Başlık | Yazı |
---|---|
Vehhabilerin dini, kitabı başka mı? |
Sual: (Peygamberler mucize gösterir, evliyanın kerameti olur, kâfir
sihir yapar demek şirktir, küfürdür) diyen vehhabiler acaba şirk yani kâfirlik
ne demek biliyorlar mı? Onların dini, kitabı başka mı? |
Vehhabilik | |
Vehhâbîlik |
Sapık bir fırka. On sekizinci yüzyıl ortalarında Arabistan yarımadasında Necd bölgesinde ortaya çıkan, Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından kurulan dînî ve siyâsî bir yol. Bu yolda olana Vehhâbî denir. |
Vehhabilik nedir |
Vehhabiliği kuran, Mehmed bin Abdülvehhabdır. İngiliz casuslarından,
Hempher’in tuzağına düşerek, ingilizlerin (İslamiyet’i imha) etmek çalışmalarına
alet oldu. |
Vehhabilik son din mi ki |
Vehhabiler, (Münafıkları Allahü teâlâya ve Resulüne çağırırsanız, yüz çevirirler, gelmezler) âyet-i kerimesini yazarak, Ehl-i sünneti bu münafıklara benzetiyorlar. (Ehl-i sünnete âyet, hadis gösterilince, bunlardan yüz çevirip mezhep imamlarına uymakta ısrar ediyor,... |
Vehhabinin Şirk kitabı |
Sual: Muhammed bin Abdurrahman el-Humeyyis, isimli bir Vehhabi, ŞİRK diye bir kitap yazmış. Adını da, (Hanefi ulemasına göre ŞİRK) koymuş. Vehhabilerden nakil yaparak, Hanefi ulemasının yaptıklarına şirk diyor. Hanefi ulemas... |
Vehm |
İnsanın kalbinde bir şey hakkında iki ihtimâlden az, zayıf olanı. |
Vehm Mertebesi |
Var olmayıp, var görünen. |
Vejeteryan |
Bitkisel gıdalarla beslenen, etyemez. |
Vekâhet |
Hayâsızlık, utanmazlık, edebsizlik, yüzsüzlük. |
Vekâlet |
Bir kimsenin, bir veya birçok işi yapmak için, başkasını kendi yerine koyması yâni başkasına iş havâlesi. Vekil edene sâhib veya müvekkil, vekâlet verilip yerine geçirilene vekîl denir. (Bkz. Vekîl) Vekâlet, îcâb ve kab... |
Vekaleten Hac |
Vekilin ihrama girerken emreden kimse için kalb ile niyet etmesi şarttır. Hac borcu olan kimsenin, öldükten sonra kendi için hac yapacak vekilin adını bildirerek vasi olan kimseye emir vermesi lazımdır. Meyyit veya meyyitin vasi yaptığı yabancı kimse, vârislerden birini,... |
Vekar (Vakar) |
Ağır başlı olup yerine göre uygun davranmak, şahsiyetli olmak. |
Vekî' bin Cerrâh |
Evliyâdan ve yüksek din ilimlerinde yetişip, ilme büyük hizmetleri olan İslâm âlimlerinden. İsmi Vekî', künyesi Ebû Süfyân'dır. Babası Kûfe Beytülmâl nâzırı el-Cerrâh idi. Aslen Nişâbûrlu veya Sindli olup, R... |
Vekîl (El-Vekîl) |
1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Mahlûkâtın dünyâda ve âhirette işlerini hakkıyla yerine getiren, rızkları veren, tevekkül etmeye (kendisine güvenilmeye) lâyık olan. |
Vekil asıl gibidir |
Ateist diyor ki: |
Vektokardiyorgrafi |
Kalbin elektriksel etkinliği inceleme yöntemi. |
Veled-i Zinâ |
Nikâhsız evlenmeden meydana gelen çocuk. |
Veli |
Veli, evliya, Allahü teâlânın sevgisine kavuşmuş salih insan demektir. |
Veli |
Ermiş. Veli, sahip, dost. |
Velî (El-Veliyyü) |
1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Mü'minleri seven, onlara yardım eden, işlerini bitiren, sevdiklerini sevmediklerine gâlib, üstün kılan, kâfirleri sevmeyen. |
Veli Dede |
Edirne evliyâsından. Gülşenî yolu büyüklerinden olup on altıncı yüzyılda yaşamıştır. Vefât ettiğinde, Sabuni mahallesinde, Lari Câmii karşısındaki kendi adıyla anılan dergâhının bahçesine defnedilmiştir. Veli Dede Dergâhı ve Câmii günümüzde... |
Velî Şemseddîn |
Bursa velîlerinden. Emir Sultan hazretlerinin halîfelerinden Hoca Hasan Efendinin talebesidir. Babasının adı Mûsâ'dır. Ârif, âbid, zâhid, verâ sâhibi, ilmiyle amel eden fazîletli bir zâttı. Vâz ve nasîhatla meşgûl olurdu. Bu s... |
Veli, keramet, mürşid ne demektir |
Sual: Veli, keramet, mürşid ne demektir? |
Velîd Bin Velîd |
Kardeşleri tarafından işkence gören sahâbî. |
Velîme |
Düğün yemeği. Velîme sünnettir. (M. Zihni Efendi) |
Veliyyüddîn Oğlu Hacı Bulam |
Kayseri velîlerinden. On altıncı yüzyılda yaşamıştır. Zamânının Mevlevî Dergâhının önde gelenlerinden olan Veliyyüddîn Oğlu Hacı Bulam hazretleri, ömrü boyunca, İslâmiyetin emir ve yasaklarını insanlara anlattı. Pekçok kimsenin düny... |
Ven |
Kirli kanı kalbe taşıyan damarlar. |
Venâî |
Âlim ve velîlerden. İsmi Ali bin Abdülber bin Ali, künyesi Ebü'l-Hasan el-Hüseynî el-Venâî’dir. 1756 (H.1170) senesinde, Mısır’ın Saîd limanı köylerinden Venâ’da doğdu. 1797 (H.1212) senesinde Medîne-i münevverede... |
Venoroloji |
Cinsel yolla bulaşan deri hastalıklarının tanı ve tedavisini konu alan tıp dalı. |
Ventrikülografi |
Merkez sinir sistemini radyolojik olarak inceleme yöntemi. |
Verâ |
Haramlardan ve helâl ve haram olduğu bilinmeyen şüpheli şeylerden sakınmak. |
Vera ve zühd |
Haramlarla birlikte şüphelilerden de sakınmaya vera, helal malın fazlasından
da sakınmaya ise Zühd denir. Tergib’deki hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: |
Verâ-ül-Verâ |
Ötelerin ötesi. Nasıl ve ne şekilde olduğu bilinmeyen. Allahü teâlânın nasıl olduğunun bilinemeyeceğini ve akıl ile anlaşılamayacağını, idrâk olunamayacağını ifâde eden dînî bir terim. |
Verâset |
Maddî ve mânevî olarak vâris olmak. (Bkz. Vâris) |
Verem |
Etkeni Koch basili ve öbür verem basilleri olan bulaşıcı hastalık. |