Sual: Hanefi mezhebi ile diğer hak mezheplerdeki namazın hükümleri
hakkında bilgi verir misiniz?
CEVAP
Namaza başlarken ağız ile, dil ile niyet etmek, Hanefi’de bid’at,
Şafii ve Hanbeli’de sünnet, Maliki’de caizdir. Hanefi’de kalbi
tatmin olmayanın dil ile de niyet etmesi caizdir.
Kıyamda iken, Şafii’de ayaklar bir karış kadar açılır. Diğer üç
mezhepte dört parmak kadar açılır.
Namazda intikal tekbirleri Hanbeli’de vacip, diğer üç mezhepte
sünnettir.
Namazda Fatiha okumak, Hanefi’de vacip, diğer üç mezhepte farzdır.
İmamın arkasında Fatiha okumak, Hanefi’de tahrimen mekruh, Şafii’de
farzdır. Maliki ve Hanbeli’de, imam yüksek sesle okurken, tahrimen
mekruh, sessiz okurken müstehaptır.
Son teşehhüdde salevat okumak Şafii’de farz, diğer üç mezhepte
sünnettir.
Vitir namazı İmam-ı a'zama göre vacip, imameyne ve diğer üç
mezhebe göre sünnettir.
Beş vakit namazın farzlarını cemaat ile kılmak, Hanefi, Şafii ve
Maliki’de sünnet, Hanbeli’de vaciptir.
Cuma namazına imamdan başka, Hanefi’de 3, Şafii ve Hanbeli’de
40, Maliki’de 12 erkek yetişir.
Hanefi âlimlerinin çoğuna göre, tadil-i erkan vacip, imam-ı Ebu Yusuf
ve diğer üç mezhebe göre farzdır.
Hanefi’de seferde iken namazları cem etmek caiz değildir. Maliki’de
seferde, hastalıkta, karanlıkla beraber yağmur ve çamur olunca, öğle ile
ikindiyi, akşam ile yatsıyı birleştirerek kılmak caizdir. Şafii’de
seferde, bu namazları, birleştirip, takdim veya tehir ederek kılmak caizdir.
Yağmur yağarken de sadece takdim ederek birleştirmek caizdir. Hanbeli’de
ise, seferde, hastalıkta, kadının müstehaza [özürlü] olmasında, idrar ve yel
kaçırmak gibi abdesti bozan özürlerde, canından, malından ve namusundan
korkanın, maişetine zarar gelecek olanın iki namazı cem edip kılmaları caizdir.
Şafii ve Hanbeli’de kadının kadına imam olması caiz, Hanefi’de
mekruh, Maliki'de sahih değildir.
Teravihi on rekatta bir selam vererek kılmak üç mezhepte mekruh, Şafii'de
sahih değildir.
Bayram namazı, Hanbeli’de farz-ı kifaye, Hanefi 'de vacip,
Şafii ve Maliki'de sünnettir.
Bir namazı özürsüz terk eden Hanbeli, Şafii ve Maliki’de
öldürülür. Hanbeli’de kâfir olduğu için, diğer ikisinde büyük günah
işlediği için öldürülür. Hanefi’de namaza başlayıncaya kadar dövülüp
hapse atılır. Özürle bir veya birkaç namazı kılamayanın durumu ise şöyledir:
Şafii, Hanbeli ve Maliki’de, kazası olanın, sünnet kılması
haramdır. Hanbeli ve Maliki’de, sabahın sünneti, vitir ve bayram
namazı bundan müstesnadır. Hanefi’de ise, sünnetleri ve kuşluk,
evvabin, tesbih, tehıyyat-ül mescid gibi nafile namazları kılmak, kaza
kılmaktan evladır. Çünkü bu kazalar bir özürle kılınamamıştır, böyle kazaya
kalmak günah olmadığı için, sünnetleri ve nafileleri kılacak kadar ertelemek de
Hanefi’de günah değildir. Ama namazları kasten, özürsüz terk eden, sünnet
veya nafile kılamaz.
Gaibin, yani uzak ülkede ölenin ardından burada cenaze namazı Şafii ve
Hanbeli’de kılınabilir, Hanefi ve Maliki’de kılınmaz. Şehidin
cenaze namazı Hanefi’de kılınır, diğer üç mezhepte kılınmaz. İntihar
edenin cenaze namazı, Hanefi ve Şafii’de kılınır, Maliki ve
Hanbeli’de kılınmaz.
Seferi olmak için Hanefi’de 104 km, diğer üç mezhepte 80 km uzağa gitmek
gerekir. Giderken yolda da seferi olunur. Üç mezhepte, giriş ve çıkış
günleri hariç, 4 günden, Hanefi’de ise 15 günden az kalmaya niyet eden
seferi olur. Hanefi’de seferde 4 rekatlık farzları, iki rekat kılmak
vacip, Maliki’de, meşru yani günah olmayan seferde 2 kılmak sünnet,
Şafii ve Hanbeli’de, 2 veya 4 kılmak da caizdir.
Şafii veya Maliki olan veya taklit eden, mukim iken, hacda seferi olan Hanefi
imama uyarak dört rekat farzları iki rekat olarak kılar ise, bu namazları sahih
olmadığı için kaza etmesi gerekir.