* Şöhret afettir. Şöhret iki türlüdür:
Birincisi, bir kimse şöhret olmayı arzu eder, o afettir.
İkincisi, o şöhrete kavuşmayı istemez, Allahü teâlâ onu meşhur eder ve
korur.
* İlim ancak cehaleti giderir, ahmaklığı değil. Ahmak kime denir? Ahmak, hata
yapan değil, hatada ısrar edendir.
* Eğer gemi sahile çıkarsa, yalnız kaptanını değil, içinde kim varsa, hepsini
götürür. Hepsini sahile çıkarır. Onun için sağlam gemiye binmelidir.
* Bir gün gelecek İslamiyet’i değiştirip bozacaklar. Yeni bir din ortaya
çıkaracaklar. Adına da İslamiyet diyecekler.
* Ehl-i dünyanın en iyi dostu sağlık, en büyük düşmanı hastalık, en iyi sevgisi
çocuk, en büyük acısı açlıktır. Ehl-i ahiretin en iyi dostu Allahü teâlâ, en
büyük düşmanı nefs, en iyi sevdiği mürşid, en büyük acısı ayrılıktır.
* Mümin istişarede menfaati gözetmez. O soran Allah rızası için sorar, siz de
Allah rızası için cevap verirseniz, zahirde yanlış bile olsa, Allahü teâlâ onu
hayra tebdil eder, doğrultur.
* Akıl neye denir? Akıl, öldükten sonra, yani ahirette işe yarayanları yaptıran
nesnedir. İşe yaramayacak olanlar akıl ile değil, zekâ ile yapılır.
* Kızmak iki türlü olur. Birincisi nefistendir, çok kötüdür. İkincisi
gayret-i ilahidendir, bu çok kıymetlidir ve çok tatlıdır. Çünkü Allah rızası
için kızar, nefsinden dolayı değil.
* Şeytan, müminin kalbine giremez. Ancak pencereden vesvese verir. Mümin,
kalbinden ruh âlemine pencere açılmış bir kimsedir. İnanmak ve istifade etmek
için feyz penceresi açılır. Kâfirin ruh âlemine açılan penceresi kapalıdır.
* Ahirette faydası olan şeye başarı denir. Bunun da tek engeli insanın kendi
nefsidir. Kâfirler de başarılı olabilir. Ama bu dünyevi başarıdır, ahirette
faydası olmaz.
* Dünya bölücüdür, ahiret birleştiricidir.
* İstikbaliniz için iki şeyden korkun: İsraf ve kibir.
* Bir kimsenin bir ehlullahı sevdiğinin alameti üçtür: Tâbi olur, özler ve
metheder.
*Müminin artığı, kelamı ve bakışı şifadır.
* Evliyanın gözünden düşmektense, yedi kat göklerden düşmek yeğdir.
* Fıkıh ile meşgul olanın ömrü uzun olur.