Başlık | Yazı |
---|---|
Vakit nakittir |
Sual: Vakit nakittir ne demektir? |
Vakkas |
Savaşçı, okçu. |
Vakt (Vakit) |
1. Namazın dışındaki farzlardan birisi. |
Vaktin girip çıkmasında şüphe etmek |
Sual: Namaz vaktinin girdiğinde şüphe edilerek kılınsa, sonra, vakit
girdikten sonra kılındığı anlaşılsa, namaz kılınmış olur mu? |
Vaktin sonu beklenmez |
Sual: Hanefi mezhebinde henüz özür sahibi olmayan, akıntısı kesilmezse
o vaktin sonuna kadar bekler mi? Vücudunun herhangi bir yerinde akıntılı yara
meydana gelse, bu yara kısa veya çok uzun sürse Maliki’yi taklit ederken guslünü
de Maliki’ye göre mi alması gerekir? |
Vaktine yetişip de kılamadığım |
Sual: Bazen vaktine yetişip de kılamadığım ilk…namazının farzını kılmaya, bazen de son… deniyor. İlk veya son denilse değişen ne olur? Bir de, ne diye vaktine yetişip de kılamadığım …. namazının farzı deniyor?... |
Vakur |
Ağırbaşlı, temkinli. |
Vâlâ |
Yüksek, yüce. |
Vâlî (El-Vâlî) |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Her şeyin mâliki (sâhibi), yaratıcısı, bütün işler tasarrufunda olan, her şey O'nun irâdesi, hükmü ile olan. |
Valkülektomi |
Kalpte yıkıma uğramış bir ya da fazla kapakçığı çıkarmak için yapılan cerrahi girişim. |
Vallâhî |
Allahü teâlâya yemin ederim mânâsına, bir sözün, niyyetin, bir işi yapmak veya yapmamak arzûsunun kuvvetli olduğunu gösteren, söylendiği şeye aykırı hareket edildiğinde, yemin keffâreti lâzım gelen sözlerden birisi. |
Vânî Ahmed Efendi |
Vânî Tekkesi şeyhlerindendir. La'lizâde Şeyh Vânî Seyyid Ahmed Efendi diye tanınır. Arabacı Bâyezid Câmiinde kürsü şeyhliği yapmıştır. Lâlezâr diye de bilinen Vânî Tekkesini inşâ ettirmiştir. 1801 de vefât edip tekkesinin... |
Vânî Mehmed Efendi |
Hünkâr şeyhi denmekle meşhur velî. İsmi Mehmed'dir. Peygamber efendimizin soyundan olup seyyiddir. Aslen Van'ın Hoşab (Güzelsu) kasabasındandır. Babası Vânî Bistâm Efendidir. Van'da doğmuş olup, doğum târihi bilinmemektedir. Babasından dolayı Vânîz... |
Vâridât-ı İlâhiyye |
Allahü teâlâdan gelen feyzler ve ilhamlar. |
Varikosel |
Erkeklerde spermatik kordon venlerinin genişlemesi sonucu torbalar içerisinde varis oluşumu. |
Varikosel |
Yumurtalık (haya veya testis)ların kanını götüren toplardamarlar şebekesinin genişlemesi. Damarlar uzamış ve kıvrıntılı hale gelmiştir. Genellikle 15-35 yaşları arasında ve % 98 sol taraftadır. Sağda ise karın veya böbrek kanseri açısından hasta değerlendirilmelidir. Damar duvarları... |
Variolasyon |
Çiçek hastalığına karşı yapılan bağışıklama. |
Vâris |
1. Mîrasçı, akrabâlık veya başka yolla, vefât eden kimsenin bıraktığı mîrâs denen maldan almaya hak kazanan. |
Varis |
Kirli kan taşıyan damarların, fonksiyonel bozuklukları sonucu ya da kan akımının önündeki bir engel nedeniyle genişleyerek kıvrımlı bir hal almasıdır. Yüzeysel olduğu gibi derin venlerde de varis gelişebilir. |
Varis |
Orta ve büyük yüzey venlerin (kirli kan damarları) uzaması, kıvrılması ve kanla dolarak genişlemesi (Bkz. Toplardamar). Bu terim aynı zamanda atardamar ve lenfatik damarlardaki benzer anormallikler için de kullanılır. Variköz venler sıklıkla bacaklarda olmakla berâber,... |
Variyolit |
Çiçek hastalığının özel biçimi. |
Varmayınca |
Boşa gezip tozarsın, |
Vasî |
Bir kimsenin, mallarında veya çocuklarının işlerinde tasarruf etmek üzere tâyin ettiği kimse. |
Vâsi (El-Vâsi') |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Rahmeti, ilmi, kudreti, ihsânı ve nîmetleri her şeyi kuşatan ve her şeye kâfi olan, kudretinin ve ilminin nihâyeti olmayan. Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:... |
Vâsıl |
Kulu Rabbine ulaştıran. |
Vasıtalarda namaz |
Sual: Vasıtalarda namaz kılınır mı? |
Vasiyetnâme |
Vasiyet yazılan kâğıt. |
Vasiyyet (Vasiyet) |
Bir kimsenin vefâtından sonra yapılmasını istediği şey veya sonraya bağlı olmak üzere bir malı veya menfeatini (faydayı) bir şahsa veya bir hayır işine teberrû' (bağış) yoluyla temlik etmek (sâhib ve mâlik kılmak). Vasiyet edene mûsî, vasiyet edilen şeye mûsâbih, kendisine... |
Vaskulit |
Damar iltihabı. |
Vasl |
1. Kavuşma. Allahü teâlâya kavuşma; velî olma. Vasl olanlar reisidir, o hocasının pîridir. Mektûbât ki eseridir, câna can katar efendim. (Muhammed Sıddîk bin Saîd) 2.Birleştirme. İlm ile, irfân ile, sâhib olan Sıla'ya İki temel bilgiyi vasl eden... |
Vasl-ı Uryânî |
Tasavvuf yolculuğunun sonunda Allahü teâlâya kavuşma hâli. Nihâyete erme. |
Vatan |
İnsanın yerleştiği, oturduğu yer, memleket. |
Vatan-ı Aslî |
İnsanın doğduğu veya evlendiği veya ayrılmamak niyeti ile yerleştiği yer. |
Vatan-ı İkâmet |
Geçici olarak ikâmet edilen yer. Hanefî mezhebinde on beş gün veya daha çok kalıp sonra çıkmaya niyet edilen yer. |
Vatan-ı Süknâ |
Hanefî mezhebinde on beş günden az kalmak için niyet edilen yâhut yarın çıkarım diyerek senelerce oturulan yer. |
Vaty Etmek |
Erkeğin hanımına yaklaşması; cimâ etmek. |