Harun Reşid, Behlül Dânâ’nın kulübesine gelir ve ona insanlardan niye
kaçtığını, saraya niçin gelmediğini sorar. Behlül susar. Harun Reşid saraya
gelmesi için çok ısrar edince, (Danışmam lazım) der.
Harun Reşid, (Kime istiyorsan danış) der.
Behlül kulübeden çıkar. Bitişikteki helaya yönelir ama girdiği gibi geri gelir.
(Danıştım, tavsiye etmiyorlar) der. Harun Reşid şaşırır, (Anlayamadım, kime
danıştın, neyi tavsiye etmiyorlar?) diye sorar.
Behlül der ki:
(Heladaki pislikler lisan-ı hâl ile dediler ki: “Sakın insanların içine girme.
Bak biz, taze meyveler, has ekmekler ve nefis kebaplar idik. Bir kere insanların
içine girdik böyle olduk. Sen, sen ol onlardan uzak dur!”