* Sabır insana mahsustur. Hayvanlarda sabır yoktur. Meleklerin ise sabra
ihtiyacı yoktur.
* Belaya sabretmek lazımdır. Çünkü küfür ve günahlardan başka bela yoktur ki,
içinde senin bilmediğin bir iyilik olmasın! Allahü teâlâ, senin iyiliğini senden
iyi bilir.
* Mümin kimse küçük günahları da büyük görür. Peygamber efendimiz; "Mümin
kimse, günahını dağ gibi görüp, kendi üzerine düşeceğinden korkar. Münafık ise,
günahını burnu üzerine konan ve hemen uçan sinek gibi görür" buyurdu.
* Sen, haset ettiğin kimseyi, hangi hususta haset ediyorsun. Onun kısmeti için
mi, yoksa kendi kısmetin hususunda mı? Eğer onu, Allahü teâlânın ona kısmet
olarak verdiği şeyde haset ediyorsan, ona haksızlık etmiş olursun. Haset ettiğin
kimse, Allahü teâlânın kendisi için takdir ve taksim ettiği nimetin içerisinde
bulunmaktadır. Sen onu, Allahü teâlânın bu ihsanından dolayı haset etmekle, ne
kadar haksızlık ve cimrilik yaptığını, ne kadar akılsızlık ettiğini biliyor
musun? Eğer onu, sana takdir edilenin onun eline geçeceğinden endişe ederek
kıskanıyorsan, bu senin çok cahil olduğunu gösterir. Çünkü senin kısmetini
başkası yiyemez. Muhakkak ki Allahü teâlâ sana zulmetmez. Allahü teâlâ senin
için takdir ettiğini, sana nasip olarak verdiğini, senden alıp başkasına vermez.
* Allahü teâlânın verdiği nimeti, Onun sevdiği yerde harcamak şükür; sevmediği
yerde kullanmak ise küfrân-ı nimettir (nimeti inkâr etmektir).
* Allahü teâlânın, her yaptığımızı her düşündüğümüzü bildiğini unutmamalıyız.
İnsanlar birbirinin dışını görür. Allahü teâlâ ise, hem dışını, hem içini görür.
Bunu bilen bir kimsenin işleri ve düşünceleri edepli olur.
* Aklı olan kimse nefsine demelidir ki: Benim sermayem, yalnız ömrümdür. Başka
bir şeyim yoktur. Bu sermaye, o kadar kıymetlidir ki, her çıkan nefes hiçbir
şeyle tekrar ele geçmez ve nefesler sayılıdır, azalmaktadır. O halde bu günü
elden kaçırmamak bunu saadete kavuşmak için kullanmamaktan daha büyük ziyan olur
mu? Yarın ölecekmiş gibi bütün âzâlarını haramdan koru.
* Ey nefsim, sonra tevbe ederim ve iyi şeyler yaparım, diyorsan, ölüm daha önce
gelebilir, pişman olup kalırsın. Yarın tevbe etmeyi bugün tevbe etmekten kolay
sanıyorsan, aldanıyorsun. Hem yarına çıkacağına delilin ne?
* Allahü teâlâ ile konuşmak isteyen, Kur'an-ı kerim okusun.
* Riya, korkunç bir afettir. Allahü teâlânın rızasına uygun olmayan işler,
ameller boştur. Bir zat, bir mescide ibadet etmek için girmişti. Geceleyin bir
ses duydu. Demek ki mescide biri girdi. O kişi, büyük bir zatın geldiğini
zannetti. (Böyle yere büyük zatlar ancak Allahü teâlâya ibadet etmek üzere
gelir. Bu zat beni görür, hâlime nazar kılar) diye düşündükten sonra, bütün
geceyi seher vaktine kadar ibadetle geçirdi. Kendini nasıl göstermek istiyorsa
öyle yaptı. Seher vakti etraf ağarınca geriye dönüp baktığında bir köpeğin
yattığını gördü. Çok utanıp kendi kendine, (Ey edepsiz, Allahü teâlâ seni şu
köpekle terbiye etti) dedi.