Başlık | Yazı |
---|---|
Sahîh Ced |
Ölenin babasının babası veya babasının babasının babası gibi derecesi yakın olsun uzak olsun aralarında kadın bulunmayan dede. Yâni araya kadın girmeyen büyük baba. (Bkz. Ferâiz) |
Sahîh Hadîs |
Âdil yâni yalancılıktan uzak, büyük günah işlemeyen ve hadîs ilmini bilen kimselerden işitilen, Resûlullah efendimize kadar, rivâyet edenlerden hiçbiri noksan olmayan ve mütevâtir yâni birçok Sahâbînin Resûl-i... |
Sahîh Kan |
Sekiz yaşını bitirip, dokuz yaşına bastıktan birkaç gün veya ay, yâhut seneler sonra, sıhhatli bir kızın veya âdet zamânı son dakikasından îtibâren tam temizlik (on beş gün) geçmiş olan kadının önünden çıkan ve Hanefî mezhebine g... |
Sahîh Kavl |
Fıkıh âlimlerinin bir iş hakkında müctehid âlimlerin kavillerinden (re'y ve ictihâdlarından) hakkında doğrudur veya doğru olan budur dedikleri kavl, hüküm, söz. |
Sahih olmakla kabul olmak nedir |
Çok kimse, bir ibadetin sahih olması ile kabul olmasının arasıdaki farkı
bilemiyor. Bu bilinmeyince de birçok hadis-i şerif ve fıkhi hükümler yanlış
anlaşılıyor. |
Sahih olması için |
Sual: Yapılan bir ibadet sahih olmadığı halde, sonradan sahih olduğu
veya sahih hale getirilebildiği durumlar olur mu? |
Sahîh Temizlik |
Ergenlik çağına erişmiş bir kızda veya kadında, âdet zamânından sonra başlayan ve içinde hiç kan görülmeyen, öncesi ve sonrası hayız günleri olan on beş veya daha fazla sayıdaki temiz gün. |
Sahîh-i Buhârî |
Kur'ân-ı kerîmden sonra, doğru oldukları, bütün İslâm âlimleri tarafından tasdîk edilmiş olan meşhur altı hadîs kitâbından birincisi. |
Sahîhayn |
Kur'ân-ı kerîmden sonra, doğru oldukları, bütün İslâm âlimleri tarafından tasdîk edilmiş olan altı hadîs kitâbından Sahîh-i Buhârî ile Sahîh-i Müslim'in ikisine birden verilen isim. |
Şâhik-ul-Cebel |
Dağda, çölde veya baskı ve zulüm rejimleri altında yaşayıp da peygamberleri ve onların getirdikleri dinleri işitmemiş kimseler. |
Şahika |
Dağ tepesi, dağ doruğu. |
Şahinalp |
Şahin gibi yiğit. |
Sâhir |
Büyü ve sihir yapan. (Bkz. Büyü) |
Şahmelek |
Güzeller güzeli. |
Şahsüvar |
Usta binici, çok iyi ata binen. |
Sahûr |
Güneşin batmasından imsak vaktine kadar olan zamânın son altıda biri, seher vakti; oruç tutmak için yemeğe kalkılan vakit. |
Sahv |
Uyanıklık, aklı başında, şuuru yerinde olma hâli, sekr hâlinin zıddı. Tasavvufta kendini kaybetme hâlinden kurtulup, ayılma hâli. Fenâdan sonraki bekâ hâli. |
Sâî |
Emvâl-i zâhirenin zekâtını toplayan me'mûr; sâime (senenin ekserisini çayırda otlayan) hayvanların ve toprak mahsûllerinin zekâtlarını toplamakla vazîfeli kimse, zekât me'muru. |
Saîd |
Mutlu. |
Saîd Bin Âmir |
Hazret-i Ömer'e benzeyen vâli. |
Said bin Zeyd |
Cennetle müjdelenenlerden. |
SaidArvas | |
Sâil |
İsteyen, yoksul, dilenci. |
Sâime |
Senenin yarısından fazla, meralarda, kırlarda sırf sütleri alınmak veya üreme ve beslenmeleri için otlatılan (koyun, keçi, sığır, manda, at ve deve cinsinden olan), ehlî hayvanlar. |
Şaka etmek |
Sual: Bazı arkadaşlar yerli yersiz şaka yapıyorlar. Bazen korkuyor,
bazen üzülüyorum. Böyle şaka yapmak uygun mu, şakada bir ölçü yok mu? |
Sakal Kökü İltihabı |
Sakal ve bıyık bölgesindeki kıl köklerinin iltihabı. Hastalığın âmili mantarlar veya mikroplardır (umumiyetle stafilokoklar). |
Sakal-ı Şerîf |
Peygamber efendimizin mübârek sakal-ı şerîfi. (Bkz. Lihye-i Şerîf) |
Sakal-ı şerifin kıymeti |
Sual: Peygamber efendimizin sakal-ı şerifi, hırkası veya başka bir
eşyası ile bereketlenmeye putçuluk diyenler var. Onu methetmeye, Onu vesile
ederek yardım istemeye şirk diyenler var. |
Sakalân (Sakaleyn) |
1. İnsanlar ve cinler. |
Sakat doğan çocuklar |
Sual: Ana-babasının hatası, sarhoşluğu veya hastalığı sebebiyle, kör, topal, sağır, dilsiz, geri zekalı, sakat veya gayrı meşru olarak doğan bebeğin günahı nedir? Ana-babası kâfir olan ve kâfir bir ülkedeki bir çocuğun İ... |
Sakatların suçu yok |
Sual: Ana babanın hatası, sarhoşluğu veya hastalığı sebebiyle, kör,
topal, sağır, dilsiz, geri zekâlı veya sakat olarak doğan bebeğin günahı nedir?
|
Şakî |
Cehennemlik. Bedbaht; şirk (Allahü teâlâya eş, ortak koşması) veya isyân etmesi sebebiyle kâfir veya fâsık olan kişi. Zıddı saîd'dir. Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki: |
Şakîk |
Ferâiz ilminde yâni mîrâs hukûkunda ana-baba bir erkek kardeşler (Benül-a'yân). Ana-baba bir kız kardeşe şakîka denir. Şakikler ve Benü'l-allât yâni yalnız baba bir kardeşler; oğul, oğul oğlu, baba ve dededen biri bulunduğu zaman vâris olamazlar y... |
Sakîm Akıl |
Hasta, ileriyi göremeyen akıl. (Bkz. Akıl) |
Sakın bu işten ayrılma |
Mübarek bir zat, önceleri faizcilik yapıyordu. Borcunu ödeyemeyenlerin neyini bulursa alırdı. Bir gün alacağını almak için bir eve gitti. Evde sadece kadın vardı. Kadın, verecek paramız yok deyince, ben anlamam ne varsa götüreceğim, dedi. O sırada evde sadece,... |
Sakın insanların içine girme |
Harun Reşid, Behlül Dânâ’nın kulübesine gelir ve ona insanlardan niye
kaçtığını, saraya niçin gelmediğini sorar. Behlül susar. Harun Reşid saraya
gelmesi için çok ısrar edince, (Danışmam lazım) der. |