| Başlık   | Yazı | 
|---|---|
| Müvekkil | Vekil eden, bir kimseyi kendi yerine geçiren. (Bkz. Vekîl)  | 
| Müyesser | Kolayca yapılan nasip olan. | 
| Muzaffer | Zafer, kazanmış, kahraman. | 
| Müzârea Şirketi | Zirâat ortaklığı. Harman yapılan ürünleri yetiştirmek için, tarla yâni toprak birinden, çalışma, işçilik diğerinden olmak ve mahsûlü sözleşilen nisbette (miktârda) aralarında paylaşmak üzere, kurulan şirket.  | 
| Müzdad | Artmış, çoğalmış, uzun. | 
| Müzdelife | Mekke-i mükerremede Minâ ile Arafât arasında bulunan, Âdem aleyhisselâmla hazret-i Havvâ'nın yeryüzünde ilk buluştukları yer.  | 
| Müzehher | Çiçekli, çiçek açmış, çiçeklenmiş. | 
| Müzeyyen | Süslü, süslenmiş, bezenmiş, donanmış. | 
| Müziği dine sokmak | Hızlı ve sinsi bir şekilde dinin içine müzik sokulmaya çalışılıyor. Çünkü dini bozmanın en kolay yollarından biri budur. Hıristiyanlığı aslından uzaklaştıran önemli unsurlardan biri de Kiliselere müziğin sokulmasıdır. İ... | 
| Müzik ve Hitler’in hayalleri | Aşağıdaki yazı Meşhur Kazak yazarı Muhtar Şahanov’un, Medeniyetin Yanılgısı 
adlı eserinden alınmıştır: | 
| Müzik ve teganni | |
| Müzikle ilgili çeşitli sorular | Sual: Ben müzik dinlediğim zaman sıkıntılarımdan kurtuluyorum. Bu 
durumda müzik dinlemek haram olmaktan çıkmaz mı? | 
| Müzill (El-Müzill) | Bâzı kullarını aşağı ve zelîl eden mânâsına Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden).  | 
| Muztar | Sıkışık, zor durumda olan, çâresiz.  | 
| Müzzemmil Sûresi | Kur'ân-ı kerîmin yetmiş üçüncü sûresi.  |