Sual: Bir ateist diyor ki: “En büyük ibadetin, bir hayvanı boğazlamak
olduğunu kabul eden İslam dininin, bugün yeryüzünün en acımasız, en vahşi, en
kanlı, en bıçaklı-satırlı terörü ile suçlanması, bence rastlantı değil.
Bahçelerinde besledikleri kuzuları gözlerinin önünde kesile kesile büyüyen ve
böylece Cennete gideceklerine inandırılan çocuklar, artık kan akıtmaktan,
kesmekten, öldürmekten kaçınmıyorlar.” Buna ne cevap vermeli?
CEVAP
Müslümanlık yeni mi geldi? 1400 yıldan beri yok mu? Bu zamana kadar kurban
kesen Müslümanlar, eli satırlı anarşist mi oldu, hep insan mı kestiler? Bu
cehalet mi, yoksa dine saldırmak için bir bahane mi? Kurban, en büyük ibadet
sözü de yanlıştır. Kurban kesmek, zengine sadece Hanefi’de vacib, diğer üç
mezhepte sünnettir. Yani kurban kesmeyen günaha girmez. Dinimizdeki en büyük
ibadetin ne olduğunu, ateist nereden bilsin ki? O, sadece bahaneler bulup, hakkı
bâtıla katmaya, Müslümanlara çamur atmaya çalışır.
Kurban kesmek, Müslümanlıktan önce de Hak dinlerde var idi. Yahudilerin de,
Hıristiyanların da Peygamber olarak kabul ettikleri atamız İbrahim
aleyhisselamın sünnetidir. Hazret-i İbrahim, oğlunu kesmeyip, bir koçu kestiği
için, bu sünnet asırlardan beri devam etmektedir. Çocukların sünnet olmaları da
atamız İbrahim aleyhisselamdan kalmıştır.
Müslüman kültüründe yetişen, vahşi bir terörist oluyorsa, bu ateist, dağda
yetişmedi ya... O da kurban kesen Müslümanların arasında büyüdü. Kurban
kesilmesi onu hiç mi etkilemedi? Demek ki kurban kesmenin terörle bir ilgisi
yok. Ama Müslümanlara saldırmak için, kurban kesmeyi bahane ederek Müslümanları
potansiyel terörist olarak göstermeye çalışmaktadır.
Avrupalı fanatikler gibi ateistler, hayvan kesmeye değil, kurban kesmeye
karşıdır. Ama bunu hayvan hakları adı altında yapıyorlar. Avrupalılar, hayvan
kesip hiç et yemiyorlar mı? Yahut zevk için boğa güreşleri düzenleyip, sonunda
boğayı şişleyip öldürmüyorlar mı? Vahşi hayvanları öldürüp kürklerini
giymiyorlar mı? Çinliler, Japonlar kedi köpek kesip yemiyorlar mı? Bunların
maksadı hayvan korumak değil, Müslümanlığa saldırmak için bir bahane.
Gazetelerde görüyor, televizyonlarda izliyoruz. Hayvanları koruma adı altında
yapılan toplantılara gelen bayanların hemen hemen hepsinde astragan kuzu postu,
Samur veya vizon kürkler oluyor. Bunların maksadı, hayvanları korumak değil,
kurbanı istismar ederek Müslümanlığa çatmak ve çamur atmaktır.
Müslümanım diyenler terör yapınca, en acımasız, en vahşi, en kanlı, en
bıçaklı-satırlı terör oluyor da, gayri müslimler terör yapınca, sevecen, uygar
ve kansız bıçaksız mı oluyor? Bosna-Hersek, Kosova, Türkistan, Cezayir,
Çeçenistan, Karabağ, Filistin ve daha başka ülkelerde yıllarca yaptıkları zulüm
insancıl mıydı? PKK’lılar arasında Hıristiyan Ermenilerin bulunması, yapılan
katliamları sevecen hale mi getiriyor? Bu ne sakat görüş böyle? Hıristiyan
Sırpların yaptığı zulümlere, biz Hıristiyan terörü mü dedik? Herkes Sırp zulmü
dedi.
Ateistin, kurban kesmeyi bahane ederek, Müslümanlığı terör dini gibi göstermeye
çalışması, onun kötü maksatlı olduğunun açık delilidir.
Dini deyimlerin açıklanması
Dinimizde kullanılan bazı kelimeler bilinirse, din kitapları daha iyi
anlaşılır. Ateistlere göre de tarifleri yapılmıştır.
Allah: Kâinatı yoktan yaratan ilah. Ateiste göre, insanların
yarattığı hayali varlık.
İslamiyet: Allah’ın emir ve yasaklarının tamamı. Ateiste göre,
hurafeler zinciri.
Müslüman: İslamiyet’e uyan kimse. Ateiste göre, hurafelere
uyan gerici.
Salih: İbadetleri yapıp haramlardan kaçan müslüman. Ateiste göre,
tam bağnaz kimse.
Fasık: Bazı farzları yapmayan veya birkaç haram işleyen müslüman. Ateiste
göre, az bağnaz kimse.
Kâfir: Müslüman olmayan. Ateiste göre, tam özgür kişi.
Münafık: Müslümanları aldatmak için müslüman görünen kâfir. Ateiste göre,
özgürlüklerinden özveride bulunan yiğit militan.
Mürted: Müslümanlıktan ayrılıp, kâfir olan. Ateiste göre, tam
özgürlüğü seçen ilerici.
Mülhid: Kendini samimi müslüman bildiği halde, âyet-i kerimelere ve hadis-i
şeriflere kendi görüşü ile mana vererek, imanı bozulan, küfre düşen kimse.
Ateiste göre, aydın müslüman.
Zındık: Allah’a, helale, harama inanmadığı halde inanıyor gibi görünen
dinsiz kâfir. Ateiste göre, özgürlüklerinden özveride bulunan militan.
Yobaz: bütün hakikatler kendisine gösterildiği halde, kabul etmeyen, kendi
indi ve hatalı görüşünde körü körüne ısrar ve inat eden kaba, cahil kimse. Bunun
din yobazı, fen yobazı, devrim yobazı, laiklik yobazı gibi birçok çeşidi vardır.
Yobazların her çeşidi zararlıdır. Ateiste göre, herhangi bir dine
inanan bağnaz.
Nikah: Meşru bir aile kurmak için, sünnete uygun yapılan evlilik. Ateiste
göre, bir eşle beraber yaşamaya zorlanan, özgürlükleri kısıtlayıcı,
Sümerlerden kalma yasal baskı.
Tesettür: Dine uygun giyinme. Ateiste göre, özgürlüğü örten,
öcüsel giysi.
Ölüm: Müslümanların Allah’a, kâfirlerin azaba kavuşması. Ateiste göre,
insanın yok olup gitmesi.
Kurban kesmek meşrudur
Sual: (Kurban kesmek hayvan katliamıdır, onlara ölüm acısı çektirilmektedir.
Tanrı, kurbana ve kana bu kadar aç olamaz. Ben kurban kesenlerin dininden
değilim) deniyor. Kurban kesmek âyet ve hadisle meşru kılınmış bir ibadet değil
midir?
CEVAP
Elbette âyet ve hadisle sabittir. Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Başladığınız hac ve umreyi Allah için tamamlayın. [Bir mazeretle]
alıkonursanız, kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Kurban, yerine ulaşıncaya
kadar, başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizde hasta olan veya başından rahatsız
bulunan varsa fidye olarak ya oruç tutması, ya sadaka vermesi ya da kurban
kesmesi gerekir. Güven içinde olursanız, hacca kadar umreden faydalanabilen
kimseye kolayına gelen bir kurban kesmek, bulamayana, hac esnasında üç gün ve
döndüğünüzde yedi gün ki, o tam on gündür, oruç tutmak gerekir.) [Bekara
196]
(Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği dört ayaklı [kurbanlık]
hayvanlar üzerine belirli günlerde [kurban bayramında] Allah’ın adını
ansınlar. Bu kurbanlıklardan kendiniz de yiyin, yoksullara da verin.) [Hac
28] (Hepsini dağıtmak veya hepsini evde bırakmak da caizdir.)
(Her ümmet için, Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği kurbanlık
hayvanların üzerlerine Onun adını anarak kurban kesmeyi meşru kıldık.) [Hac
34]
(Kurbanlık deve ve sığırları Allah’ın size olan nişanelerinden kıldık.
Onlarda sizin için hayır vardır. Şükredesiniz diye onları böylece sizin
buyruğunuza verdik.) [Hac 36]
(Ey iman edenler, Allah'ın hac âdetlerine, haram aya, kurbanlık hediyelere,
[onlardaki] gerdanlıklara, Rablerinden gerek fazlını ve gerek rızasını
arayarak Beyt-i Haram'ı kastedip gelenlere sakın hürmetsizlik etmeyin!)
[Maide 2]
(Allah, hürmetli ev olan Kâbe’yi, hürmetli ayı, kurbanı, boynu tasmalı
kurbanlıkları insanların faydası için ortaya koydu.) [Maide 97]
([Kesmek istediği oğlu için] ona büyük bir kurbanlık [koç]
fidye verdik.) [Saffat 107]
(O kâfirler, Mescid-i haramı ziyarete ve kurbanların yerlerine ulaşmasına mani
oldular.) [Fetih 25]
(Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!) [Kevser 2]
Kurban kesmek hâşâ katliam olsaydı, Allahü teâlâ kurbanın meşru olduğunu
bildirir miydi? Peygamber efendimiz vefat edene kadar kurban kesmiştir. Bu
konudaki üç hadis-i şerif meali şöyledir:
(Kurban kesmek, atalarınızdan İbrahim’in sünnetidir.) [Hâkim]
(Bayramda kurban kesmekten daha faziletli bir amel yoktur. Ancak sıla-i rahm
bundan müstesnadır.) [Taberani]
Her gün dünyanın her yerinde kasaplarda kesilen yüz binlerce hayvan görülmeyip,
özellikle Kurban’a dil uzatılması, Allah’ın emrinin hayvan katliamı
olarak gösterilmesi, art niyetin ürünüdür.
Hayvanlara eziyet etmek
Sual: Okuduğum bir haber şöyle idi:
“Yazdığı bir kitapta Müslümanların kurban kesmesini eleştirdiği için 2000'de
ırkçı şiddeti körüklediği gerekçesiyle Fransız mahkemesince suçlu bulunan
Fransız film yıldızı ve hayvan hakları savunucusu Brigitte Bardot,
Paris'teki bir camiyi ziyaret ederek, kurbanların acı çektirilmeden kesilmesini
istedi.
Bardot'nun gittiği caminin imamı Delil Ebubekir, kurbanların anestezi
işleminden sonra kesildiğini bildirmesi üzerine, memnuniyetini ifade eden
Bardot, (Harika... Bana hayatımın en büyük hediyesini verdiniz) dedi.”
Müslümanlıkta hayvana acımak yok mu? Bıçakla kesmek acımasızlık değil mi?
CEVAP
Müslümanlık Allah’ın dinidir. Allah’ın dininde hâşâ merhamet olmazsa başka
kimde, ne de merhamet olur ki? Bugün Avrupa’da büyük baş hayvanların başına
tokmak vurularak, küçük baş hayvanlar da elektrik şokundan geçirilerek
bayıltılıp kesiliyor. Hayvanların başına tokmak vurmak ve elektrikle şoklamak
eziyet olur. Ateistler ve Avrupalılar hayvan kesimine değil kurban kesimine
karşıdırlar. Kendileri et yemiyor mu? Hayvanları öldürüp kürklerini giymiyorlar
mı? Müslümanlığa olan düşmanlıklarını hayvana acıma perdesi altında
yürütüyorlar.
Hayvanların bıçakla kesilmesini emreden Allah’tır. Allahü teâlâ hayvanlara
eziyet edilmesini hiç ister mi? Hayvanlara acınmasını bildiren Peygamber
efendimiz buyuruyor ki:
(Bir kadın, bir kediyi hapsedip, yiyecek içecek vermedi. Bir şey bulup yemesi
için de serbest bırakmadı. Kedi öldü, kadın da bu yüzden Cehenneme müstahak
oldu.) [Buhari]
(Susuz bir mümin, kuyuya inip su içti. Bir köpek de kuyunun ağzında susuzluktan
bitkin vaziyette bekliyordu. O kimse, bu hayvana acıyıp, ayakkabısı ile köpeğe
su verdi. Bu hareketten Allahü teâlâ razı oldu. O kimseyi Cennete koydu.)
[Müslim]
(Yerdeki mahluklara acımayana, gökteki melekler acımaz.) [Taberani]
Eğer kesmek, hayvana eziyet olsa idi, dinimiz hayvanların kesilmesini
emretmezdi. Dinimiz savaşta şehidin ölüm acısı çekmediğini bildiriyor. Bir kolu
kesildiği halde farkında olmadan savaşan insanların bulunduğunu kitaplarda
okuyoruz. Bunlar acı duymadığı gibi kurbana da Allahü teâlâ acı hissettirmez.
Allah’ın kudretinden kim şüphe edebilir? Hazret-i Yunus’un kırk gün balığın
karnında ölmeden kalması, Eshab-ı kehfin üç yüz sene uyumaları Allahü teâlânın
kudretiyle olmuştur. Şehide de Allahü teâlâ ölüm acısını hissettirmiyor. Hadis-i
şeriflerde buyuruldu ki:
(Şehid, ölüm acısı duymaz.) [Beyheki]
(Şehid, öldürülmesinin acısını, ancak bir pirenin ısırması kadar duyar.)
[Nesai]