Başlık | Yazı |
---|---|
Mevât Arâzi |
Ölü arâzi (Bkz. Arâzi). Bir kimsenin mülkünde bulunmayan, mer'a, baltalık ve harman yeri olarak kimseye verilmemiş olan ve gür sesli bir kimsenin köy ve kasaba evlerinin son bulduğu yerden bağırıp sesi duyulmayacak derecede köy ve kasabadan uzak yâni tahm... |
Mevcûdât |
Var olan şeyler, mahlûklar, yaratıklar. |
Mevdû Hadîs |
Bir hadîs imâmının (üç yüz binden daha çok hadîs-i şerîfi, râvîleri ve senedleri ile birlikte ezbere bilen âlimin) şartlarına uymayan hadîs-i şerîfler. (Bkz. Hadîs) |
Mevhibe |
İhsân, bağış, Allahü teâlânın kuluna ihsânı. |
Mevhibe |
Bahşiş, ihsan, bağış. |
Mevhûm |
Vehmolunmuş, aslı esâsı yokken zihinde kurulmuş olan, kuruntuya dayanan. Hayâlî. (Bkz. Vehm) |
Mevkî |
Yer, mahâl, makam. İki aç kurdun saldırdıkları zaman... |
Mevkıf |
Durak, durulacak yer; kıyâmette ölülerin diriltildikten sonra toplanacakları yer; Arasât meydanı, mahşer yeri. (Bkz. Mahşer) |
Mevkûf Satış |
Sözleşme, alıcı ve verici açısından İslâmiyet'e uygun olduğu hâlde; başkasının hakkı karışmış olan alış-veriş. |
Mevlâ |
1.Yardımcı ve koruyucu olan Allahü teâlâ. |
Mevlânâ |
1. "Efendimiz" mânâsına bir büyüğe karşı söylenen hürmet ve saygı ifâdesi. |
Mevlana Celaleddin Rumi |
Adı Muhammed, lakabı Celaleddin olup, Anadolu’ya gelip yerleştiği için, Rûmî diye anılmıştır. Mevlana diye meşhur olmuştur. Mevlana, efendimiz demektir. 1207 yılında Belh şehrinde doğdu, 1273 yılında Konya’da vefat etti. Kadiri tarikatı... |
Mevlânâ Ebû Saîd Evbehî |
Ubeydullah-ı Ahrâr'ın talebelerinden büyük velî. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. On beşinci asrın sonlarında yaşamıştır. |
Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî |
On sekizinci yüzyılın sonu ve on dokuzuncu yüzyılın başında Irak ve Şam'da yetişmiş büyük velîlerden. İnsanlara hak yolu göstererek hakîki saâdete, kurtuluşa kavuşturan ve Silsile-i aliyye adı verilen âlimler ve velîler zincirinin yirmi dokuzuncusudur.... |
Mevlânâ Hamîd-i Bingâlî |
Evliyânın büyüklerinden. Hindistan’ın Bingâl vilâyetinin Mengelkût kasabasındandır. Kısa zamanda tefsîr, hadîs, fıkıh gibi ilimlerin yanısıra, zamânın fen ilimlerini öğrendi. |
Mevlânâ Hasan-ı Berkî |
Büyük evliyâdan. Tefsîr, hadîs, fıkıh gibi zâhirî ilimlerde âlim idi. Tasavvuf yolunda yetişip evliyâlık derecelerinde yükselmek için, Şeyh Ahmed-i Berkî’nin talebesi oldu. Onun hizmetinde, yüksek makamlara, ilâhî ma... |
Mevlânâ Hayreddîn Etrâdî |
Türkistan velîlerinden ve Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebelerinden. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Hindu Hoca Türkistânî diye de bilinir. Hayâtı hakkında fazla bilgi olmayan Mevlânâ Hayreddîn, on beşinci asrın sonlarına... |
Mevlânâ Kâsım Ali Bedahşî |
Hindistan’da yetişen büyük velîlerden. İsmi, Mevlânâ Kâsım Ali Bedahşî olup, önceleri Hâce Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin talebelerinden iken, terbiyesi ve bu yolda yetişmesi, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine havâle... |
Mevlânâ Muhammed Rukıyye |
Evliyânın büyüklerinden. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. 1494 (H. 900) senesinden sonra vefât etti. Muhammed Rukıyye, zâhirî ilimlerde eşsiz bir âlim olup, tasavvuftaki derecesi çok yüksekti. Vâz ve nasîhat ettiği zaman, düny... |
Mevlânâ Seyyid Hasan |
Türkistan'da yetişen velilerden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebelerindendir. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi olmayan Mevlânâ Hasan, on beşinci asrın sonlarında yaşadı. Ubeydullah-ı Ahrâr'ın sohbetlerinde kemâle... |
Mevlel-Muvâlât |
Bir zımmînin yâni gayr-i müslim (müslüman olmayan vatandaşın) veya harbî yâni vatandaş olmayan pasaportlu bir kâfirin bir müslümanın yardımı ile îmâna gelerek, bu müslümanı velî kabûl edip ona; "Sen benim mevlâ... |
Mevleviyye |
Evliyânın büyüklerinden Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin tasavvuftaki yolu. |
Mevlid |
Dünyâya gelme; doğum yeri ve zamânı. Peygamber efendimizin dünyâya gelişini, mi'râcını ve mübârek hayâtını anlatan eser. |
Mevlid gecesi |
Sual: Mevlid ne demektir, mevlid okumaya bazıları bid’at diyor doğru
mu? |
Mevlid Gecesi |
Peygamberimiz Muhammed Mustafâ sallallahü aleyhi ve sellemin doğduğu Rebî'ul-evvel ayının on birinci ve on ikinci günleri arasındaki gece. |
Mevt |
Ölüm; rûhun bedenden ayrılması. (Bkz. Ölüm) |
Mevzûn |
Ölçülü, tartılı, ağırlıkla ölçülen, tartılan mal. |
Meyân Mîr |
Hindistan velîlerinden. İsmi Muhammed’dir. Hazret-i Ömer’in soyundandır. Süstan şehrinde 1550 (H.957) senesinde doğdu. 1635 (H.1045)te vefât etti. Kabri Lahor yakınlarında Haşımpur’dadır. |
Meyl-i Tabî'î |
İç güdü. İnsanın irâdesi dışında, yaratılıştan olan meyl, bedenin istemesi. |
Meymûn Bin Mihrân |
Tâbiînin büyüklerinden, veli. Hadîs ilminde sika (güvenilir), fıkıh ilminde ilmi çok olan büyük bir âlimdir. Kûfe’de yetişti. Sonra Rakka’ya yerleşti. Künyesi Ebû Eyyûb’dur. 657 (H.37) de doğdu. 734 (H. 116)... |
Meymune |
Uğurlu, bereketli, kutlu. |
Meymune Binti Hâris |
Peygamberimizin hanımlarından. |
Meysere |
Zenginlik, rahatlık. |
Meyte |
Ölmüş veya besmelesiz kesilen yâhut kesilmeyip başka sûretle öldürülen hayvan. (Bkz. Leş, Murdar) |
Meyve ve sebze |
Meyveli bir ağaçsın |
Meyyit |
Vefât etmiş, ölü. |