Sual: Nisa suresinin “Eğer yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız,
küçük günahlarınızı örter, sizi şerefli bir makama yükseltiriz” mealindeki 31.
âyetindeki büyük günahlar nelerdir?
CEVAP
Büyük günahların sayısı çoktur. İnsan, her günahtan korkup sakınsın diye,
büyük günahların hepsi isim olarak açıklanmamıştır. Günah Allah’a isyan etmektir.
Günahkâr ise, âsi demektir.
Günahların hepsi Allahü teâlânın emrini yapmamak, olduğundan büyüktür. Fakat
bazısı bazısına göre küçük görünür. Bir küçük günahı yapmamak bütün cihanın
nafile ibadetlerinden daha sevaptır. Çünkü nafile ibadet yapmak farz değil,
günahlardan kaçmak ise herkese farzdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Küçük görülen günahlardan sakının! Bu şuna benzer: Bir topluluk bir vadide
konaklar. Ekmeklerini pişirmek için herbiri çalı çırpı getirir, böylece yeterli
odun toplanır. İşte küçük gibi görülen günahlar da, toplanınca sahibini helâke
götürür.) [Buhari]
(Herkes, en küçük günahı sebebiyle de cezalandırılırım diye korksun.) [Ebu
Nuaym)
(Günahın küçüklüğüne bakmayın, onu büyük bilip yapmayın!) [K. Saadet]
(Büyük günah tevbe edilince küçülüp silinir, küçük günaha devam edilince
büyür.) [İ. Asakir]
(İşlenen hata kalbde bir iz bırakır, tevbe ve istiğfar edilince, o leke
kaybolur, kalb cilalanır. Hataya devam edilirse, o siyah nokta büyüyerek bütün
kalbi kaplar.) [Tirmizi]
(Mümin, günahını dağ gibi görüp, üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise,
günahını burnunun üzerine konan ve hemen uçacak sinek gibi görür.) [Buhari]
Mümin, iman nuruyla küçük günahları da büyük görür. Her günah işleyişte kalbi
sızlar. Günah, kulun yanında küçük ve kıymetsiz görününce, Allahü teâlâ katında
büyük olur. Kul küçük günahı büyük görünce, o günah Allahü teâlânın katında
küçülür. Günah küçük olsa da, devam edilince büyük günah olur. Bir taşın üzerine
devamlı damlayan su, taş üzerinde iz bırakır, zamanla taşı bile deler. İyiliği,
az çok demeden sayarak değil, saçarak yapmalı. Allahü teâlânın rahmeti iyilikler
içinde gizlidir. Küçük sanılan bir iyilik yüzünden rahmete kavuşur. Büyük küçük
demeden her günahtan da kaçmaya çalışmalı Çünkü Allahü teâlânın gazabı da
günahlar içinde gizlidir. Küçük sanılan bir günah yüzünden, Allahü teâlânın
gazabına uğrayabilir, helak olabiliriz. Kedisini aç bırakarak ölmesine sebep
olan bir kadın, sırf bu yüzden Cehennemlik oldu. Susuzluktan kıvranan bir köpeğe
acıyarak kuyudan su çekip ona veren fahişe de hidayete kavuştu. Bir köpeğe
yaptığı iyiliğin neticesi bu olursa, bir müslümana yapılan iyiliğin hesabını
düşünmek gerekir.
Günahı küçümsemek veya günahı ile övünmek o günahı büyütür. “Falancanın
yaptıklarını yüzüne vurarak rezil ettim” diyerek günahın açıklanması, günahı
daha da büyütür. Çünkü o günahın başkaları tarafından yapılmasını teşvik etmiş
olur. Halka rehber ve örnek durumunda olanların hareketleri örnek alınır, birçok
kimsenin o günahı işlemesine sebebiyet verir. Bir âlim, halka kötü örnek olmuş,
sonra tevbe etmişti. Allahü teâlâ, o kavmin Peygamberine şöyle vahyetti:
(Eğer günahlarını gizleseydi affederdim. Fakat birçok insanın sapıtıp,
Cehennemlik olmasına sebep oldu.) [Tibyan]
Hadis-i şeriflerde de buyuruluyor ki:
(Her mümin affedilebilir, ancak günahını başkalarına açıklayan hariç.)
[Buhari]
(Günahlardan uzak durun. Günah işleyen de, onu örtsün, günahını kimseye
söylemesin ve tevbe etsin. Günahını açıklayana dinin hükmünü uygularız.)
[Beyheki]
(Allahü teâlâ, pervasızca günah işleyen şuursuz mümine gazap eder.) [Ukayli]
Sual: Bazı kimseler, (Türkiye’de neredeyse hiç kimse domuz eti yemez,
fakat bir çok insan içki içer. Demek ki, domuz yemek daha büyük günahtır)
diyorlar. İçki içmek mi, yoksa domuz eti yemek mi daha büyük günahtır?
CEVAP
Türkiye’de veya başka İslam ülkesinde az veya çok yenmesi ile, domuz etinin
daha büyük günah olmasının hiçbir ilgisi yoktur. Mesela gıybet, zinadan daha
büyük bir günahtır. Ama zinayı herkes yapmaz, gıybet ise en çok işlenen
günahlardandır. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Gıybetten sakının; çünkü gıybet zinadan daha şiddetlidir. Zina eden, tevbe
edip bir daha yapmazsa, Allahü teâlâ onun tevbesini kabul eder.
Gıybet edilen, gıybet edeni affetmedikçe, affolmaz.) [Deylemi, Taberani,
Beyheki]
İçki içmek de, domuz eti yemek de büyük günahlardandır. Hangisinin daha büyük
olduğu bildirilmedi. Demek ki bu, kişiye, zamana göre değişebilir. İslam
âlimleri buyuruyor ki:
Günahları büyük ve küçük diye ikiye ayırmışlar ise de, küçük günahlardan da,
büyük günah gibi kaçınmak, hiçbir günahı küçümsememek gerekir. Çünkü, Allahü
teâlâ, günahların cezasını vermekte hiç kimseden çekinmez. Rızasını ibadetler
içinde gizlediği gibi, gazabını da, günahlar içinde gizlemiştir. Küçük sanılan
bir günah, gazabına sebep olabilir. Domuzun mu, yoksa içkinin mi, Allahın
gazabına sebep olacağı bilinemez. İkisi de, büyük günahtır. İkisinden de kaçmak
gerekir.