Başlık | Yazı |
---|---|
Câmî Ahmed Dede |
İstanbul'da yetişen büyük velîlerden. On yedinci asırda yaşamıştır. Doğum târihi belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. Tahsil çağına geldiği andan îtibâren ilim öğrenmeye başladı. Boş vakitlerini devamlı ibâdetle geçirirdi.... |
Camilere saygı |
Sual: Camide riayet edilmesi gereken hususlar nelerdir? |
Can |
Ruh, Aziz, sevgili. Gönül. |
Cânân |
Sevgili, dilber, gönül verilen. Tasavvufta Allah. |
Candar |
Silahlı asker. |
Çandarlı Kara Halil Hayreddîn Paşa |
Osmanlı Devletinin ilk vezir ve kâdılarından. Hanefî mezhebi fıkıh âlimi ve meşhûr velî. İsmi Halil bin Ali'dir. Bugün Eskişehir'e bağlı Sivrihisar'ın Cendere köyünde dünyâya geldi. Bu sebeple Cenderî ve Çandarlı diye nispet edildi. Doğum t... |
Candida |
Bir mantar çeşidi.
|
Caner |
Can dostu. |
Cangül |
İç açıcı. |
Cânib |
Yan, taraf, yön. |
Canım kurban olsun senin yoluna |
Canım, kurban olsun senin yoluna |
Canım ölmez |
Denizleri içsem de, |
Canlar feda yoluna |
Canlar feda yoluna bu can kaygısı değil |
Canlar nasıl alınır? |
Sual: Dünyanın çeşitli yerlerinde, binlerce, hatta milyonlarca insan,
trafik kazası, deprem, savaş gibi sebeplerle aynı anda ölüyor. Ölüm meleği bir
anda bunların canını nasıl alır? |
Cansın sen |
Ülkelere hükmeden, |
Câriye |
Harbde esir alınıp İslâm memleketine getirilen kadın köle. |
Çârmîh (Çihâr mîh) |
Dört çivi. Birbiri üzerine dikey olarak konulmuş iki tahtadan meydana gelen, suçluları îdâm etmek için kullanılan haç şeklindeki darağacı. Bu cezâya çarptırılan kişi iki yana açılmış kollarından ve bağlanmış ayaklarından çivilenerek öldür... |
Çarşaf, sarık giymek, sakal bırakmak |
Sual: Âdetle ilgili sünnetleri yapmamak günah mı? |
Cârullah |
Allaha yakın olan, Allah dostu. |
Cârullah Veliyyüddîn Efendi |
Hanefî mezhebi fıkıh âlimi, âbid ve velî. Asıl ismi Veliyyüddîn bin Mustafa'dır. 1659 (H.1069)da bugün Yunanistan sınırları dâhilinde bulunan Yenişehir'de doğdu. 1738 (H.1151) senesinde İstanbul'da vefât etti. |
Câsiye Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin kırk beşinci sûresi. Hâ-mîm de denir. |
Çatal kazık |
Sual: Bir arkadaş, (Çatal kazık yere batmaz) atasözünün yanlış
olduğunu, çatal kazığın daha iyi batacağını söyledi. Bu atasözünde ne denmek
isteniyor? |
Çatal kazık yere batmaz |
* Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: |
Câvid |
Sonsuz, ölümsüz. |
Cavidan |
Sonsuz, ölümsüz, ebedi. |
Câvide |
Sonsuz, ölümsüz. |
Çay ve çay sohbetleri |
Porselen demlikte güzel demlenir, |
Çay-kahve faydalı, tütün zararlıdır |
Sual: Bir tasavvuf kitabında, (kahve, tütün, tömbeki, esrar, şaraptan
daha kötüdür. Çünkü şaraptan kırk günde kurtulmak mümkün, ama ötekilerden
sıyrılmak çok müşküldür) deniyor. Kahve, tütün, şaraptan daha kötü nasıl
olabilir? |
Cea (karsino embriyonikantijen) |
Akciğer, mide, kalınbağırsak gibi.
|
Cebbâr |
1. Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Kullarının hallerini ıslâh edip tövbeye götüren, dilediğini yaptırmaya gücü yeten. |
Cebbâr |
Kahredici, galip. |
Cebe Ali |
Mısır Memlüklülerinin meşhûr sultanı Kalavun'un hocası idi. İstanbul'un fethinde bulunmak için Anadolu'ya geldi. Bursa'da büyük velî Zeynüddîn Hafî hazretlerine talebe oldu. Gösterişe ve dünyâ malına zerre kadar değer vermezdi. Ü... |
Cebel-i Nûr |
Nûr dağı. Mekke-i mükerreme yakınında Peygamber efendimize ilk vahyin geldiği mübârek dağ. Hirâ, Hirâ Nûr dağı da denir. |
Cebel-i Rahmet |
"Rahmet dağı" mânâsına, Arafat ovasındaki tepe. |
Cebîre |
Kırık ve çıkığın iki yanına bağlanan tahtalar. |
Cebr |
Zorlama, zor kullanma. İrâde ve ihtiyârın zıddı. |