hükmünü bildirmiştir. Mezhep imamları da bunları
açıklamıştır. Bunların günlük olaylara tatbiklerini, müctehid olmayan âlimler
yapar. Her asırda gelecek olan müceddidler, bu işi yaparlar; fakat ictihadla
yeni hükümler çıkarmazlar. Çünkü buna lüzum kalmamıştır. Helal, haram ve her
delil açıklanmıştır. (F. Bilgiler)