Başlık![]() |
Yazı |
---|---|
Hîle |
Sahtekârlık, hud'a. Aldatmak, yanıltmak. |
Hîle-i Bâtıla |
Haramı helâl ve helâli haram yapmak veya farzı kendisine uygun gelecek şekilde yapmak yâhut birinin hakkına mâni olmak veya haksız mal ele geçirmek için yapılan hîle. |
Hîle-i Şer'iyye |
Şer'î (dînî) çâre. Müslümanların, İslâmiyet'e uymaları ve haram işlememeleri için ihtiyatlı yol aramaları. Herhangi bir hususta İslâmiyete uymağa mani bir durum bulununca o şeyi yapabilmek için kolay olan bir çâre aramak veya bu s... |
Hile-i şeriyye nedir |
Sual: Hile-i şeriyye ne demektir? |
Hilkat |
1. Yaratılış, yaratılma. |
Hill |
Hac veya umre için ihrâma girilen mîkât denilen yerler ile Harem yâni Mekke şehri sınırı arasına verilen ad. Harem adı verilen yerde ihramlı iken yapılması haram (yasak) edilen şeyler, burada helâl olduğu için Hill adı verilmiştir. Hill'in Mekke-i mü kerremeye... |
Hillet (Hullet) |
Halîl (dost) olmak, dostluk. Halîlullah İbrâhim aleyhisselâma mahsûs bir makâm. |
Hilm |
Yumuşak huylu olmak, kızmamak. Gücü yettiği halde affetmek. |
Hilmi |
Yumuşak huylu, sabırlı, vakarlı, sakin. |
Hilye-i Saadet (Resulullahın görünüşü) |
Sual: Resulullahın görünüşü nasıldı? |
Hilye-i Seadet |
Eshabına nasihatten sonra |
Hilye-i Seâdet |
Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem görünüşü veya O'nun görünen bütün uzuvlarının şeklini, sıfatlarını, isimlerini ve güzel huylarını anlatan yazılar. Süslü levhalar üzerine yazılan bu yazılara Hilye-i şerîf de denir. |
Himen |
Cinsel ilişkide bulunmamış kadınlarda dölyatağı ağzının büyük ölçüde kapatan deri-mukoza kıvrımı. |
Himmet |
Şu nefsimiz neler etti |
Himmet |
1. Kast, irâde, kuvvetli istek, arzu. Allahü teâlânın velî kullarından bir zâtın, kalbinde yalnız bir işin yapılmasını bulundurup, başka bir şeyi kalbine getirmemesi ve Allahü teâlâdan o işin olmasını dileyerek, bu şekilde mânevî yardımda bulunması. Evliyâ... |
Himmet |
Lütfeden, gayret eden. |
Himmet Efendi |
On yedinci yüzyıl Anadolu velîlerinden. Bolu'nun Gice köyünden Hacı Ali Merdan adlı bir zâtın oğludur. Dökmeciler mahallesinde doğdu. Doğum târihi belli değildir. Memleketine nisbetle Bolulu Himmet Efendi diye meşhûr oldu. 1683 (H.1095) senesinde... |
Hınâs |
Hünsâlar. (Bkz. Hünsâ) |
Hinduizm |
Çeşitli görüşleri, dini inanışları, mitolojik davranışları ve ibadetleri içine alan ve Hindistan’da yaşayan Hinduların tâbi olduğu inançlar ve görenekler ile dini ve sosyal kurumların tamamına verilen ad. Tek başına bir dini inanış biçimi... |
Hipergenitelizm |
Dış cinsel organların yaşa göre anormal ölçüde fazla gelişmesi. |
Hiperglisemi |
Kan şeker düzeyinin normal değerlerin üstüne çıkması. |
Hiperkalsemi |
Kandaki kalsiyum oranının 12 mg/100 ml’nin üzerine çıkması. |
Hiperkromazi |
Deride pigment fazlalığı gösteren. |
Hipermetropi |
(Bkz. Göz) |
Hipermetropi |
Gözün kırma kusuru. |
Hipermnezi |
Üzerinden uzun yıllar geçmiş ya da bebeklik dönemine ait olayları hatırlama yeteneğinin çok güçlü olması. |
Hiperosmi |
Koku alma duyusunun aşırı artmış olması. |
Hiperostoz |
Aşırı şekilde kemik dokusunun artışı. |
Hiperpne |
Solunum derinliğinin artması. |
Hiperpreksi |
Vücut sıcaklığının 40,5 C derecenin üzerine çıkması. |
Hiperprozeksi |
Bir tür dikkat bozukluğu. |
Hipersomni |
Özellikle derin ve uzun uykuya ve uyuklamaya aşırı eğilim. |
Hipertansiyon |
(Bkz. Tansiyon) |
Hiperteli |
Normalden çok fazla meme başının bulunması. |
Hipertermi |
Vücut sıcaklığının normalin üzerinde olması. |
Hipervitaminoz |
Aşırı vitamin alma sonucunda gelişen hastalık tablosu. |