Sual: Yerde bulduğumuz bir şey bizim olur mu?
CEVAP
Bulunan şeylerle, selin, ırmağın getirdiği ve sokağa atılan şeylerin hükmü
farklıdır.
Bulunan şeyler, genel olarak kıymetli şeylerdir. Sahibi onu atmamış,
kaybetmiştir. Bulunup, sahibi bilinmeyen mala Lukata denir. Sahibine
vereceğinden emin olanın, korumak için alması sünnettir. Orada kalınca zarar
gelecekse, helak olacaksa alması farz olur. Varsa, iki şahit yanında "Arayan
olursa bana gönderin" der. Kalabalık bir yerde tarif ederek sahibini arar.
Sahibi çıkıncaya veya durmakla bozuluncaya kadar saklarken helak olursa ödemez.
Sahibi çıkmayacağını veya bozulacağını anlarsa, artık aramaz. Bulan zenginse,
bir fakire sadaka olarak verir. Yahut fakir olan ana-babasına, evladına veya
hanımına bu malları sadaka olarak verir. Şayet bunlar, aldığı şeyleri kendine
hediye ederse, kendi de kullanabilir. Sahibi sonradan çıkarsa, bunları kendi
öder veya alan fakire ödettirir.
Selin getirdiği meyve, ağaç ve dallar ise bundan farklıdır. Irmağın, selin
getirdiği tahta parçalarını, ağaçları, dalları, meyveleri, zengin de olsa
herkesin alması, toplaması caiz olur.
Sual: Bulunan bir parayı almak zengine haram oluyor da fakire niçin helal?
Haram zengine de fakire de haram değil mi?
CEVAP
Dinimizin hükmü böyledir. Niçin böyle hüküm konulmuş denemez. Zekat fakirin
hakkıdır. Zengin, zekatını başka zengine verse kabul olmaz. Zenginin veya bir
günlük yiyeceği olan fakirin dilenmesi haramdır. Zekat fakirin hakkı olduğu
gibi, bulunan para da sahibi bilinmiyorsa fakirin hakkıdır. İçine haram karışmış
helal parayı hediye olarak herhangi bir kimseye vermek caizdir. Hepsi haram olan
parayı hiç kimsenin alması caiz değildir. Bir kimse, haram bir parayı fakire
verse, fakir de haram olduğunu bilmese, günahı fakire olmaz.