Sual: Bazı hadislerde, (Şunu yapan Cennete veya Cehenneme gider)
deniyor. Mesela (Cömert Cennete gider)veya (Savaşta ölen şehittir)
denince, bunun bazı şartları yok mudur? Her cömert, Cennete gider mi,
savaşta ölen herkes şehit mi olur?
CEVAP
İmam-ı Rabbani hazretleri, (Şartsız bildirilen bir hüküm şartlı olarak
anlaşılır) buyuruyor. Şartsız söylenen şeylerin mutlaka bazı şartı bulunur.
Birkaç örnek verelim:
Cömertlikle ilgili
1- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Cömertler Cennete girer.) [Ebu-ş-şeyh]
Bu hadis-i şerif, şartsız bildirilmiştir. Her cömert Cennete girmez. (Şunu
yapan Cennete girer) denince bunun da bazı şartları olduğu anlaşılır.
Birkaçı şöyledir:
a) Birinci şart, o kimsenin imanlı yani Müslüman olmasıdır. İmansızsa, o
kimse cömert de olsa, savaşta da ölse, insanlığa, bütün dünyaya büyük hizmetleri
dokunsa da Cennete giremez.
b) İmanı var; fakat sevapları günahlarından çoksa, ancak o zaman Cennete
girer demektir.
c) İmanlı cömerdin cömertliği, birçok günahları affettirir, şefaate sebep
olur. Bu bakımdan imanlı cömerdin günahları çeşitli sebeplerle affedilir,
Cennete layık olur demektir.
ç) Cömerdin ve her Müslümanın Cennete girebilmesi için Ehl-i sünnet
itikadında olması yani bid’at ehli olmaması, farzları yapıp haramlardan
sakınması şarttır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Bid’at ehlinin hiçbir ibadeti kabul olmaz, yağdan kıl çıkar gibi, dinden
çıkar.) [İbni Mace, Deylemi]
(Bid’at ehli, bid’atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul
olmaz.) [Deylemi, İbni Neccar, Ebu Nasr, İbni Ebi Asım]
(Elbisesi haram olanın ibadetleri kabul olmaz.) [İ. Ahmed, Bezzar]
(Haram gömlekle kılınan namaz kabul olmaz.) [Bezzar]
(Bir lokma haram yiyenin kırk günlük ibadeti kabul olmaz.) [Taberani,
Deylemi]
Demek ki, bir kimse çok cömert olsa da, ibadetleri yapmıyor ve haramlardan
kaçmıyorsa yahut bid’at ehli ise Cennete girmesi kolay olur mu?
Cimrilikle ilgili
2- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Cimri, Cennete girmez.) [Taberani]
Bu da şartsız bildirildiği için, bazı şartları vardır:
a) İmanı yoksa Cennete girmez demektir.
b) İmanı var; fakat günahları sevaplarından çoksa, günahlarının cezasını
çekmeden Cennete girmez demektir. Sevabları günahlarından çoksa Cennete girer.
c) İmanı var, günahı sevabından çoktur; fakat affa veya şefaate
kavuşmazsa Cehennemde cezasını çekecek demektir. Affa veya şefaate kavuşursa hiç
Cehenneme girmeden Cennete gider demektir.
Şehitlikle ilgili
3- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Deniz savaşında şehit olanların, bütün günahları, hatta [gıybet,
hakaret, gibi bütün] kul hakları da affolur.) [İbni Mace]
Ama her deniz savaşında ölen kimse şehit olmaz ve günahları da affolmaz.
Hadis-i şeriflerin bir kısmı, diğerini açıklar. Bunu açıklayan bir hadis-i şerif
meali şöyledir:
(Nice kendisine silah isabet edip ölen kimse vardır ki, şehit değildir. Nice
döşeğinde ölen kimse de vardır ki, Allah katında sıddık ve şehiddir.) [Ebu
Nuaym, Ebu-ş-şeyh]
Ziynet takmakla ilgili
4- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kadınlara altın [yüzük, kolye, bilezik] helaldir.) [Taberani]
Bunun da bazı şartları vardır:
a) Yabancı erkeklere göstermeden takabilir demektir.
b) Altın, gasp edilmiş veya çalınmış olmazsa takabilir demektir.
c) Altın yüzük çok sıkı olup altına su geçirmezse, guslederken yüzüğü
çıkarmak veya oynatmak gerekir. Böyle yapmazsa guslü sahih olmaz.
Tavşan eti yemekle ilgili
5- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Tavşan eti yenir.) [Buhari]
Bunun da bazı şartları vardır:
a) Ada tavşanı besleyen kimse, bunu kesmeden, bir bacağını koparıp
yiyemez.
b) Kesenin Müslüman veya ehli kitap olması şarttır. Başkaları keserse
yenmez.
c) Müslüman olmak da yetmez. Besmeleyle kesmek şarttır. Kasten besmelesiz
kesilen yenmez.
ç) Tavşan hastalıklıysa veya zehirliyse yine yenmez.
d) Çalınmış veya gasp edilmişse yenmez.
Gümüş yüzük takmakla ilgili
6- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Gümüş yüzük erkeklere de caizdir.) [Mevahib]
Şartsız söylendiğine göre, bunun da bazı şartları vardır:
a) Ağırlığı bir miskali [4,8 gramı] geçmemelidir. Demek ki, 10 gram
ağırlığında bir şövalye yüzük takmak caiz olmaz. Bir hadis-i şerif meali
şöyledir:
(Gümüş yüzük takabilirsin; fakat ağırlığı bir miskali geçmesin!)
[Tirmizi]
b) Yüzük darsa, abdestte, gusülde çıkarmak veya oynatarak suyun altına
girmesini sağlamak gerekir. Böyle yapılmazsa, dar yüzüğü takmak caiz olmaz.
Şartsız söylenen haberlerin şartlarının da olabileceğini bilmeyen kimseler,
(Altından, gümüşten diş yaptırmak caizdir) dendiğine göre gusle mani olmaz
diyerek, milleti cünüp gezdiriyorlar. Yüzüğün de, takma dişin de altını ıslatma
şartı vardır. Bir hadis-i şerifte buyuruluyor ki:
(Abdest alırken, yüzüğü hareket ettirin.) [İbni Mace]
Altın kaplama protez dişin altına suç geçmezse ve çıkarma imkânı varsa, çıkarıp
altını ıslatmak gerekir. Buna imkân yoksa, (Gusülde ağzın içini yıkamak farz
değildir) diyen Maliki veya Şafii mezhebini taklit etmek gerekir.
Allah var demekle ilgili
7- Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Lâ ilâhe illallah diyen Cennete girer.) [Bezzar]
Bunun da birçok şartları vardır:
a) Cennete girmenin altı şartı vardır. En başta Müslüman olup, doğru iman
etmek gelir. Amentü’de bunlar bildirilmiştir. Bunların birine bile
inanmayan Cennete giremez. Mesela bütün peygamberlere inanılsa, sadece âhir
zaman peygamberi Muhammed aleyhisselama inanılmasa, iman edilmiş olmaz. İki
hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allah’tan başka ilah olmadığına Allah’ın bir olduğuna ve ortağı olmadığına,
Muhammed’in Onun kulu ve Resulü olduğuna, keza Cennet ve Cehennemin hak olduğuna
şehadet ederse, Allahü teâlâ onu Cennetine koyar.) [Buhari, Müslim, Tirmizi]
(İman; Allah’a, meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, [yani
Kıyamete, Cennete, Cehenneme, hesaba, mizana], kadere, hayrın ve şerrin
Allah’tan olduğuna, ölüme, öldükten sonra dirilmeye, inanmaktır. Allah’tan başka
ilah olmadığına ve benim Onun kulu ve resulü olduğuma şehadet etmektir.)
[Buhari, Müslim, Nesai]
b) İmanın altı şartını dille söylemek yetmez. Bunları kalble de tasdik
gerekir. İhlâsla da söylemek gerekir. Bunları beğenerek, severek de söylemek
şarttır. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(İhlâsla, Lâ ilâhe illallah diyen Cennete girer. İhlâs, haramlardan sizi men
etmesidir.) [Bezzar, Hatib]
(Kalble tasdik edip, ihlâsla kelime-i şehadeti söyleyen Cennete girer.)
[Taberani]
(İnanarak, beğenerek ihlâsla Lâ ilâhe illallah diyene Cennet vardır.)
[İbni Hibban]
(İhlâsla, “Rabbimin Allah, dinimin İslam ve Peygamberimin Muhammed
aleyhisselam olduğuna razıyım” diyen Cennete girer.) [İ.Ahmed]
c) Bid’at ehli olmaması lazımdır. Yukarıdaki bütün şartlar olsa da, Ehl-i
sünnet olmayan Cennete giremez. İtikadında küfür yoksa, ancak o zaman cehennemde
cezasını çektikten sonra Cennete girer.
ç) Hubb-i fillah, buğd-i fillah üzere olması lazım. Yani Allahın
sevdiklerini sevmek, Allahın düşmanlarını sevmemek şarttır. Mesela Hazret-i
Ömer’e düşmanlık etse, onun dayısı olan kâfir Ebu Cehili sevse, la ilahe
illallah demesi onu Cehennemden kurtaramaz.
d) La ilahe illallah diyen kimse, namaz, oruç, zekât, hac gibi ibadetleri
yapmıyor ve içki, faiz, kumar, hırsızlık, zina, katillik gibi günahlar
içindeyse, böyle kimsenin de imanını muhafaza etmesi, dolayısıyla Cennete
girmesi çok zordur.
Demek ki sadece La ilahe illallah diyen Cennete girer diyerek,
gayrimüslimleri de Cennete sokmaya çalışmak çok yanlış olur.