Sual: Anneme, (Saçlarımı açmam günahtır. Ben bu günahı işliyorum,
kollarımı ve bacaklarımı da açsam ne olur ki) diyorum. Annem razı olmuyor. Hatta
namazını kıl diyor. Ben de hiç günah işlemesem kılarım diyorum. Ha bir günah
işlemişim ha üç günah, ne fark eder diyorum. Ben haklı değil miyim?
CEVAP
Günah işleyene sen haklısın denmez. Maalesef günümüzde ibadetlerde ya hep
ya hiç mantığı var. Ya hep ya hiç imanda olur, günahlarda ve ibadetlerde
olmaz. İmanın azı çoğu olmaz. İman ya vardır, ya yoktur. Bazı ibadetleri
yapamayana veya bazı günahlardan kaçamayana sen günahkârsın artık ibadete lüzum
yok denmez. Günah küçük olsa da kaçmaya çalışmalıdır. Bir günaha alışan,
ötekilerini de işlemek isteyebilir. Bir günah öteki günahları davet eder. Günah
demek, isyan demektir. Akıllı olan, Rabbine isyan sayısını hiç artırır mı?
Aksine azaltmaya çalışır.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bütün günahlara tevbe edip hepsinden kaçmak büyük nimettir. Bu yapılamazsa, bazı
günahlara tevbe etmek de nimettir. Bunların bereketiyle belki bütün günahlara
tevbe etmek nasip olur. "Bir şeyin bütünü ele geçmezse, hepsini de kaçırmamalı"
buyuruldu. (2/66)
Birkaç günaha müptela olan kimse, birinden vazgeçmek isterse, ona, (Diğerlerini
bırakmadığına göre bu günaha da devam et) denmez. Günah miktarı ne kadar
azaltılırsa o kadar iyi olur. Çünkü Allah’tan korkarak bir günahtan vazgeçmek
iman alametidir. Hadis-i şerifte, (Ömründe bir defa Allah’ı anan veya Ondan
korkan Müslüman, Cehennemden çıkar) buyuruldu. (Tirmizi)
Günahkâr birisi bir ibadeti yapıyorsa, (Aman bunu bari bırakma) demeli! Bu
ibadeti de yapmazsa, dinden tamamen uzaklaşabilir. Korkutmaktan çok, müjdeleyici
olmak gerekir. Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Allah’ın rahmetinden ümit kestirip dinden nefret ettirene lanet olsun!)
[Nesai]
(Kolaylaştırın, güçleştirmeyin, müjdeleyin, sevdirin, nefret ettirmeyin!)
[Buhari]
Bir genç, Peygamber efendimize, (Şu üç günahı bırakamıyorum) dedi. O üç günah,
yalan, zina ve içki idi. Resulullah efendimiz, (Bu üç günahtan birini benim
için bırak) buyurdu. O genç de üç günahtan biri olan yalanı bırakmayı, kabul
edip gitti. Daha sonra, diğer iki günahı işlemek isteyince, (Bu günahları
işleyip Resulullahın karşısına çıkınca, "Ben işlemedim" desem yalan söylemiş
olurum. Eğer işlediğimi söylersem, cezaya maruz kalırım) diye düşündü. Diğer iki
günahtan da vazgeçti. (Şir’a)
İnsanlardan utanarak günahı gizlemek de hayadandır. Haya da imandandır. Günah
gizlenmezse, fasıklar bundan cesaret alır. (Falanca günah işliyor. Ben de
işlesem ne çıkar?) diyebilirler. Falancalar şunu bunu yapıyor, onlara günah
değil de bize mi günah diyebilirler. Buna sebep olmamalı.
Her ne kadar bazı sapıklar, (günah işleyen, mesela namaz kılmayan kâfir olur)
diyorlarsa da, günah işleyen, Müslümanlıktan çıkmaz. Hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Cebrail aleyhisselam, "Ümmetine müjde ver ki, müşrik olarak ölmeyen Cennete
girer" dedi. Ben, "Zina ve hırsızlık eden de mi Cennete girer" diye üç defa
sordum. Evet, zina ve hırsızlık eden de Cennete girer" dedi. Daha sonra, "İçki
içse de, yine sonunda Cennete girer" dedi.) [Buhari]
Bu Ehl-i sünnet itikadıdır. Günahları hafif görmek değildir. Bu inanış, insanı
günaha sevk etmemeli! Her günah, kalbi karartır ve insanı küfre sürükleyip ebedi
Cehennemde kalmaya sebep olabilir. Her günahtan kaçınmalı, çünkü Allah’ın gazabı
günahlar içinde saklıdır. Belam-ı Baura, çok ibadet eden büyük bir
âlim iken, bir günah yüzünden kâfir oldu. Günah işleyen hemen tevbe etmelidir!
(K.Saadet)