Sual: Bazen nefsimize uyarak, sünnetleri terk etsek, mekruh işlesek,
zararı ne olur?
CEVAP
Bir ihtiyaç veya zaruret olmadıkça, sünnetler terk edilmez, mekruh işlenmez.
Zaruret varsa, (Zaruretler yasak olan şeyleri mubah kılar) hükmüne göre,
sünnet terk edilebilir, mekruh işlenebilir. Yani, başka hiçbir çare yoksa, haram
olan bir şeyi zaruret miktarı işlemek ve farzı, zaruret ortadan kalkana kadar
terk veya tehir etmek caiz olur. Fakat, geçerli bir mazeret yok iken, sırf
nefsimize ağır geliyor diyerek, sünnetleri terk edip, mekruh işlememelidir.
Nefse mağlup olmayıp, bilakis üstüne gitmelidir. Küçük tavizler, sonra daha
büyük felaketlere sebep olabilir. Elini veren, kolunu alamaz. Abdullah ibni
Mübarek hazretleri buyuruyor ki:
Müstehabları yapmakta gevşek davranan, sünnetleri yapamaz. Sünnetleri yapmakta
gevşeklik de, farzların yapılmasını zorlaştırır. Farzlarda gevşek davranan da,
marifete, yani Allahü teâlânın rızasına kavuşamaz. (F. Bilgiler)
Mekruh işlemek de böyledir. Genelde, mekruh tek başına söylenince, tahrimen
mekruh anlaşılır. Bu ise, harama çok yakındır. Nasıl farzı terk etmek haram ise,
vacibi terk etmek de tahrimen mekruh olur. Bir ihtiyaç olmadıkça, tenzihi de
olsa, mekruhtan sakınmaya çalışmalı. Mekruh, kerih olan, yani çirkin,
beğenilmeyen şey demektir. Mekruh işlemeye alışan kimseye, zamanla haram işlemek
de normal gelmeye başlar. (Alışmış, kudurmuştan beterdir) denilmiştir.
Ayrıca, küçük günaha devam etmek, büyük günah olur. Büyük günaha devam etmek
ise, insanı küfre kadar götürür. Birkaç hadis-i şerif meali:
(Günahların küçük görüneninden sakının! Bunlar toplanınca sahibini helak
eder. Bu şuna benzer ki, bir kavim bir vadiye iner, çerçöp, odun ne bulurlarsa
toplayıp getirirler. Böylece koca bir yığın olur. Bunu yakıp ateşinde yemek
pişirirler. İşte küçük görünen günahlardan hesaba çekilen de, helak olur.)
[Taberani]
(Uçurumun kenarında dolaşan, her an uçuruma yuvarlanabilir.) [Buhari]
(Mümin, günahını dağ gibi görüp, üstüne düşeceğinden korkar. Münafık ise,
burnunun üstüne konan ve hemen uçacak sinek gibi görür.) [Buhari]