Sual: Dua ve duanın faydaları nedir?
CEVAP
Dua, Allah’a yalvararak muradını istemektir. Allahü teâlâ, dua edeni sever,
dua etmeyene gazap eder. Dua müminin silahı, dinin temel direklerinden biridir.
Yerleri, gökleri aydınlatan nurdur. Dua, gelmiş olan belaları giderir. Gelmemiş
olanların da gelmelerine mani olur. Allahü teâlâ, (Bana halis kalb ile dua
ediniz! Böyle duaları kabul ederim) buyurdu. Bunun için, dua etmek, namaz,
oruç gibi ibadettir. Yine (Bana ibadet yapmak istemeyenleri, zelil ve hakir
yapar, Cehenneme atarım) buyuruyor. (Mümin 60)
Allahü teâlâ, her şeyi sebep ile yaratmakta, nimetlerini sebeplerin arkasından
göndermektedir. Zararları, dertleri def için ve faydalı şeyleri vermek için de,
dua etmeyi sebep yapmıştır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Dua, ibadetin aslı ve özüdür. Allah katında duadan makbul bir şey yoktur.
Dua 70 türlü kazayı önler. Ömrün bereketini artırır.) [Tirmizi]
(Dua eden, üç şeyden hâli değildir: Ya günahı affolur veya hemen hayırlı
karşılığını görür, yahut ahirette mükafatını bulur.) [Deylemi]
(Rabbiniz, elbette haya ve kerem sahibidir. Kulları ellerini kaldırıp bir şey
istedikleri zaman, onların ellerini boş çevirmekten haya eder.) [Ebu Davud]
(Dua, müminin silahıdır.) [İbni Ebiddünya]
(Allahü teâlâ dua etmeyene gazap eder.) [İbni Mace]
(Dua belayı önler.) [Deylemi]
Duanın yapılması mukadderata bağlıdır. Takdirde dua varsa elbette yapılır.
Duanın belayı önlemesi kaza ve kaderdendir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kader, tedbir ile, sakınmakla değişmez. Fakat kabul olan dua, o bela
gelirken korur.) [Şir’a]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Dua, kazayı, belayı defeder. Hadis-i şerifte (Kaza, ancak ve yalnız dua ile
durdurulur) buyuruldu. (Tirmizi)
Allahü teâlâ, dua edenleri, sıhhat ve selamet isteyenleri sever.
Dua edip de duası kabul edilmeyenlere, kıyamet günü Allahü teâlâ, (Bu senin
falan zamanda ettiğin duadır. O duanın yerine sana şu sevapları veriyorum)
buyuracak, o kadar çok sevap verecek ki, o kimse, (Keşke dünyada hiçbir duam
kabul olmasaydı da, bugün onların karşılıklarını görseydim) diyecektir.
(Tenbih-ül Gafilin)
Duaya inanmayanlar
Sual: "Dua ile bir şey olmaz" diyenlere ne cevap vermek gerekir?
CEVAP
Duaya inanmayan kimseler, acaba Allah’a inanıyorlar mı? İnanmıyorlarsa, dua
konusunda bir şey söylemek uygun olmaz. Eğer Allah’a inanıyorlarsa, duanın
önemine de inanmaları gerekir. Çünkü Kur'an-ı kerimde, Allahü teâlâ, (Dua
edin, kabul edeyim) buyuruyor. (Mümin 60)
Şartlarına uygun edilen dua, kabul olur. Dua ile çok şeyler olur. Meşhur bir
menkıbeyi bildirelim!
Horasanda hırsızlardan birkaçı kaçar. Hiratlı bir demirci, gece evine dönerken,
zaptiyelerce yakınında yakalanan hırsızlarla beraber tutuklanarak hapsedilir.
Demirci, zindanda namaz kılıp, (Ya Rabbi, bu işte suçum olmadığını, ancak sen
bilirsin. Beni buradan, ancak sen kurtarırsın) diye dua eder. Adil bir vali olan
Abdullah bin Tahir, o gece bir rüya görür. Kuvvetli dört kimsenin,
tahtını, tersine çevirirken uyanır. Hemen abdest alıp, iki rekat namaz kılar.
Tekrar uyur. Yine o dört kişi, tahtını yıkmak üzere iken uyanır. Kendisinde, bir
mazlumun âhı bulunduğunu anlar, zindan müdürünü çağırtıp der ki:
- Zindanda bir mazlum mu var?
- Bilmem ama, biri, dua edip gözyaşı döküyor.
Dua eden mahkumu çağırıp hâlini sorunca mesele anlaşılır. Vali, özür dileyip der
ki:
- Şu parayı al ve herhangi bir arzun, bir işin olunca da bana gel.
Demirci, minnetsiz konuşur:
- Hakkımı helal ettim, ancak ihtiyacımı görmek için gelmem.
- Niçin?
- Benim gibi bir fakir için, senin gibi bir sultanın tahtını birkaç defa
tersine çeviren sahibimi bırakıp da, dileğimi başkasına arzetmem kulluğa yakışır
mı?
Amel defteri kapanmaz
Sual: Bazı kimseler, ölmüş olan birinin amel defteri kapandığına göre, onun
için dua etmenin, sadaka vermenin, kurban kesmenin, Fatiha okumanın veya dua
etmenin bir faydası olmadığını söylüyorlar. İnsan ölünce amel defteri kapanır
mı?
CEVAP
Her gün dinin bir emrini tenkit ederek, sorgulayarak Müslümanları dinimizden
soğutmaya çalışıyorlar. Bir kimse ölünce amel defteri kapanmaz. Yani ona sevap
gönderilmezse sevap alamaz. Gönderen olursa alır. Bir hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Bir mümin vefat edince her ameli kesilir. Yalnız üç amelinin sevabı, amel
defterine yazılmaya devam eder. Bunlar, sadaka-i cariyelerinin, faydalı
kitaplarının ve salih çocuklarının kendisi için ettikleri dua ve istiğfarların
sevaplarıdır.) [Ebuşşeyh]
Bu hadis-i şerif amel defterinin kapanmadığını gösteriyor. Burada bildirilen üç
amel nedir?
Sadaka-i cariye, devam eden hayır hasenat demektir. Cami, çeşme yol
yapmak, ağaç dikmek, mektep yapmak, su kanalları yapmak gibi, insanlara faydası
dokunan bütün işlerdir. Bunlar ise sayılmayacak kadar çoktur.
Faydalı eser bırakmak, dinimize dünyamıza faydalı olan her eser buna
dahildir. Fıkıh kitabı, tefsir kitabı, ilmihal kitabı, tıp kitabı, fizik, kimya
kitabı faydalı kitaplardandır. Kasetler, CD’ler, filmler faydalı olmak şartı ile
hepsi sadaka-i cariye hükmündedir. Faydalı bir radyo, faydalı televizyon,
faydalı gazete, faydalı dergi, faydalı bir internet sitesi gibi her çeşit yayın,
sadaka-i cariyeye dahildir.
Salih çocukların duası ve istiğfarları, birer sadaka-i cariyedir. Yani ana
babanın defterine hep sevap yazılmasına sebep olurlar. Çocuklar, ölmüş ana
babaları için, kurban keserse, Fatiha okursa, sadaka verirse, yemek yedirirse,
yahut dua ederse ana babasının günahları affolur, amel defterlerine sevap
yazılır. Mesela İbrahim aleyhisselam (Ey Rabbimiz, [Kıyamette] hesaba
çekildiği gün, beni, ana-babamı ve bütün müminleri mağfiret et) diye dua
etmiştir. (İbrahim 41)
Bu âyet-i kerimede bir müminin duası ile diğer müminlerin günahları affediliyor
ki, böyle dua edilmesi emredilmiştir. Duanın fazileti hakkındaki hadis-i
şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Dirilerin de ölülere hediyesi, onlar için dua ve istiğfar etmektir.)
[Deylemi]
(Defnedilen kardeşiniz, şimdi sorguya çekiliyor, ona dua edin!) [Ebu
Davud]
(Cenaze namazında, üç saf cemaat bulunan mümin, Cennete girer.) [Tirmizi]
Yukarıdaki ifadelerden anlaşıldığı gibi, ölenlerin ameli kesildiği halde,
sağlığında iyi veya kötü bir eser bırakanların amelleri kesilmiyor. Salih evlat
bırakanların da kesilmiyor. Salih evlat ana babasına dua eder, onlar için sadaka
verir, kurban keser. Bu sevaplar ölen kişinin amel defterine yazılır. Hiç
kimsesi olmayan günahkâr ölülerin hâlleri zordur. Bir hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Ölünün mezardaki hâli, imdat diye bağıran, denize düşmüş kimseye benzer.
Boğulurken, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, ölü de, ana babasından,
kardeşinden, arkadaşından gelecek bir duayı gözler. Ona bir dua gelince, dünyaya
ve dünyada olanların hepsine kavuşmaktan daha çok sevinir. Allahü teâlâ,
yaşayanların duaları sebebi ile, ölülere dağlar gibi çok rahmet verir.
Dirilerin, ölülere hediyesi, onlar için dua ve istiğfar etmektir.) [Deylemi]
Bu durumları iyi bilen Mazher-i Can-ı Cânân hazretleri, bir kabrin yanına
oturmuştu. (Bu mezarda Cehennem ateşi var. Hadis-i şerifte (Kendisi için veya
başka müslüman için 70 bin kelime-i tevhid okuyanın günahları affolur)
buyuruluyor. Ruhuna (Hatm-i tehlil) sevabı bağışlayacağım. İnşallah affolur)
buyurdu. Hatm-i tehlilin sevabını bağışladıktan sonra, (Elhamdülillah bu
günahkâr kadın, Kelime-i tehlil sayesinde azaptan kurtuldu) buyurdu.
(Makamat-ı Mazheriyye)
Hiç kimse, işlediği kötülüğün günahını başkasına veremez. Fakat mümin
ibadetlerinin sevabını ölü diri herkese hediye edebilir. Kendi sevabından da hiç
eksilme olmaz. (Hidaye)
Müslüman ölüler için dua etmek, Kur’an okumak çok faydalıdır. Bir hadis-i
şerifte, (Ölülerinize [Müslüman ölülere] Yasin okuyun) buyuruldu.
(İ.Ahmed)
İstiğfar ne demektir?
Sual: Bir hadis-i şerifte, (Ölmüş ana babanız için, istiğfar edin)
buyuruluyor. Onlar için estağfirullah mı diyeceğiz?
CEVAP
İstiğfar, af dilemek, günahların affedilmesini istemek demektir.
Estağfirullah, ya Rabbi beni affet demektir. Hadis-i şerifte, (istiğfar
edin) demek, (Ana babanın günahlarının affedilmesi için, gerekli hayır
hasenatı yapın, onlar için dua edin) demektir. Yani dua etmek, Kur’an okumak,
sadaka vermek ve çeşitli hayırlar yapmak, ölü için birer istiğfardır.
İmanla ölmek için
Sual: İmanla ölmek için bir dua var mıdır?
CEVAP
Doğru itikada sahip olup haramlardan kaçan ve ibadetleri yapan kimse, iman
ile ölür. Namaz kılan kimse şu duayı okuması iyi olur.
(Ya hayyü ya
kayyum ya zel celal-i vel ikram. Allahümme inni eselüke en tuhyiye kalbi bi nuri
marifetike ebeden ya Allah, ya Allah, ya Allah celle celalüh)
(Bu duayı sabah namazının sünneti ile farzı arasında okuyan imanla ruhunu
teslim eder.) [Tirmizi]
Hanefi mezhebinde, sünneti ile farz arasında hiçbir şey okunmaz. Bu dua,
namazdan sonra, dua ederken okunur. (Ey Oğul İlmihâli)