Başarılı olmak için şunlar mühimdir:
1- Herkesin özelliği ayrıdır. Bir makinenin çalıştırılmasını,
ayarlanmasını ve tamirini bildiren bir “el kitabı” vardır. İnsan ise makineden
çok daha mükemmeldir. Her eleman için kimlik kartı tutulmalı, özgeçmişi,
tecrübesi, kabiliyeti, sağlık durumu, karakteri, inancı vs. tespit edilmelidir.
2- Her eleman, âmirinden anlayış bekler. İşi zor, maaşı az da olsa, âmirim
anlayışlı diyebiliyorsa, o eleman çalışır. Unutulmuş değil, daima aranır bir
eleman durumunda olduğunu hissettirmelidir! Onun da arzuları, ihtirasları,
işinin dışında ilgi duyduğu konular vardır. Bunlarla da ilgilenmelidir.
Elemanların çoğu, kendini (bulunmaz Bursa kumaşı, önemli biri) bilir. Herkesin
de böyle bilmesini ister. “Kadrimi bilmiyorlar” diye şikayetçi olur. Herkes
iltifattan hoşlanır. Aşırı gitmemek şartı ile fırsat düştükçe takdir edici söz
söylemeli. “Vazifesini yapmış, teşekküre ne gerek var” dememeli. Onu kazanmanın
yolu, takdir edilen eleman olduğunu hissettirmektir.
3- Elemanları iyi tanımalıdır! Böylece onların problemlerini çözmek daha
kolaylaşır. Yani teşhis isabetli olursa, tedavi zor olmaz. Elemanlar da âmiri
iyi tanımalıdır!
Hepsine kendini sevdirmeye ve hepsini sevmeye çalışmalıdır! Her elemana karşı
samimi bir ilgi göstermelidir.
Peygamber efendimiz, şerefli arkadaşlarına o kadar ilgi gösterirdi ki, her
sahabi, (Resulullah beni herkesten daha çok seviyor) diye düşünürdü. Meşhur bir
iş adamı da, (Ben elemanlarımın kötü yönlerini görmem. Hep iyi yönlerini görür
ve takdir ederim) diyor.
4- Dürüst olmalıdır. İdarecinin adil davranışı elemanları memnun eder. Her
şartı herkese aynı şekilde uygulamalıdır! Ayrım yapmamalıdır.
5- Verilen sözü muhakkak yerine getirmeye çalışmalıdır! Politikacılar gibi,
yapılması zor vaatlerde bulunmamalıdır! Yapılan on iyilik unutulur da, bir
kötülük unutulmaz.
6- Getirilen teklifleri, uygunsuz olsa bile, takdirle karşılamaya
çalışmalıdır! Fikirlerine değer verilen eleman, teşvik edilmiş, çalışma azmi
kamçılanmış olur, yeni fikirler üretmeye çalışır.
7- İdareci yaptığı hatayı kabul etmeli, suçu başkasına yüklemeye
çalışmamalı, elemanların itimadını sarsmamalıdır! Hatayı itiraf, itibar
kaybettirmez.
8- Elemanların iyi yetişmeleri için, idarecinin iyi yetişmiş olması gerekir.
İş yerinin prensiplerini iyi bilmeli ve uymalıdır. İdareci prensiplere kendi
uymazsa, başkalarının uymalarını nasıl bekler?
9- Alışkanlıklar kolay terk edilemez. Bir eleman, yeni işin gerekçesini
anlamadıkça veya kendi için faydalı olacağına inanmadıkça, alışkanlığından
vazgeçemez. Genellikle yeniliklere karşı direnme gösterilir. Bu bakımdan
yapılacak yeniliklerin sebeplerini elemanlara önceden anlatmak gerekir.
Hiç bilgi verilmez veya eksik verilirse yanlış sonuç çıkarılmasına ve
problemlerin çıkmasına yol açar. İşin önemi açıklanmazsa, eleman kendisine önem
verilmediği hissine kapılır ve bu his, verimliliğin düşmesine yol açar.
Dedikodu elemanın moralini bozar. Dedikodulara fırsat verilmeden yapılacak işler
hakkında kesin bilgiler elemanlara zamanında ulaştırılmalı, önceden haberdar
edilmelidir.
10- Hiçbir eleman, başkalarıyla kıyaslanmaktan hoşlanmaz. Başkasının işine
göre değil, belli standartlara göre kıyas yapılmalıdır. Tenkitler yapıcı
olmalıdır. Yıkıcı tenkit hevesi körletir. Elemanın bir hatasını düzelttikten
sonra, artık o iş kapanmalıdır. İma ile de olsa, o işi hatırlatmamalıdır!
11- Herkes takdir bekler. İyi yönlerini bulup takdir etmelidir. Eleman
sadece fazla ücret beklemez, takdir de bekler. Yaptığı işlerin takdir edildiğini
gören eleman daha fazla gayret harcar. Haklı övgü, elemana cesaret verir ve onun
güvenini artırır. Elemanın başarısı üst âmirlere de bildirilmelidir.
12- Şikayete karşı bir meyil olur. Şikayetleri anlayışla karşılamalıdır.
Şikayeti olan elemanla özel olarak konuşmalı ve ilgi ile ve sözünü kesmeden
dinlemelidir. Elemanın fikrinin ne olduğu bilinmedikçe onun problemine karşı
gerekli anlayış gösterilemez. Bu itibarla, açık fikirle ve istekle dinlemek
gerekir. Şikayeti dinlenilmeyen eleman, âmirinin adaletsiz olduğuna hükmeder. Bu
konuda kâfi bilgi almadan ve şikayet edileni dinlemeden karar vermekten
sakınmalıdır.
Şikayetleri, bir problem halini almadan, işin başında önlenmeye çalışmalıdır.
Elemanın kırgın olup olmadığına bakmalıdır. Mesela, işe karşı isteksiz mi,
saygısız mı, hırçın mı? Bunları tespit etmeli, şikayetin özel olarak
açıklanmasına imkan vermelidir. Şikayet halledilmemişse, araştırma yapabilmek
için mühlet istemeli, bu müddet içinde olay küllenir veya iyice netleşebilir.
13- Elemanla münakaşaya girmemelidir. Eleman üzülerek ayrılırsa,
homurdanarak çekip gider. İlgi ile dinlenirse, o da âmiri dinlemeye mecbur
kalır. Âmir ses tonu ve davranış yönünden sakin olmalı, anlayışlı görünmeye
çalışmalıdır.
14- Bir elemana aşina olduğu işler hakkında sorular sormak, ona âmirin
yanında önemli bir kişi olduğu hissini verir. Sorular sormak yoluyla eleman
yumuşatılabilir. Pazarlamacılar genelde evet şeklinde cevaplandırılması gereken
sorular sorarlar.
15- Eleman, genellikle âmiri örnek alır. Âmir, randevusuna geç gelir,
verdiği sözde durmazsa, aynı tutum elemanda da görülebilir. Bu itibarla
elemanlara iyi örnek olmalıdır.
Elemana güvenildiği ve vazifesini yapacağından emin olunduğu söylenir veya
hissettirilirse, o eleman da işine karşı heyecan uyanır. Zaten idarecilik,
elemanların emek ve gayretlerine yön verme işidir. Elemanlara karşı, samimi ve
dürüst davranmalı, şahsiyetlerine değer vermeli, kabiliyet, bilgi ve
tecrübesinden tam olarak istifade etmeye çalışmalıdır.