* Allahü teâlâya hüsnü zan etmek lazım. Büyüklerden birisi buyuruyor ki:
Allahü teâlânın celal sıfatları, hiç aklıma gelmiyor; hep cemal sıfatını
düşünüyorum. Hep Cennet nimetlerini düşünüyorum. Cehennem azabı hatırıma bile
gelmiyor; çünkü Rabbimiz, (Ben kulumu beni zannettiği gibi karşılarım)
buyuruyor.
* Günahlara istiğfar edelim, Allahü teâlâ mutlaka tevbeleri kabul edicidir.
* En büyük günah cenab-ı Hakkı unutmaktır. Allahü teâlâyı unutarak yapılan
hiçbir iş, iş değildir. Allahü teâlâyı unutarak yapılan her şey, hiçtir. Ancak,
her amel, ihlâsla, Allah için yapılırsa, makbul olur.
* İnsan Allahü teâlâya ibadet ederse, cenab-ı Hak, onun dünyada işlerini
kolaylaştırır. Kabirde acır, ahirette affeder, mahşerde affeder. Biz yeter ki,
ihlâsla Allahü teâlâya ibadet edelim.
* Kalbindeki önceliği ahiret olan insana, Allahü teâlâ dünyayı da verir.
Kalbindeki öncelik dünya olan, gölgesine bile yetişemez; çünkü doğuya giden
batıdan uzaklaşır, iki zıt şey bir araya gelmez.
* Sohbette tasavvufa ait bir şey konuşulurken içeriden veya dışarıdan bir mani,
gürültü veya söze karışan biri olursa, konuşmayı kesmelidir; çünkü bunu Allahü
teâlâ kesmiştir; ama fıkhi bir konuda olursa, davul bile çalınsa devam edilir.
* Saate bakan yalnızca kadranını, bir de akrep ve yelkovanını görür. Hâlbuki
arkasında nice dişliler var. Saat güzel çalışıyorsa, yani ileri geri gitmeyip,
doğru vakit gösteriyorsa, içindeki çarklar iyi çalışıyor demektir. Onlardan bir
tanesi kırık, paslanmış olsa, herkes paslı olana değil de, akrep ve yelkovana
bakar. Vakti iyi gösteriyorsa kıymetli bir saattir, markası iyidir. Eğer ileri
gidiyor, geri kalıyorsa bu saat değersizdir. Onun için herkes kendi vazifesini
iyi yapmalıdır.
* Büyükleri sevenlerin iki alameti vardır:
Birincisi, namaza çok ehemmiyet verirler, namazı vaktinde ve bütün
erkânıyla kılarlar. Kısa kollu, çıplak ayaklı namaz kılan bir erkek talebe
göremezsiniz.
İkincisi de, çok edepli olurlar. Mesela, birisinin yanında ayak ayak
üstüne atarak oturmazlar.
* Aşkla akıl, bir arada bulunmaz.
* İnsanlar kendi akıllarına göre değil, Allahü teâlânın emir ve yasaklarına göre
hareket ederlerse muvaffak ve mesut olurlar.
* Emir kim olursa olsun, itaat edilir. Emire itaat etmek, Peygamber efendimizin
emridir. Burnu kesik Habeşli bir köle de olsa, emire itaat vacibdir. Bunun
şakası olmaz.