Âdem aleyhisselamdan, bizim Peygamberimize kadar, kaç bin peygamber geldiyse
bütün peygamberler ümmetlerine tebliğ edip, şu nasihatte bulunmuşlardır:
(Eğer utanmıyorsan sen her şeyi yaparsın.)
Bu bir tehdittir. Onun için Peygamber efendimiz buyuruyor ki:
(Hayâ imandandır.)
Utanmak bir nimettir. İnsan utanmazsa her şeyi yapar. Onun için bütün
peygamberler demişler ki: utanmayan her şeyi yapar. Onun için utanma duygusu çok
lazım. Utanmak için de utananlarla birlikte olmak lazım. Utanmayanlarla birlikte
olursan sen de utanmaz olursun. Çünkü ahlak bulaşıcıdır. İyi ahlak da bulaşır,
kötü ahlak da bulaşır. İyi ahlaklı olmak istiyorsan, iyi ahlaklılarla beraber ol,
bozuk olmak istiyorsan bozuklar çok var.
* Himmet, aynı noktaya bütün gayretin, bütün duanın, bütün düşüncenin, her şeyin
aynı noktaya toplanmasıdır. Aynı noktada birleşmesidir. Buna himmet derler. Ve
buyuruyor ki büyüklerimiz, eğer müminler bir noktaya, aynı noktaya teveccüh
ederlerse, aynı noktaya kendi dikkatlerini, dualarını, her şeylerini
birleştirirlerse, dağlar tepe takla olur. Yani hiçbir engel kalmaz. Her şey
dümdüz olur.
* Mümin, müminlerin arkasından dua eder, münafık müminlerin arkasından gıybet
eder. O halde müminle münafık arasındaki fark budur. Hiçbir mümin hiçbir müminin
arkasından, o duyduğu zaman üzüleceği bir şeyi söylemez. Yani söylememesi
lazım... Yoksa kul hakkına girer. Kul hakkı mutlaka helalleşmeye bağlı... Para
pul hakkı varsa, hadi vârislerine verirsin, değilse hayır hasenat yaparsın, bir
şey söylersin. Ama eğer onu kıracak, onu üzecek, onu darıltacak, onun canını
sıkacak bir laf ettiysen, o da onu duyduysa, yandın bil... Tâ ki onu bulup
helalleşinceye kadar... Ya öldüyse, hadi bu sefer ne olacak? Peygamber efendimiz
buyuruyor ki:
(Allah’a ve ahiret gününe iman eden ya hayır söylesin ya sussun. Allah’a ve
ahiret gününe iman eden, komşusuna iyi davransın. Allah’a ve ahiret gününe iman
eden, misafirine bol ikramda bulunsun.)
Dediler ki, ya Resulallah bir kadın var. Gece gündüz ibadet yapıyor. Ama
komşular illallah diyorlar kendisinden. Peygamber efendimizin verdiği cevap:
(Onun gideceği yer Cehennemdir.)
Herkes, eline ve diline sahip çıkmalı. Sabah oldu mu bütün azalar, insanın
diline, (Ne olur ne kendini yak, ne bizi yak. Yapma, yapma) diye
yalvarırlarmış. Dilinle bizi yakma. Çünkü o yalan söylerse, iftira ederse,
gıybet ederse, bütün vücut onun acısını çekecek sonra. (Ya hayır konuş, ya
sus) buyuruldu.
* Müminin alameti verdiği sözde durmasıdır. Mümin olduğumuz iki şeyden belli
olur:
Birincisi, elinden emin olunur.
İkincisi, dilinden emin olunur.
Yani mümin asla ve kat’a, mümkün değil harama el uzatmaz. Haramı tutmaz, haramı
içmez, haramı yemez, haram yazmaz ve haram konuşmaz. Elinden, dilinden emin
olunur.
* Ömür boyu çevresinde ölenleri gören ve onların cenazesini taşıyan insan
zanneder ki; hep böyle devam edecek. Düşünmek gerekir ki; cenazesini taşıdığınız
adam da çok cenaze taşımıştı; fakat bugün kendisi cenaze oldu. Bir gün de
gelecek biz cenaze olacağız, unutmayalım.