Sual: Kitaplarda, (Avret uzuvlarından herhangi birinin dörtte biri,
bir rükün açık kalırsa, namaz bozulur, bir rükünde, eli üç kere kaldırırsa,
namazı bozulur) deniyor. Rükün nedir? Ne kadar zamandır?
CEVAP
Namazın içindeki farzlara Rükün denir. Bir âyet okumak, rüku ve iki
secde, son rekatta oturmak, birer rükündür. Bir rükünde, üç kere Sübhanallah
diyecek kadar avret yeri açılırsa namaz bozulur. Kaç rekat kıldığını şaşırıp,
namaz içinde düşünmesi, sonraki rüknün veya vacibin, bir rükün zamanı kadar
gecikmesine sebep olursa, bu arada, âyet ve tesbih okusa bile, secde-i sehv
gerekir.
Düşünmek, farzı veya vacibi geciktirince, secde-i sehv lazım olur. Mesela, son
rekatta oturunca düşünürse, selam vermesi gecikirse, secde-i sehv lazım olur.
Fazla okuduğu salevat ve dua, sünnet olarak değil, düşünce, dalgınlık sebebi ile
olduğu vakit, vacibin gecikmesi secde-i sehvi gerektirir. Başka bir namazı kılıp
kılmadığını veya dünya işlerinden herhangi birini düşünürse, bir rüknün
gecikmesine sebep olsa bile, secde-i sehv lazım olmaz
Rüknün uzunluğu
Sual: Namazın içindeki farzlar, yani kıraat, rüku ve iki secde, son rekatta
oturmak, birer rükün olduğuna göre, rüknün uzunluğu değişik oluyor. Kıraatte,
Bekara suresini sonuna kadar okumak bir rükün olursa, bir rükünde bir uzvun açık
kalması çok uzun bir zaman olur. Son oturuşta ise Ettehıyyatü okunuyor. Orada da
rükün miktarı uzun olmuyor mu? O halde, üç kere Sübhanallah diyecek kadar
geciktirmek ifadesi hangi rükünler için geçerlidir?
CEVAP
Bütün rükünler için geçerlidir. İster kıyamda olsun, ister son teşehhüdde olsun
ister rüku ve secdede olsun, avret uzuvlarından birinin dörtte biri, üç kere
Sübhanallah diyecek kadar açık kalırsa, namaz bozulur.
Rükuda ve secdede de, üç kere Sübhanallah diyecek kadar avret yerinin açık
kalması namazı bozar. Son teşehhüdde de, kıyamda kıraat okurken de üç kere
Sübhanallah diyecek kadar, avret olan yerin açık kalması namazı bozuyor.