Sual: İmam-ı Rabbani, (Mehdi, Medine’deki bid’at ehli olan âlimi
öldürecektir) diyor. Bid’at ehli olana âlim denir mi hiç? Bir de Seyyid
Abdülhakim efendi diyor ki: (Zemahşerî, tefsir, fıkıh ve lügat âlimi idi.
Mutezile mezhebinde idi. Ölürken tevbe ettiği söylenmektedir. Kur’an-ı
azîmüşşanın muciz olduğunu anlatmakta; esas, senet olan belâgat ilminin
âlimlerinin en yüksek derecesinde olduğundan, Ehl-i sünnetin tefsir âlimleri,
Kur’an-ı kerimin belâgatini anlatan kısımları, onun tefsirinden almışlardır.)
Mutezile olan birine âlim demek caiz midir?
CEVAP
Her âlim, Cennetlik demek değildir. Onlardan da Cehenneme giden olacaktır.
Kur’anda, kötü âlimler, dilini sarkıtıp soluyan köpeğe, kitap yüklü merkebe
benzetilmiştir. (Cuma 5, Araf 176)
Kötü âlimler hakkında hadis-i şeriflerden bazıları da şöyledir:
(Âlimlerin iyisi, insanların en iyisi, kötüsü de, insanların en kötüsüdür.)
[Bezzar]
(Yazıklar olsun kötü âlimlere ki, ilmi ticarete alet ederler.) [Hakim]
(Amelsiz âlim, mum gibidir, kendini yakar, insanları aydınlatır.) [Bezzar]
(Ümmetim, kötü âlimler, cahil abidler yüzünden helak olur.) [Darimi]
(Kıyamette en şiddetli azap, ilmi kendine fayda vermeyen âlime olur.)
[Beyheki]
(İlmini, insanlara öğretmeyen âlime, kıyamette ateşten yular bağlanır.)
[Tirmizi]
(Kıyamette bir din adamı Cehenneme atılır. Tanıdıkları ona, "Sen dünyada dinin
emirlerini bildirirdin. Niçin bu azaba düştün?" derler. O da, "İnsanlara,
günahtır, yapmayın" der, kendim yapardım. "Yapın" dediklerimi de
yapmazdım. Bunun cezasını çekiyorum" der.) [Buhari]
(Öyle bir zaman gelir ki, âlimler fitne unsuru olur.) [Ebu Nuaym]
Demek ki âlimlerin iyisi de, kötüsü de oluyor.
Hakiki İslam âlimleri elbette çok kıymetlidir. İslamiyet’in temeli üçtür:
1-İlim, 2- Amel 3- İhlas.
1- İlim, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenilir.
2- İlme uygun olan ameldir. İlmi ile amel etmeyen hakiki âlim olamaz. Bir
hadis-i şerif meali:
(Âlim, ilmi ile amel edendir.) [Ebuşşeyh]
3- İlimde ve amelde ihlas sahibi olmaktır. İhlas, ilmin ve amelin Allah
rızası, Allah sevgisi ile olmasıdır. İhlas yoksa ilim de amel de makbul
değildir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Allahü teâlâ, ancak ihlasla yapılan ameli kabul eder.) [Dâre Kutni]
İlim, amel ve ihlas sahibi olana ancak İslâm âlimi denir. Hakiki âlim,
Kur'an-ı kerimi, hadis-i şerifleri açıklayan salahiyetli, yüksek insandır.
Sünneti, bid'ati bilir. Hakkı bâtıldan ayırır. İlmi çok olduğu halde, hakkı
bâtıldan ayıramayan, hakiki âlim değildir. 72 sapık fırkanın önderleri de âlim
idi, hakkı bâtıldan ayıramadıkları, Ehl-i sünnetten ayrıldıkları için dalalete
düşmüşlerdir. Yalnız akla uyup, yalnız ona güvenip yanılan kimseye felsefeci
denir. Aklın erdiği şeylerde ona güvenen, aklın ermediği yanıldığı yerlerde,
İslam ışığı altında akla doğruyu gösteren büyüklere İslam âlimi denir.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
(Dünyalık peşinde olan din adamlarının sözlerini dinlemek, kitaplarını okumak
zehir yemek gibi zararlıdır. Kötü din adamlarının zararları bulaşıcıdır.
Toplumları bozar. Tarihte İslam devletlerinin başlarına gelen felaketlere hep
kötü din adamları sebep oldu. Devlet adamlarını doğru yoldan bunlar saptırdı. 72
sapık fırkanın reisleri, hep kötü din adamları idi.) [1/47]
Amelsiz ilmin vebali
Sual: İnsanlara doğru yolu gösterip de, ilmi ile amel etmeyen din adamının
durumu ne olur?
CEVAP
Amelsiz ilmin vebali büyüktür. Atalarımız böyle kimseler için, (ele verir
talkını, kendi yutar salkımı) demişlerdir. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:
(İnsanlara hayrı öğretip de kendisini, kendi kusurunu görmeyen âlim, tıpkı
başkalarını aydınlattığı halde kendisini yakıp bitiren kandile benzer.)
[Taberani]
(Zebaniler, Cehennemde günahkâr hafızlara, puta tapanlardan daha önce azap
yapar. Çünkü bilerek yapılan günah, bilmeyerek yapılandan daha kötüdür.)
[Taberani]
(İlmi ile amel etmeyen âlim, kıyamette en şiddetli azaba düçar olur.)
[Beyheki]
(Kıyamette, ilmi ile amel etmeyen âlimin Cehennemde çıkardığı kötü kokudan,
Cehennem halkı rahatsız olarak, "Ey kötü kişi, çektiğimiz azap yetmez gibi, bir
de senin çıkardığın kötü kokuya mı katlanalım? Sen ne yaptın da, bu duruma
düştün?" derler. Âlim ise, "İlim sahibi idim; fakat ilmimle amel etmezdim" diye
cevap verir.) [İ. Ahmed]