* Allahü teâlâ bir kuluna iki şey vermişse her şeyi vermiştir:
Doğru iman, yani ehl-i sünnet itikadı.
Büyükleri tanımak. [Mezhep ve itikad imamlarımızı, ehl-i sünnet
âlimlerini, silsile-i aliyye büyüklerini tanımak, yani yollarında olmak,
hepsinin yolu birdir.]
Allahü teâlâ bu iki nimeti vermişse bu seçilmiş demektir. Bunu Allahü teâlâ
seçmiş ve sevmiş, ben seçmiyorum, ben sevmiyorum olur mu hiç öyle şey.
* Dünyada en zor şey, bu büyükleri tanımaktır. Her şeye bu büyükleri tanımakla
kavuşulur.
* Büyüklerin kalbinde bir kuruş menfaat düşüncesi olsaydı, yaptığı hizmetler
dururdu.
* Mürşid-i kâmil demek, hakkı hak, bâtılı bâtıl bilen zat demektir. Onlara
kavuşanın ve hatta onların sâdık bendelerine, talebelerine kavuşanın en büyük
kârı, hakkı hak, bâtılı bâtıl bilmesidir. Bu ise, erişilmesi en zor noktadır.
Dünyada en zor şey, doğruyu bulmaktır .
* Hakiki müslümanın üç vasfı vardır:
1-Doğru iman,
2-Sahih ibadet,
3-Ehl-i sünnet itikadını yaymak. Bu üç büyük nimetin devam etmesinin şartı İhlas
ve sabırdır.
* İmanın düşmanı içimizde, kendi nefsimiz, bunun da yardımcısı şeytan, meydanı
da dünyadır.
* Allah rızası için yapılan hizmette vermek vardır, almak yoktur. Bu yolda
dünyada almak yoktur, ahirette alınacak. Eğer almak istiyorsanız dünyada verin.
Dünyada almak olmaz. Almak ahirette.
* İnsan nasıl yaşarsa öyle ölür. Nasıl ölürse öyle dirilir. Allah’ın dinine
hizmet için yaşayalım. Yoksa kendin için, bilmem ne için yaptığın, uğraştığın
her şey, boştur. Sıfırla uğraşan, sıfırdır. Gerçekle uğraşan, aziz olur. Gerçek,
Allahü teâlânın beğendiği şeylerdir.
* İman çarşıda satılmaz, miras kalmaz. İyiliğe elverişli olmayan kişi Peygamberi
görse de Müslüman olamaz.. Allahü teâlâ seçiyor. Buna verdim diyor. Seni dost
edindim diyor Cenab-ı Hak… Müslüman demek, Cenab-ı Hakkın seçtiği, dost edindiği
insan demektir, ona göre hareket edin.
* İnsanın eline diken bile batsa bir günah sebebi iledir. Günahın karşılığı
dünyada veriliyorsa büyük nimettir. Ahirette verilirse felakettir. Suç varsa
ceza vardır.
* Bir günah işleyen hemen bir iyilik, bir hayır işlemelidir. Sevap gelir, günah
gider. Birbirini dengelemelidir.
* Cömertlik, Allahü teâlânın büyük bir nimetidir. Siz cömert için üzülmeyin,
çünkü o düşerken Allahü teâlâ elinden tutar, kaldırır onu.
* Çok şey isteyin, isteyenin değil verenin azametine bakın. Namazda şehitlik
evliyalık isteyin.
* Tarla ve bahçenin, hasıl olan nimetin şükrü uşurla verilir. Malın, paranın
şükrü, zekatıyla olur, aynı zamanda malı, parayı temizler. Zekatı vermeyen iki
suç işlemiş olur:
1- Emre itaatsizlik,
2- Fakirin hakkını gasp
Namazın kabulü için de, zekat gereklidir, namaz imanla gitmeye vesile olur.
* Herkesi kuyunun dibinde gören kimse, kendisi kuyunun dibindedir.
* En büyük düşman nefs ve işlediğimiz günahlardır. En yakın dost da tevbe
istiğfardır.