A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Mevât Arâzi

Ölü arâzi (Bkz. Arâzi). Bir kimsenin mülkünde bulunmayan, mer'a, baltalık ve harman yeri olarak kimseye verilmemiş olan ve gür sesli bir kimsenin köy ve kasaba evlerinin son bulduğu yerden bağırıp sesi duyulmayacak derecede köy ve kasabadan uzak yâni tahm...

Mevcûdât

Var olan şeyler, mahlûklar, yaratıklar.

Mevdû Hadîs

Bir hadîs imâmının (üç yüz binden daha çok hadîs-i şerîfi, râvîleri ve senedleri ile birlikte ezbere bilen âlimin) şartlarına uymayan hadîs-i şerîfler. (Bkz. Hadîs)
Mevdû hadîs, uydurma hadîs demek...

Mevhibe

İhsân, bağış, Allahü teâlânın kuluna ihsânı.
İlim iki çeşittir. Biri verâset, biri de ledün ilmidir. Verâset ilmi çalışarak elde edilir. İlm-i ledün ise, Allahü teâlânın ihsânıdır. Çalışmadan...

Mevhibe

Bahşiş, ihsan, bağış.

Mevhûm

Vehmolunmuş, aslı esâsı yokken zihinde kurulmuş olan, kuruntuya dayanan. Hayâlî. (Bkz. Vehm)

Mevkî

Yer, mahâl, makam.
Suyun bakliyâtı yetiştirmesi gibi, mal ve mevkî sevgisi de, kalbde nifâkı münâfıklığı yâni için dışa uymamasını) yetiştirir. (Hadîs-i şerîf-İhyâu Ulûmiddîn)

İki aç kurdun saldırdıkları zaman...

Mevkıf

Durak, durulacak yer; kıyâmette ölülerin diriltildikten sonra toplanacakları yer; Arasât meydanı, mahşer yeri. (Bkz. Mahşer)

Mevkûf Satış

Sözleşme, alıcı ve verici açısından İslâmiyet'e uygun olduğu hâlde; başkasının hakkı karışmış olan alış-veriş.
Mevkûf satış, bâyiden başka bir kimsenin hakkı da bulunan bir malın satılması, o kimsenin izin vermesine mevkûftur. İzin vermezse müşteri o mala mâlik, s...

Mevlâ

1.Yardımcı ve koruyucu olan Allahü teâlâ.
Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
... Biliniz ki Allah sizin mevlânızdır. O, ne güzel mevlâ, ne güzel yardımcıdır. (Enfâl sûresi: 40)
De ki: Allah'ın bizim için...

Mevlânâ

1. "Efendimiz" mânâsına bir büyüğe karşı söylenen hürmet ve saygı ifâdesi.
Tahrîmen yâni harama yakın mekrûh olan şeyi terk etmek vâcibdir. Mevlânâ Bahr-ul-ulûm, Erkân-ül-erbea kitabında diyor ki:...

Mevlana Celaleddin Rumi

Adı Muhammed, lakabı Celaleddin olup, Anadolu’ya gelip yerleştiği için, Rûmî diye anılmıştır. Mevlana diye meşhur olmuştur. Mevlana, efendimiz demektir. 1207 yılında Belh şehrinde doğdu, 1273 yılında Konya’da vefat etti. Kadiri tarikatı...

Mevlânâ Ebû Saîd Evbehî

Ubeydullah-ı Ahrâr'ın talebelerinden büyük velî. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. On beşinci asrın sonlarında yaşamıştır.

Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî

On sekizinci yüzyılın sonu ve on dokuzuncu yüzyılın başında Irak ve Şam'da yetişmiş büyük velîlerden. İnsanlara hak yolu göstererek hakîki saâdete, kurtuluşa kavuşturan ve Silsile-i aliyye adı verilen âlimler ve velîler zincirinin yirmi dokuzuncusudur....

Mevlânâ Hamîd-i Bingâlî

Evliyânın büyüklerinden. Hindistan’ın Bingâl vilâyetinin Mengelkût kasabasındandır. Kısa zamanda tefsîr, hadîs, fıkıh gibi ilimlerin yanısıra, zamânın fen ilimlerini öğrendi.

Mevlânâ Hasan-ı Berkî

Büyük evliyâdan. Tefsîr, hadîs, fıkıh gibi zâhirî ilimlerde âlim idi. Tasavvuf yolunda yetişip evliyâlık derecelerinde yükselmek için, Şeyh Ahmed-i Berkî’nin talebesi oldu. Onun hizmetinde, yüksek makamlara, ilâhî ma...

Mevlânâ Hayreddîn Etrâdî

Türkistan velîlerinden ve Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebelerinden. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Hindu Hoca Türkistânî diye de bilinir. Hayâtı hakkında fazla bilgi olmayan Mevlânâ Hayreddîn, on beşinci asrın sonlarına...

Mevlânâ Kâsım Ali Bedahşî

Hindistan’da yetişen büyük velîlerden. İsmi, Mevlânâ Kâsım Ali Bedahşî olup, önceleri Hâce Muhammed Bâkî-billah hazretlerinin talebelerinden iken, terbiyesi ve bu yolda yetişmesi, İmâm-ı Rabbânî hazretlerine havâle...

Mevlânâ Muhammed Rukıyye

Evliyânın büyüklerinden. Hayâtı hakkında fazla bilgi yoktur. 1494 (H. 900) senesinden sonra vefât etti. Muhammed Rukıyye, zâhirî ilimlerde eşsiz bir âlim olup, tasavvuftaki derecesi çok yüksekti. Vâz ve nasîhat ettiği zaman, düny...

Mevlânâ Seyyid Hasan

Türkistan'da yetişen velilerden Ubeydullah-ı Ahrâr hazretlerinin talebelerindendir. Doğum ve vefât târihleri belli değildir. Hayâtı hakkında fazla bilgi olmayan Mevlânâ Hasan, on beşinci asrın sonlarında yaşadı. Ubeydullah-ı Ahrâr'ın sohbetlerinde kemâle...

Mevlel-Muvâlât

Bir zımmînin yâni gayr-i müslim (müslüman olmayan vatandaşın) veya harbî yâni vatandaş olmayan pasaportlu bir kâfirin bir müslümanın yardımı ile îmâna gelerek, bu müslümanı velî kabûl edip ona; "Sen benim mevlâ...

Mevleviyye

Evliyânın büyüklerinden Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretlerinin tasavvuftaki yolu.

Mevlid

Dünyâya gelme; doğum yeri ve zamânı. Peygamber efendimizin dünyâya gelişini, mi'râcını ve mübârek hayâtını anlatan eser.
Mevlid okumak, Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem dünyâya gelişini, mi'râcını ve hayâtını anlatmak; O'nu...

Mevlid gecesi

Sual: Mevlid ne demektir, mevlid okumaya bazıları bid’at diyor doğru mu?
CEVAP
Mevlid, doğum zamanı demektir. Mevlid gecesi, Rebiul-evvel ayının 11. ve 12. günleri arasındaki gecedir. Peygamber efendimizin doğum günü, bütün Müslümanların bayramıd...

Mevlid Gecesi

Peygamberimiz Muhammed Mustafâ sallallahü aleyhi ve sellemin doğduğu Rebî'ul-evvel ayının on birinci ve on ikinci günleri arasındaki gece.

Mevt

Ölüm; rûhun bedenden ayrılması. (Bkz. Ölüm)

Mevzûn

Ölçülü, tartılı, ağırlıkla ölçülen, tartılan mal.
Birkaç kimse arasında müşterek (ortak) olan mekîl (ölçek ile ölçülen) veya mevzûn olan bir malı ölçmeden paylaşmak fâiz olur...

Meyân Mîr

Hindistan velîlerinden. İsmi Muhammed’dir. Hazret-i Ömer’in soyundandır. Süstan şehrinde 1550 (H.957) senesinde doğdu. 1635 (H.1045)te vefât etti. Kabri Lahor yakınlarında Haşımpur’dadır.

Meyl-i Tabî'î

İç güdü. İnsanın irâdesi dışında, yaratılıştan olan meyl, bedenin istemesi.

Meymûn Bin Mihrân

Tâbiînin büyüklerinden, veli. Hadîs ilminde sika (güvenilir), fıkıh ilminde ilmi çok olan büyük bir âlimdir. Kûfe’de yetişti. Sonra Rakka’ya yerleşti. Künyesi Ebû Eyyûb’dur. 657 (H.37) de doğdu. 734 (H. 116)...

Meymune

Uğurlu, bereketli, kutlu.

Meymune Binti Hâris

Peygamberimizin hanımlarından.

Hazret-i Meymune, Hazret-i Abbas’ın hanımı Ümm-i Fadl’ın kızkardeşi idi. İlk önce cahiliyye devrinde Mesud bin Amr ile evlenmişti. Ondan ayrılınca, Ebû Rühüm bin Abdiluzza ile nikâhlandı. Bu da vefat edince dul kaldı.

Meymune dul kaldı

Meysere

Zenginlik, rahatlık.

Meyte

Ölmüş veya besmelesiz kesilen yâhut kesilmeyip başka sûretle öldürülen hayvan. (Bkz. Leş, Murdar)

Meyve ve sebze

Meyveli bir ağaçsın
İyiliğe araçsın
Derdim var diyenlere
Vitaminli ilaçsın

Yıldızsın ve güneşsin
Fırınımda ateşsin
Şu gençliğin hamuru
Yanmadan iyi pişsin

Ağızda dişimizsin
Eldeki işimizsin
Dünyaya değişmeyiz
Sen din kardeşimizsin

...

Meyyit

Vefât etmiş, ölü.
Bir kimse mü'min kardeşinin kabrini ziyâret eder ve kabir yanında oturursa ve selâm verirse, meyyit onu tanır ve selâmına cevab verir. (Hadîs-i şerîf-Kitâbü Şerh-us-Südûr)