* Peygamberlerden başka herkes günah işler. Allahü teâlâ sevdiği kullarının
günahlarının cezasını ahirete bırakmaz. Çünkü günah suçtur. Karşılığı cezadır.
Dünyada üç sıkıntı verir:
1- Hastalık verir. Sabrederse affeder. Sebeplere yapışmak ve geleni
Allah’tan bilmek lazımdır. Ve ne maksatla geldiğini bilerek şükretmeli.
2- Günahların affı için ikinci yol maddi sıkıntıdır. Borçlu olmaktır.
Borçlarını ödemek için çekilen sıkıntılardır. Bu da günahların affına sebeptir.
3- İnsanların yalan ve dedikodu ve iftiralarıyla haksız olarak iftiraya
uğramaktır.
* Âlimlerle beraber olanın ilmi artar. Salihlerle beraber olanın, ibadete
rağbeti ve günahlardan kaçma arzusu artar. Fasıklarla [açıktan günah
işleyenlerle] düşüp kalkanın günah işleme cüreti artar. Zenginlerle düşüp
kalkanın dünya sevgisi artar. Fakirlerle beraber olanın şükrü artar.
* Siz, âdem [yokluk] diyarından, bu varlık âlemine, kendiliğinizden gelmediğiniz
gibi, oraya, kendiniz gidemezsiniz. Gördüğünüz gözler, işittiğiniz kulaklar,
duygu edindiğiniz organlar, düşündüğünüz zekalar, kullandığınız eller ve
ayaklar, geçeceğiniz bütün yollar, girip çıktığınız bütün mahaller, hulasa, rûh
ve cesedinize bağlı bütün aletler, sistemler, hepsi Allahü teâlânın mülk ve
mahlûkudur. Siz Ondan hiçbir şey gasp edemez, mülk edinemezsiniz! O, hayy ve
kayyûmdur. Yani, görür, bilir, işitir ve her var olan şeyi, her an varlıkta
durdurmaktadır. Hepsinin idaresinden, hallerinden bir an gafil olmaz. Mülkünü
kimseye çaldırmaz. Emirlerine uymayanların cezasını vermekten de, aciz kalmaz.
Mesela, Ay’da, Merih’te ve diğer yıldızlarda insan olmadığı gibi, bu Arz
küresinde de bulunmasaydı, bir şey lazım gelmezdi. Bundan dolayı, büyüklüğünden
bir şey eksilmezdi. Allahü teâlâ hadis-i kudside buyuruyor ki:
(Önce gelenleriniz, sonra gelenleriniz; küçüğünüz, büyüğünüz; dirileriniz,
ölüleriniz; insanlarınız, cinleriniz; en mütteki, itaatli kulum gibi olsanız,
büyüklüğüm artmaz. Aksine olarak, hepiniz, bana karşı duran, Peygamberlerimi
aşağı gören, düşmanım gibi olsanız, ülûhiyyetimden bir şey eksilmez. Allahü
teâlâ, sizden ganidir, Ona hiçbiriniz lazım değildir. Siz ise, var olmanız için
ve varlıkta kalabilmeniz için ve her şeyinizle, hep Ona muhtaçsınız.)
[Müslim]
* Bil ki Allahü teâlânın insanlar üzerinde hakları vardır. Gündüz yapılması
gereken ibadetin gece, gece yapılması gereken ibadetin de gündüz yapılmasını
kabul etmez. Farz borçlarını ödemedikçe, o farzla ilgili nafileleri kabul etmez.
Kıyamet gününde mizanın ağır gelmesi için hakka uy ve onu hakim kıl. Allahü
teâlânın, rahmet ve azap âyetlerini bir arada bildirmesinin sebebi, kulun, korku
ile ümit arasında olması içindir. Bu vasiyetime uyarsan, ölümden daha sevgili
bir şeyin olmaz. Bunlara uymazsan ölümden kötü bir şeyin olmaz. Halbuki ölüm
muhakkak seni bulacaktır.