Sual: Borsaya girmek, alım satım, yatırım yapmak caiz mi?
CEVAP
Caizdir. Hisse senedi almak, bir şirkete ortak olmak demektir; fakat kumar
oynar gibi, sürekli bununla meşgul olmamalıdır. Borsa yüzünden evini barkını
satan, hatta intihar edenler bile olmuştur.
Borsa ve at yarışları
Borsalar, hisse senetlerinin alım satımlarının yapıldığı yerlerdir. Bu yolla,
şirketler hisselerinin bir kısmını satarak karşılıksız yeni finansman ihtiyacı
sağlamakta, hisse senedi satın alanlar da atıl fonlarını bir şirkete ortak
olarak değerlendirme imkanı bulmaktadırlar.
Teorik olarak borsanın, ülke ekonomisi için faydası mevcuttur. Bir şirketin
hisse senedini satın almak, o şirkete ortak olmak anlamına gelmektedir. Şirketin
kârlılık, verimlilik gibi mali yapısındaki müspet veya menfi değişiklikler,
hisse senetlerinin itibari/cari (alım-satım) değerlerinde de artış veya azalış
şeklinde değişikliklere sebep olduğu gibi, gelecekteki beklentiler de hisse
senetlerinin itibari değerinin artmasına veya azalmasına sebep olmaktadır.
Pratikteki borsaya bakarsak; tamamen farklı bir durum ortaya çıkmaktadır. Mevcut
borsa ile hisse senedi sahiplerinin ilişkisi, şirket ile şirket ortağı
arasındaki ilişkiye değil, kumara, daha ziyade de at yarışı oynamaya
benzemektedir. O kadar benzemektedir ki literatürleri de benzerdir. Oynamak,
tiyo almak gibi tabirler ortaktır. Mevcut haliyle borsadaki amaç,
hissedar olmak değil, kağıt almaktır. Alınan kağıdın bir an önce
değerinin artması beklenmekte, gözlenmekte ve izlenmektedir.
Borsada yoğun şekilde spekülasyonlar mevcuttur. Hisse senetlerinin değerini
ekonomik kriterlerden ziyade, spekülatif davranışlar belirlemektedir. At
yarışlarında da durum aynı şekildedir. Her ne kadar çeşitli mali kriterler ile
değerlendirmeler yapılsa da nihai olarak hisse senetlerinin ne zaman ne kadar
yükseleceğini veya düşeceğini tahmin etmek mümkün olmamaktadır. At yarışlarında
da birinci olacak at, çeşitli kriterlerle (jokeyi, atın geçmişi, hangi
yarışlarda ne dereceler aldığı, hangi pistte iyi koştuğu gibi) değerlendirilerek
tahmin edilmeye çalışılsa da, nihai olarak birinciyi tahmin etmek mümkün
olmamaktadır. Borsada oynayanlar için de, at yarışı oynayanlar için de sonucu
büyük ölçüde şans belirlemektedir. Hiç tahmin edilemeyen bir at,
yarışı kazanabildiği gibi, hiç tahmin edilemeyen bir kağıt,
kısa sürede büyük kazandırabilmektedir. Her ikisinde de sonucu bilen ve
belirleyen spekülatörler mevcuttur.
Borsada oynayanların hisse senetlerinin yükselişe veya düşüşe
geçtiğindeki tavrı aynen kumardaki tavırdır. Yükselmeye başladığında daha da
yükselmesi, düşmeye başladığında da her an yükseleceği beklenmektedir.
Kağıtların değerleri her an değişebileceği için yakın takip
gerekmekte, bu sebeple asli işlerden feragat edilmekte ve borsaya büyük vakit
ayrılmaktadır. Televizyonların teleteksleri, endekse ayarlanmakta, seans
odalarında tedirgin gözlerle ekranlar takip edilmekte, gazetelerin borsa
sayfaları derin incelemelere tabi tutulmaktadır. Tiyolar beklenmeye,
hangi kağıda oynamanın doğru olacağı, hangi kağıdın kazandıracağı
tahmin edilmeye çalışılmaktadır. Kağıtların her an ve büyük artış
veya azalışı mümkün olduğu için her iki halde (aşırı sevinç veya aşırı üzüntü)
borsada oynayanların ruh sağlıklarına zarar vermekte, çeşitli dengesizliklere
sebep olmaktadır. Geçen gün gazeteler yazdı. Ankara�da bir borsacı, yatmış, kalb
krizi geçirerek ölmüş. Ya borsa hayali kurarken krize girmiş veya rüyada borsa
oynamış, kaybedince kalbi dayanamamış zavallının.
Borsada oynamak, aynen kumarda olduğu gibi büyük bir bağımlılık oluşturmuştur.
Elinde kağıdı olmayan oyuncular da kağıtları yakından takip
etmekte ve yükselen kağıtlardan alamadığına hayıflanmaktadır. Bu bağımlılık
beşeri münasebetlere de aksetmekte, borsada oynayanlar ile yapılan sohbetlerde
konu bir şekilde, mutlaka borsaya gelmekte, uzun uzun borsa tahlilleri
yapılmaktadır.
Borsada oynayanlarda da, yine aynı kumar oynayanlarda olduğu gibi, kazanma hırsı
aklı devreden çıkartmakta, kredi alanlar veya kredi kartı ile nakit çekerek
kağıt alanlar çıkabiliyor.