Dini Konular
Ara

Sual: Bir arkadaşa, (Niye kiliseye gidiyorsun?) dedim. (Ben Müslüman Hıristiyanlarla görüşüyorum. Ehl-i kitabın, yani Yahudi ve Hıristiyanların içinde hak yolda olanların da bulunduğunu Kur’an haber veriyor) dedi. İşte o âyet: (Ehl-i Kitabın hepsi bir değildir. Kitap ehli içinde doğruluk üzere bulunan bir ümmet vardır ki, gecenin saatlerinde onlar secdeye kapanarak Allah'ın âyetlerini okurlar.) [Al-i İmran 113]
“Müslüman kitap ehli” veya “Müslüman Hıristiyanlar” diye bir şey var mı?
CEVAP
Elbette, öyle bir şey olamaz. Bir insan, Müslümandır veya gayrimüslimdir. Müslüman Yahudiler veya Müslüman Hıristiyanlar, Müslüman Protestanlar olmaz. Tersi de olmaz. Yani Protestan Müslümanlar, Hıristiyan Müslümanlar da olmaz. Başka bir ifadeyle iki zıt şey bir arada olmaz, imanla küfür zıttır, bir arada olmaz.

(Müslüman Hıristiyan) tabiri dinimize zıttır; çünkü İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İslam’la küfür birbirinin zıttı, tersidir. Birinin bulunduğu yerde, öteki bulunamaz, gider. Bu iki zıt şey bir arada bulunamaz. Birisine kıymet vermek, ötekini aşağılamak olur. (1/163)

Allahü teâlâ, birçok âyette, hatta bu âyetten üç âyet önce, ehli kitabın kâfir olduğunu bildiriyor. Bu âyette de onların doğruluk üzere bulunduklarını bildirir mi hiç? Hâşâ, böyle çelişkili olur mu?

O arkadaş, ne diye 110, 111, 112. âyeti almıyor da sadece 113. âyeti alıyor? Âyetin dördü birlikte alınınca mesele ortaya çıkıyor. Kurtubi, Beydavi ve diğer tefsirlerde bildirilen olay şudur:

Orada bahsedilen ehl-i kitaptan kasıt Hıristiyanlar değil, Yahudilerdir. Hak yolda olup namaz kılanlar da, Yahudilerden Müslüman olanlarıdır; yoksa Hıristiyan veya Yahudi secdeye kapanıp namaz kılar mı? Kılsa da, iman etmedikçe faydası olmaz. Âyet-i kerimenin sebeb-i nüzulünde buyuruyorlar ki:
Yahudi hahamları, Müslüman olan Yahudiler için, (Bizim ırkımızdan olduğu halde, Muhammed’e iman edenlerde hayır yoktur, eğer hayır olsaydı ecdatları olan benî İsrail’in dinini bırakıp da Müslüman olmazlardı) dediler. Bunun üzerine bu âyetler indi. O âyetlerin mealleri:

(Siz [Müslümanlar], insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten men eder ve Allah'a inanırsınız. Ehl-i kitap da [Yahudiler de] inansaydı, elbet bu, kendileri için çok iyi olurdu. İçlerinde iman edenler, [Müslümanlığı kabul edenler] varsa da, çoğu yoldan çıkmıştır. Onlar [Yahudiler] size, incitmekten başka zarar veremezler. Sizinle savaşacak olsalar, arkalarını dönüp kaçarlar. Sonra kendilerine yardım da edilmez.) [Al-i İmran 110, 111]

(Onlar [Yahudiler], nerede bulunurlarsa bulunsunlar [öldürülmek, esir edilmek, malları elinden alınmak, cizye vermek, her yerde, Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasında hakir olmak gibi] üzerlerine zillet [damgası] vurulmuştur [kurtulamazlar]. Meğerki Allah’ın ipine [dinine] ve [inanan] insanların ahdine [sığınmış] olsunlar. Onlar döne dolaşa, Allah’ın hışmına uğradılar. Üzerlerine de bir miskinlik vuruldu. Bunun sebebi, onlar Allah’ın âyetlerini inkâr etmişler, Peygamberleri haksız yere öldürmüşler, isyan etmişler ve aşırı gitmişlerdi. Ehl-i kitabın [Yahudilerin] hepsi bir değildir, onlardan [Müslüman olanlar] dimdik ayakta [iman edip İslam’ın emirlerini yerine getiren] bir ümmet [hak yolda olan bir topluluk] vardır ki, geceleyin secde ederler [namaz kılıp, namazda] Allah’ın âyetlerini okurlar.) [Al-i İmran 112, 113]

Beydavi tefsirinde diyor ki: Ehl-i kitaptan olup da, iman eden Müslümanlar, diğer Müslümanlar gibi gece vaktinde Kur’an-ı kerimi yatsı namazlarında okurlardı. Resulullah efendimiz, bir gün yatsı namazına, her günkünün aksine geç geldi, cemaatin beklediğini görünce yukarıdaki âyetleri okuyarak buyurdu ki:
(Bu vakitte, siz Müslümanlardan başka Allah’ı zikreden [namaz kılan] hiçbir din ehli yoktur.)

Müslüman olmayanların içinde, hak yolda olan olur mu hiç? Yani Cennetlik Yahudi, Cennetlik Hıristiyan olmaz. Allah indinde hak din yalnız İslam’dır. Birkaç âyet-i kerime meali şöyledir:

(Allah indinde hak din ancak İslam’dır.) [Al-i İmran 19]

(Sizin için din olarak İslam’ı beğendim.) [Maide 3]

(İslam’dan başka din arayan, bilsin ki, o din asla kabul edilmez.) [Al-i İmran 85]

Bu konudaki birkaç hadis-i şerif meali de şöyledir:

(Cennete sadece Müslüman olan girer.) [Buhari, Müslim]

(Beni duyup da iman etmeyen Yahudi ve Hıristiyan elbette Cehenneme girecektir.) [Müslim]

Çünkü gayrimüslimler, imansızdır. Peygamber efendimiz imanı şöyle tarif etmiştir:
(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe [yani Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin Allah’tan olduğuna, ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmak ve Muhammed aleyhisselamın Allahın kulu ve Resulü olduğuna şehadet getirmektir.) [Buhari, Müslim, Nesai]

Amentü’deki altı esastan birini inkâr eden kâfir olur. Sadece Allah’a inandım demek kâfi değildir. Hıristiyan ve Yahudiler, bizim peygamberimiz dâhil bütün Peygamberlere inanmadıkça kâfirlikten kurtulamazlar. Yahudiler, Hazret-i İsa’ya, Hıristiyanlar da, Muhammed aleyhisselama inanmadıkları için kâfir oldular. Amentü’de bildirilen altı husustan birini, mesela kaderi inkâr eden, kâfir olur, bütün iyi amelleri yok olur. (Redd-ül-muhtar)